Saat: 3.30 Kollarıma yığılan bedenle gözlerim kararmıştı. Korkudan olsa gerekti. Koşarak odadan çıktım. Kucağımda, sevdiğim kadın ile. Her şeyi boş vererek yüzü beyazlaşan, teninin rengi solan, meleğime baktım. Daha hızlı koştum, daha hızlı, ve daha hızlı. Olaya karışan gözyaşlarımı, saymıyordum bile. Bağırırken, insanların bana bakması umrumda değildi. Dışarı ulaştığımda, meleğimi arabaya bindirdim. Arabayı, hiç olmadığı kadar hızlı sürdüğümde ölüm ile burun buruna geldiğim dakikalar umurumda değildi. Hastane önünde durdum ve Eun Hee'yi kucağıma aldım. Nabzını ölçtüğümde yavaş kalp atışları, kalbimin ağrısına ağrı katıyordu. Gördüğüm ilk doktorun yakasına yapıştım. "Bir anda oldu anlayamadım, bir şey yap!"
"Sakin olun lütfen."
"Sakin olmayacağım, bu kızı iyileştireceksin! Yoksa, yoksa seni öldürürüm." "T-tamam." Dedi ve korkak adımlarla, gitti. Eun Hee kucağımda peşinden giderken, beni bir odaya yönlendirdiler. Eun Hee'yi yatırdım, ve yüzüne baktım. "Eğer sana bir şey olursa, seni affetmem!"
"Beyefendi?"
"Ne var?" Dediğimde hemşire beni kolumdan tutup dışarı çıkardı. "Ona bir şey olursa burayı başınıza yıkarım." Diye bağırdığım da ağlamaya devam ediyordum. "Pencereden baktığımda, Eun Hee'nin üzerini çıkarmaya başlayan hemşirelere baktım. Meleğim, iyi olacaktı. O sırada odaya girmek üzere olan doktorun, tekrar yakasına yapıştım. "Ona bir şey olmayacak!" "Elimden geleni yapacağım, hastanın sorununun daha ne olduğunu bile bilmi-" Cümlesini tamamlamasına izin vermeden yüzüne sert bir yumruk geçirdim. "Ne olursa olsun! Benim meleğim iyi olacak." Yüzünü okşadığında, bir daha sordum; "Tamam mı!"
"T-tamam."
"M-meleğim, iyi ol ne olursun." - Saat: 6.00 Eun Hee saatlerdir doktor ve hemşirelerin yanındaydı. Kafamda yolmaktan saç kalmamıştı, beni içeri almıyorlarlardı. Kafamı cama vururken, güvenlikler beni dışarı bile çıkarmıştı. Eun Hee ise, Ses vermiyordu. Huzur veren sesi yoktu. Kokusu, Kokusu yoktu. Gülüşü, O yoktu. Ne olmuştu? Eun Hee'ye ne olmuştu! Benim meleğimi, onu bu hale getirecek? Kelimeleri, tamamlayamıyordum. Eun Hee'nin bayılmadan önce ki gözlerime bakışı aklıma geliyordu. "Banabakmıştı ve gözleri garip bir hal alarak değişik haraketler yapmıştı. O an çok korkmuştum. Mor yüzü ise aklımdan çıkmıyordu. Benim güzel tenli meleğim mosmor olmuştu. Yeşil gözlerinde renk kalmamıştı. Hepsi bir anda olmuştu, ben nasıl olduğunu anlamadan bunlar gelmişti başımıza. Şimdi de ben kendime gelemiyordum. Neden ben değilde, ona olmuştu bu olanlar?" Neden herşey yolunda giderken illa ki bir terslik çıkardı ve hayatı alt üst ederdi ki? Neden? Bıkmıştım. Tek istediğim, meleğim ile huzurlu olmaktı. Diğerleri umrumda değildi bile. Sadece Eun Hee. Sadece kokusu, Sadece gülüşü, Sadece dudakları, Ve daha sayabileceğim nice şey. Gözümü cama çevirdiğimde fazlasıyla korkuttuğum doktorun bana doğru geldiğini görmüştüm. Yerde öylece otururken, ayaklanmam zor olmuştu. Eun Hee'nin kokusu üzerime sinmişken sakin kalamazdım zaten. "Eun Hee, meleğim iyi mi?"
"İsminiz?"
"İsmimi ne yapacaksın? Eun Hee nasıl!"
"Size nasıl hitap edeceğim?"
"Yoongi."
"Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum."
"Ne?"
"Ne oldu?"
"Cevap ver!" Derken aynı zamanda tekrar yakasına yapıştım. Kendini ellerimden kurtardı ve bana kısa bir bakış attı. "Ne oldu?"
"Hastanın durumu kritik, yani ne olacağı belli değil."
"K-kritik?"
"Hastaya daha önce kanser teşhisi konulmuş muydu?"
"Ne!"
Bayılacakken, bunuduymamlaayılmıştım. K-kanser mi, demişti o? Rüya değil mi? Her şey rüyaydı. Uyandığımda, Eun Hee'yi şu an yapamadığım gibi öpücüklereboğacaktım. "İçeri de hemşireler, bir kaç test yaptı. Bu durumda kanser teşhisi konulması gerektiği, ortaya çıktı."
"K-kanser m-mi?"
"Dediğim gibi bilmiyoruz, ne olduğu belli değil, ama merak etmeyin lütfen. Herşey yoluna girecek
"Evet buda bir ihtimal."
"Bu gibi durumlarda ufak bir süre içinde hastayı gözlemliyoruz."
"Siz yabancısınız sanırım."
"Kore." Diye kestirip atarken, hala az önce söyledikleri beynimdeyankılanıyordu. "Geri dönecek misiniz?"
"Buranın hastane şartları iyiyken, ve daha hızlı burada iyileşecekse, buraya bile taşınırım."
"Anlıyorum, ama iyi olacağına emin olun."
"İnan ki, bunu atlatabilir. Daha önce bunu yaşayan çok hastam oldu, hepsi kanseri bir şekilde yendi ki zaten daha kanser teşhisi koyup koymayacağımız belli değil. Lütfen sakin olun derin bir nefes alın, elimizden gelenin fazlasını yapacağız. Bir süre boyunca onu gözlemleyieceğiz."
"O, iyi olsun sadece bu." Dedim de gözlerimden akan yaşları silerek oradan uzaklaştım. Bunlar, gerçek olamazdı... - Eun Hee'ye kanser teşhisi konulması gerektiği ne anlama geliyordu? Bunu bana söylememiş miydi? Benim herkesden sakındığım güzel meleğime, ne olmuştu?...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.