3 (Yenilendi!)

3.4K 218 21
                                        

''İyi misin?'' diyerek gözlerimin içine baktı ve sıkılmaktan kızarmış olan, koluma baktı.

''Şerefsiz herif!'' diyerek adamın karnına bir tekme daha attı, ve tekrar bana döndü.

''Bu gece burada kalman güvenli olmaz, gel benimle.''

''Nereye?'' dediğimde beni hiç takmamış, arabaya oturtturmuştu bile.

''Güvende olacağın, bir yere.'' Diyip arabayı çalıştırdı.
Bense öylece duruyordum. Beni kurtarmıştı yapmak zorunda olmadığı şeyi yapmıştı. Ona minnettardım ama neden yapma gereği duymuştu ki? Normal biri olsa umursamazdı bile.
İçimi kaplayan heyecan duygusuna, karşı gülümsedim.
Kafamı cam tarafına çevirip, yerde kanlar içinde yatan adama baktığımda ise derin bir nefes aldım gerçekten kötü görünüyordu ama bunu çoktan hak etmişti. Umursamadan kafamı tekrar, Yoongi'ye çevirdim.
-
Büyük bir villa'nın önünde durduğumuzda, arabadan indi, ve gelip benimde inmem için kapıyı açtı.
''Nereye geldik?'' diye sordum.

''Evime.'' diyerek kısa bir cevap verdi.

"İyide neden? Benim, ne işim var senin evinde?"

"Patronunun, evine gelmen çok anormal birşey, değil bence? Burada güvende olacağına emin ol. Seni orada mı bıraksaydım?"

O bu sözleri söylerken, benimse yaptığım tek şey abartılı bir şekilde gözlerimi, devirmek olmuştu.

Gerçekten ne yaşıyordu, böyle?
Ukala olmasının yanı sıra onu tanımadığımdan bana yakın olması, rahatsız edici olabiliyordu.

Tabi, bir gerçek daha vardı.
Bu durum,
"Aynı zamanda, hoşuma gidiyordu."
Kendi kendime mırıldandığım bu cümleden sonra, ne dediğimin farkına varıp kafama bir tane geçirdim.
Yoongi bana anlamamış gibi bakarken zoraki bir şekilde güldüm.
Büyük ihtimal bir deli olduğumu düşünecekti, haksızda sayılmazdı.
-
Evin dışında gördüğüm bahçe ve havuz ile gözlerim büyüdü. Büyük ihtimal buraya bir servet harcanmıştı.
Aklıma ailem ile çıkmış olduğum tatil geldi.
5 yaşında olduğumu net hatırlıyordum, annem babam ve küçük kız kardeşim, beraber güzel bir tatil yapmıştı. Onlarla yaptığım, ilk ve son tatil olacağını bilseydim anneme babama ve kız kardeşime sıkı sıkı sarılmaktan asla, ama asla vazgeçmezdim.
Gözlerimin dolduğunu hissetmiştim, kendimi tutmaya çalışmadan gözyaşlarımı serbest bıraktım. Yoongi'nin şaşkın bakışları yüzümde geziyordu.
"Sen, neden ağlıyorsun? Ne oldu şimdi?"
"Önemli bir şey değil. Özür dilerim."
Dedim ve, gözyaşlarımı silerek gülümsemeye çalıştım. Bunu yaparken fazlasıyla büyük bir çaba göstermiştim. Elimden başka hiç bir şey gelmiyordu.
Neyse ki bu durumu fazla kurcalamadan kafasını sallamıştı ve bana sabahtan beri aklımdan çıkmayan o gülüşü tekrar sundu.
Gülüşünde, yatan bir çok, anlam varmış gibi geliyordu bana. Beni etkileyen de bu olmuştu, işte. Bu gülüşü sabahtan beri, aklımdan çıkaramamın sebebi buydu işte.
O gülüşte yatan, anlamlar.
Ne oldukları hakkında hiçbir fikrim yoktu, ama varlıklarını hissediyordum.
Bu yeterli, değil miydi zaten?
"Her ne olursa olsun hiçbir şeyin seni üzmesine izin verme, her zaman güçlü dur. Şu an senin gözlerinden akan yaşların sebebini bilmiyorum ama onlar her ne ise, güçlü kal."
Gerçekten bana umut vermişti. Bu kadar güzel konuşmak zorunda mıydı?
Kendimi iyi hissetmemi sağlamıştı. Bunu uzun zamandır, benim için yapan kimse yoktu. Kendimi gerçekten, özel hissetmiştim.
Mutlulukla gülümsedim.
O anda Yoongi'nin eşsiz sesi kulaklarıma doluştu.
~
"Ne güzel gülüyorsun, sen öyle."

First Love  /  M Y GHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin