First Love / M Y G

36

Amerika sandığımdan, daha güzel bir ülkeydi, kızları da.
Buradaki her kızı gördüğümde, gözlerimi deviriyordum.
Yoongi'i onlara bakmasa bile, içim içimi yiyordu.
Şu an da Yoongi'yi resepsiyonun önünde bekliyordum birkaç kayıt işlemi vardı odamıza yerleşecektik.
Gerçekten heyecanlıydım sadece Yoongi ve ben, başka bir ülkede "sadece ikimiz" bu düşünce bile yetiyordu huzur vericiydi.
Etrafa göz gezdirdiğim de gerçekten Yoongi'nin neden bu kadar abartılı ve lüks bir otel seçtiğini anlayamıyordum.
Her şey mükemmel gözüküyordu, ama biraz fazla değil miydi?
Aslında değildi, sonuçta sevgilimle yaptığım ilk tatil en güzel şekilde olmalıydı.
Yoongi'ye minnettardım.
Yol boyunca kafamı Yoongi'nin omuzuna koyunca, biraz rahatsız olmuştu uyuyamıyordu ve bu onu çok sinirlendiriyordu. Tabii ki benim için sesini çıkarmamıştu onun bu cömertliği karşısında ben de onu bugün bir yerlere gidelim diye yormak istemiyordum istediği kadar dinlenecek de ben de onu izleyecektim. Nasıl olsa uyuyacaktı, ben izleyecektim daha güzel bir an yoktu ki.
Onun uyduğu ve benim onu doya doya izlediğim saatler hayatımda yaşadığım en güzel anlardan olabilirdi.
Kafamı Yoongi'ye döndürdüm.
Bir adamla el sıkışıyordu. Fazlasıyla genç biri ile.
Bu adamın arkasından 5 kişi daha geldi.
Şaşkınlıkla Onlara baktım.
E, onlar da koreliydi?
Hatta bir tanesini tanıyordum, Taehyung. Onunla şirkete ilk geldiğimde görmüştüm. Hatta Yoongi ile ilk yakınlaşmam, beni ondan kıskanması olmuştu. O gün evime kadar gelip benden, özür dilemişti.
Bunlar aklıma geldiğinde, gülümsedim. Zaman ne çabuk geçiyordu, öyle.
Hepsi çok tatlı duruyordu, uzaktan.
Ben yanlarına gitmemeyi tercih etmiştim.
Yoongi'nin arkadaşları ile konuşacakları olabilirdi Nasıl olsa bekleyebilirdim.
Bir süre sonra Yoongi eliyle bana gel, işareti yaptığında şaşkınlıkla Onlara baktım beni mi çağırıyorlardı?
Şaşkınlığımı gizlemeye çalışarak ayağa kalktım ve yanlarına yöneldim.
"Selam!" Dediğimde hepsi aynı anda Gülümsediler gerçekten çok tatlılardı.
"Tanıştırayım." Dediğinde Yoongi'ye baktım.
"Bu gördüğün altı kişi benim çıkış yapacağım gruptaki üyeler, hepsi çok yakın arkadaşım ve hepsini çok severim."
"Ne?"
Çıkış yapacağım grup mu demişti o?
"Ah, Tabii sana söylemedim bunu sana sürprizi bir şekilde söylemeyi düşünüyordun aklımdan çıkmış Artık öğrenmiş oldun sevgilim."

"Yoongi ben buna çok sevindim!" Dediğimde ona sıkıca sarıldım.
Gerçekten çok sevinmiştim. Sevgilimin böyle güzel bir iş için de oluşu beni çok mutlu etmişti.
Sevgilim gerçekten bir idol, oluyordu. Ne mutlu edici ama!
Bunu Yoongi'yle mutlaka kutulamak istiyordum ama şimdi, grup arkadaşlarına yönelmeliydim.
"Çok memnun oldum, ben Eun Hee. Umarım her şey çok güzel, yolunda gider. İstediğiniz yere ulaşırsınız ki ben size güveniyorum."
Deyip gülümsedim.
O anda Taehyung:
"Seni ilk gördüğümde gerçekten Yoongi ile çok yakıştırmıştım. Yalan yok, şu anda birliktesiniz ben de sizin adınıza çok mutlu oldum keşke en baştan çok samimi kalsaydık."
"Keşke." Dedim ve gülümseyerek omuzunu, sıvazladım.
Bir süre sonra bütün üyelerle tanıştıktan sonra, kendimi aşırı mutlu hissediyordum.
Onlarla uzun uzun sohbet etmiştik bu çok keyif vericiydi.
Hatta otelin yemek odasına gidip, saatlerce oturmuştuk. Yoongi ile odamıza bile yerleşememiştik.
Ama bu tatlı altı çocuk için değerdi. Hepsiyle gerçekten yakın arkadaş olmuştuk.
Saati gece vakitlerinde çektiğimizde, Uykum gelmeye başlamıştı.
Yoongi bu halimi görmüş olacak ki, çocuklarla vedalaşıp odamıza götürmüştü, beni.
Otel görevlileri, bavulları taşırken Yoongi elimi sıkıca tutuyordu.
Sonunda odamıza geldiğimizde, Yoongi görevlilere teşekkür edip, oda kartını aldı.
Yüzünde büyük bir gülümseme vardı.
Odanın içine girdiğimde adeta büyülenmiştim.
Gerçekten muhteşem bir, odaydı.
Yoongi alışık bir şekilde, bavulları dolaba yerleştirmeye başladı.
Bende kendimi hızlıca yatağa, attım.
Bavulları, dolaba yerleştirme ile meşgul olan Yoongi'nin kafasına yastık fırlattığım, da hemen bana baktı.
"Ne oldu bebeğim?"

"Ya uğraşma, gel uyuyalım."
Reddetmeden yanıma uzandığında, mutlulukla gülümsedim. Burnuma kokusu doluşurken huzur içinde derin nefesler aldım.
Hiçbir şey söylemeden kollarını boynuma, doladı. Sanki ikimiz de önceden konuşmuşçasına aynı anda birbirimizin, ellerini tuttuk.
Kafamı göğsüne yasladığımda, oda çenesini kafama dayamıştı.
Gerçekten huzur verici, bir andı.
Bu şekilde uyumaya gerçekten, ihtiyacım vardı.
Kendimi uykunun kollarına bırakmaya hazırlanıyordum. Bu mükemmel anı ne kadar bitirmek istemesem de, ciddi anlamda çok uykum vardı.
Yoongi'ye daha fazla sokuldum ve dudağının kenarına ufak bir öpücük bıraktım.

Evet, şimdi uyuyabilirdim.