21

1.9K 122 38
                                    

Seni seviyorum.
~
Yoongi'nin dudaklarından dökülen bu iki, sinirli kelimeyi duymayı gerçekten beklemiyordum. Yoongi, beni sevdiğini söylemişti. Kalbim fazlasıyla, hızlı atmaya başlamıştı. Gerçekten beni seviyordu.
Min Yoongi, beni seviyordu.
Ne diyeceğimi bilemeden, sadece aptal gibi gülümsedim. Şaşkındım, bir o kadar da mutlu. Benim de buna cevabım belliydi.

"Bende seni seviyorum, Min Yoongi."
Bunu dememle birlikte dudaklarımızı yine ve yeniden buluşturdu. Bu sefer yumuşak öpücüklerini dudaklarıma bırakıp geri çekiliyor, ardından derin nefesler alıyordu. Onun da heyecanlı olduğunu anlamıştım.
Bu duyguyu, o da yaşıyordu.
Bu an gerçek miydi?
Biz birbirimize, ilanı aşk mı etmiştik?
Bunlar, inanılır gibi değildi.
Kalbim, deli gibi hızlanmaya devam ederken, dudaklarımızı ayırdım ve dudaklarının üzerine doğru fısıldadım.

"Ve, sonsuza kadar seveceğim, Min Yoongi "
-
''Ben çıkıyorum!'' diyen Yoongi'ye:

''Tamam.'' diye bağırmıştım. Uzun süre sonra şirkete gidecekti, üvey babası ile yüzleşecekti 
Dağ evine geleli 2 hafta olmuştu ve o süre boyunca hiç gitmemişti. Dün akşam konuştuğumuzda bu gün gitmesinin kararını almıştık. Heyecanlıydım, Yoongi bu işi bir an önce halletsin istiyordum.
Yoongi gittikten sonra sessizleşen eve karşın gözlerimi devirmiştim. Şimdi ben ne yapacaktım?
Kwang ile akşam buluşacaktım.
Onun için de ayrı heyecanlıydım.
Sonuçta liseden kalma arkadaşım, ile buluşacaktım.
Kalktım ve banyoda işlerimi, hallettim. Aklım tamamen Yoongi'de, kalmıştı ama onu arayıp rahatsız da etmek istemiyordum.
Biraz daha beklemeliydim.
Aramız, o kadar güzeldi ki. Artık tamamen duygularım yerine oturmuş olmuştu. Gerçek, Yoongi'ye deli gibi aşık olmuş olmamdı.
Onu gerçekten çok seviyordum. Onun da gözlerinde aynı duyguların olduğunu okuyabiliyordum. Bu beni öyle çok mutlu ediyordu ki.
Yoongi bu sönük, bitmiş hayatıma ilaç olmuştu.
-
Akşam Kwang buraya gelmişti onu görünce gerçekten şaşırmıştım çok değişmişti, ve çok olgunlaşmıştı.
Onunla uzun uzun sohbet etmiştik, onu gerçekten özlemiştim onunla vakit geçirmek bana iyi gelmişti.
Ona Yoongi'den bahsettiğimde beni dinlemesi çok hoşuma gitmişti o gerçekten iyi bir arkadaştı. Kendisi de evlenmek üzere olduğunu ve mükemmel giden bir ilişkisinin oluşunu söylemişti. Onun adına mutlu olurken, aynı zamanda eski günler hakkında konuşmuştuk.

Akşam Yoongi'yi beklerken telefonum çalmıştı, telefona uzandığımda Yoongi'nin aradığını gördüm büyük bir heyecan ile telefonu açtım.

''Alo?'' Dediğimde Yoongi'nin gülüşü, kulaklarıma dolmuştu.

''Eun Hee tatlım, dışarı gelsene.''

''Neden Yoongi?''

''Gel işte.'' dedi ve telefonu kapattı, acaba yine ne işler çeviriyordu?
Gülümseyerek ayağa kalktım ve, üzerime doğru düzgün bir şeyler geçirdim.
Evden çıkarken yüzümde hala aptal bir gülümseme vardı, Yoongi beni her daim gülümsetmeyi başarıyordu.
Bahçeye doğru ilerlediğimde karşımda elinde bir demet gül ile bana bakan Yoongi'yi görmüştüm.
Koşarak ona sarıldığımda hemen bana karşılık verdi, onu özlemiştim.

''Ah Yoongi bunlar benim için mi?''

''Elbette öyle.'' dedi ve saçlarıma ufak bir öpücük bıraktı.
Tekrar ona sarıldığımda, ellerim ile ensesini okşadım.

''Eun Hee, şimdi gidiyoruz.'' dediğinde başımı anlamazca salladım.

''Nereye?''

''Annem, seni görmek istiyor.''
Duyduğum cümle ile, kaskatı kesildim. Yoongi ailesine beni mi anlatmıştı? Bunun düşüncesi bile, midemdeki kelebeklerin tekrardan ortaya çıkmasını sağlıyordu.
Yüzüme aptal bir gülümseme, yerleşti.
Yoongi'ye olan özlemimden babası ile ne konuştuklarını sormayı unutmuştum, aynı zamanda annesinin benle tanışmak istiyor oluşu beni çok mutlu etmişti.
''Gidelim o zaman.'' dedim ve elini tuttum.
Güldü ve beraber arabaya bindik.
-
Geldiğimiz yer büyük bir villaydı, şaşkınlıkla evi süzerken, Yoongi elimi tuttu ve birlikte eve girdik. 
Bizi kapıda evde görevli, olduğunu düşündüğüm kadın karşıladı.

''Yoongi Bey, hoş geldiniz.'' Dedi ve bana gülümsedi.

''Merhaba.'' Dedi ve benimle birlikte, içeri geçti.
Salonda oturan annesini gördüğümde gülümsemiştim.

''Ah Yoongi oğlum bahsetmeye doyamadığın kız bu demek?'' dedi ve bana yaklaştı, heyecandan ölecektim.
''Merhaba canım.'' dedi ve bana sıkıca sarıldı, bende memnuniyetle ona karşılık verdim. Yoongi bize bakıp, gülümsedi.
Babası ile göz göze geldiğimizde derin bir nefes aldım bu adamı hiç sevmiyordum.
-
Gece yarısına kadar Yoongi'nin annesi ile sohbet etmiştik onu gerçekten çok sevdiğim söylenebilirdi ama ''üvey babası'' için aynıları asla söylenemezdi.
Yoongi ile eve dönerken içimden büyük bir yük kalkmıştı artık ailesi ile, tanışmıştım bu beni rahatlatmıştı.
Araları bir nevi düzeldiği için, Yoongi ile dağ evine gitmek zorunda kalmayacağımız için rahattık, mevsim kış olduğundan orada fazlasıyla üşüyordum. Yoongi'de bunun farkında olmalıydı ki beni ısıtma çabasına giriyordu.
Bende her seferinde onun o tatlı hallerine, tatlılıkla karşılık veriyordum.
Her şey güzeldi, her şey olması gerektiği gibiydi. Mutlu olduğum şekilde sevdiğim adamla birlikteydim.

Umarım her şey bu şekilde düzen içerisinde devam ederdi...

First Love  /  M Y GHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin