15 (Yenilendi!)

2K 155 11
                                    

Sabah uyandığımda Telefonumda, Yoongi'den sabah beni alacağını ve şirkete beraber gideceğimizi söyleyen bir mesajla karşılaştım.
Bunun mutluluğu ile, birlikte üzerime en sevdiğim parçaları geçirdim ve her zamankinden daha özenli bir şekilde hazırlandım.
Evden çıktım ve, aşağı indim.
Yoongi arabasına yaslanmış beni bekliyordu. Gülümseyerek yanına gittiğimde aynı şekilde bana gülüşü ile karşılık verdi ve kibarlığını, ortaya koymak istermişçesine kapımı açıp içeri oturmamı bekledi.
Arabaya geçtik, ve yol boyunca sohbet ettik güldük, eğlendik aynı zamanda radyodan açtığımız güzel müziklere beraber eşlik ettik.
-
Şirkete yine, beraber girdiğimizde bu sefer bizi karşılayan babası olmuştu. Babası kızgın gözlerle, bize bakarken ne olduğuna anlam vermeye çalışıyordum. Yoongi'de olanları anlamamıştı.
Korku dolu bakışlarımı, Yoongi'ye çevirdim onunda ne yapacağını bilmezmiş gibi bir hali vardı.
Bir anda ikimizinde, tüm enerjisini emen babası olmuştu.
"Siz ikinizle, işim var. Çabuk odama!" Diyip sertçe bağırdı. Diğer çalışanlar dahil herkes bize bakıyordu.
Hala ne olduğunu anlamamıştım.
Odaya geçtiğimizde, hemen tekli koltuğa oturdum. Korkuyordum. Babasının ne yapacağı belli olmazdı, belki de beni işten kovacaktı. Bunları, göze alamazdım.
Yoongi'ye baktığımda, o da gözlerini bana çevirdi. 
''Ne yapacağız?'' diye fısıldadığımda, derin bir nefes aldı ve ayağa kalktı.

''Sakin ol güzelim.''

Yoongi'nin babası içeri girdi, Yoongi geri yerine oturdu ve bıkkınca etrafa bakmaya başladı. Onu böyle görmek beni üzüyordu. O güzel yüzü hep, gülmeliydi.

''Bakın, çocuklar aranızda ne var tam olarak bilmiyorum. Ama Eun Hee'nin ve senin aynı evde kaldığını biliyorum, Yoongi! Ne yapmaya çalışıyorsunuz siz?''

Yoongi, söze atıldı:

''Baba! Ben, Eun Hee ve ben arkadaşız, buna saygı duymak zorundasın.''

Şaşkınlıkla Yoongi'ye döndüğümde bana gülümsediğini gördüm. Bende gülüşümle ona karşılık verirken, sessiz odada babasının sesi yankılandı.

''Yoongi arkadaşlığına, saygı duymuyorum. Bu kızı ne kadar tanıyorsun sen? 1 ay bile geçmedi!''

''Hatırlatmak isterim üçüncü aya, gireceğiz." Dedi ve geriye yaslandı, aynı zamanda bana göz kırptı. Şu an sadece sessizce olanları dinliyordum. Belki de Yoongi'nin babası ile benim yüzümden arası bozulacaktı. Yine her şeyi, mahvetmiştim!

''Onunla sadece gönlünü eğlendiriyorsun!'' dediğinde babasına şaşkınca bakakaldım. 
Aramızda gerçekten arkadaşlıktan öte bir şey yoktu. Ve babası, şu an gönül eğlendirmekten bahsediyordu. Gerçekten, bu adam ne, yaşıyordu böyle?

''Saçmalamayı kes! Gönül eğlendirmek, senin işin!'' dediğinde babası, ayağa kalkıp Yoongi'nin suratına sağlam bir yumruk attı. Yoongi yere düştüğünde, korkuyla yanına gittim.

''Y-yoongi, iyi misin?" Diyip hızlıca yanına koştum, ve endişeyle ona bakmaya başladım.

''İyiyim, sen git.''

''Seni, bırakamam.'' dedim ve ayağa kalkıp babasının üstüne yürüdüm.
''Ne yaptığınızı, sanıyorsunuz siz? Ona nasıl vurursunuz, o sizin oğlunuz!''

''Sen çok olmaya başladın artık!'' Dedi ve beni ittirdi. Dengemi kaybedip yere düştüğümde, Yoongi olanları görmüş olacak ki ayağa kalktı ve babasının karnına dizini geçirdi.
Ağlamaya başlamıştım. Gözyaşlarım, kendilerini daha fazla tutamamışlardı.
Çok canım yanıyordu. Neden hep aksilikler, oluyordu?
Yoongi babasının suratına, delirmişçesine yumruk atıyordu. Hemen ayağa kalkıp onu durdurmaya çalıştım.

''Dur artık Yoongi, o senin baban.''

''O benim babam değil, Eun Hee.''

''N-ne?''

''O benim üvey babam Eun Hee.''

Bağırarak söylediği cümlenin ardından duraksadım, o ise hala delicesine vuruyordu. Ben cümleyi hazetmeye çalışırken o hala yumruklarını yüzüne geçiriyordu.

Bu da neydi şimdi?

First Love  /  M Y GHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin