Yoongi'nin elini sıkıca kavradığımda aynı zamanda gömleğimin yakalarını düzeltiyordum. Hastaneden çıkış vaktim gelmişti. Yoongi, çıkış işlerimlerini hallettmiş şimdi ise hastaneden ayrılıyorduk.
Aylarca burada kalmıştık. Yoongi eve gitme gereksinimi bile duymamıştı.
Hastaneden çıktık ve arabaya doğru ilerlemeye başladık. Hala el eleydik.
Dışarının temiz kokusunu derince içime çekiyordum. Hastane ortamında ki o kokudan öyle sıkılmıştım ki. Kafese kapatılmış ve sonra, özgürlüğüne kavuşan bir kuş gibi hissediyordum.
Ben dalıp gitmişken, Yoongi'nin sesi ile kendime geldim."Meleğim, dalıp gittin." Yanıma gelip kollarını belime dolayıp, gülümsemişti.
"Hiç." diye geçiştirdim ve dudaklarında ki tebessümün tam üstüne minik bir öpücük bıraktım.
"Hadi gidelim."
"Gidelim."
***
Yaşadığım bütün zorlu zamanların ardından, sevdiğim adamın evinde, sevdiğim adamın kollarındaydım. Uzun zaman sonra ilk defa, bu kadar huzurluydum. Yoongi'nin kolları arasında ona sokulmuş duruyordum. Bu anı uzun zamandır yaşamıyorduk. 7 aylık tedavimin sonucunda herşey düzelmişti. Saçlarım, kaşlarım ve kirpiklerim kendilerini göstermeye başlamışlardı. Bu beni mutlu ediyordu. Bazı şeylerden kurtulup, sağlığıma kavuşmak mutlu ediyordu.
Yoongi haraketlenmeye başladığında gözlerimi ona çevirdim.
Gözlerini açmış, etrafına bakınıyordu. Bu haline gülümserken gözlerini bana çevirdi.''Ne zaman uyandın?''
''Çok, oldu.''
''Ne yaptın?''
''Güzel yüzlü sevgilimi izledim.''
''Demek öyle?'' dedikten sonra beni hızla kendine çekti ve dudaklarıma ard-arda öpücüklerini sundu. Kendimi ondan çekmek yerine, ona daha da yakınlaşıyordum. Bu bana iyi hissettiriyordu. Bir süre sonra nefessiz kalıp ayrılmıştık. Yoongi'nin yüzünde pis bir sırıtış vardı. Ben onun bu haline gülerken, elinden tutup yataktan kaldırdım.
''Kahvaltı vakti.''
''Doğru, yemek yerken deliren bir kız arkadaşım olduğunu unutmuştum.''
Gülerek, mutfağa ilerledik.
***
''Havuz fikrine ne dersin?''
''Güzel olur.'' dedikten sonra, merdivenlerden yukarı çıkmaya başladı. Peşinden öylece bakarken kendime gelip üzerimi değiştirmek amacıyla odamıza ilerledim.
Kırmızı mayomu üzerime geçirdikten sonra aynada kendimi süzmüştüm. Her zamankinden daha zayıf gözüküyordum. Gözlerimin altı hala mosmordu. Saçlarım az da olsa kendilerini gösteriyorlardı. Nasıl gözüktüğüm umrumda değildi. Önemli olan kanseri gerçekten yenebilmiş olmamdı. Mutlulukla gülümsedim ve üzerime geçirdiğim yazlık hırkamla Yoongi'nin yanına ilerledim. O da aşağıda beni bekliyordu. Gözlerimiz buluştuğunda az da olsa çekinmiştim. Üzerimdekilerin pek kapalı olduğu söylenemezdi. Karşımda Yoongi olsa bile, çekinmiştim. Derin bir nefes aldım ve yanına gittim.''Bunu benim yanım harici hiç bir yere giymeni istemiyorum.''
''Öyle bir niyetim yok.'' dedim ve sırıttım. Beni kıskanması, nedensizce hoşuma gitmişti.
Bana yaklaştığında gülümsüyordu. Elleri belimi bulduğunda heyecandan terliyordum.
''Çok güzelsin.'' diye fısıldamıştı. Onun bu sözü üzerine yüzümü gösterdim:
''Gözlerim mosmor, saçlarım yok, yüzüm küçük ve zayıflıktan öleceğim.''
''Gözleri mosmor, saçları olmayan, yüzü küçük ve zayıflıktan ölecek bir kıza deliler gibi aşığım.'' dedi ve dudaklarıma masum bir öpücük bıraktı.
''Seni seviyorum.''
''Seni seviyorum...''
* * *
"Su atmak, çok adaletsizce!" derken çocuk gibi eğlenen Yoongi'den kaçmaya çalışıyordum. O ise kahkahalar atıp peşimden dolanıyordu.
"Yoongi git başımdan!" derken bende kahkaha atmaya başlamıştım.
"Hadi ama, neden eğlenmiyoruz?"
"Eğlence anlayışın bana su atmak mı?"
"Daha farkı şeyler de yapa-"
Cümlesini kafasına vurarak bitirdiğimde, yanaklarım kızarmıştı.
Kahkaha atmaya başladığında gözlerimi devirdim."Çok kötüsün!"
"Ama seviyorsun."
"Fazlasıyla." dedim ve güldüm. İkimiz için hazırladığım meyve suları havuzun başında duruyordu. Oraya doğru ilerlediğimde, Yoongi'de peşimden geldi.
"Ne o, şimdi de kuyruk mu oluyorsun?" bu dediğime karşın karşılıklı gülmüştük.
"Sadece susadım." dedi ve bardağı tek dikişte neredeyse bitirdi.
"Hayvan!"
"Ne?"
"Yok bir şey." dedim ve gülerek yanından uzaklaştım. Havuz fazlasıyla büyük olduğundan rahatça haraket hareket ediyordum.
Yoongi de yanıma gelmişti."Eun Hee?"
"Hı?" diyip ona döndüğümde gülümsüyordu.
"Birbirimize verdiğimiz bir söz vardı. Hatırlıyorsun değil mi?"
Neyi kasttettiğini anlamamıştım. Başımı anlamamış gibi salladım."Odun." dedi ve dudaklarını büzdü.
Benim atmam gereken tribi, Yoongi atınca büyük bir kahkaha atmıştım."Unuttum. Ama hatırlatabilirsin." dedim ve burnunu sıktım.
"Sana evlenme teklifi ettim."
Konunun teklif meselesi olduğunu öğrendiğimde az da olsa utanmıştım. Bunu hatırlamamam kötü olmuştu.
"Evet?" dediğimde diyeceği şeyi merak ediyordum."Hala evet, öyle değil mi?"
"Saçmalama Yoongi. Tabiki evet, neden böyle bir şey sordun?"
"Emin olmak için."
"Sana olan hislerimden emin değil misin?"
"7 Ay boyunca yoğun bir tedavi içindeydin. Ertelemek istersin diye düşündüm."
"7 ay, beni sana daha da çok bağladı. Evlenelim." dedim ve gülümsedim.
Yoongi'nin yüzünü daha önce görmediğim kadar büyük bir gülüş kaplarken yanağını öptüm."Düğün işlemleri başlasın, Yoongi?"
"Başlasın Eun Hee."
~Düğünümüz var sşsşsşxğsşxçc
![](https://img.wattpad.com/cover/124234643-288-k672417.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
First Love / M Y G
Fiksi Penggemar-yoongι ve eυn нee вιrвιrlerιnιn, ѕonѕυzlυğυ olмυşтυ- ❤❄ "Hayatıma bu kadar kısa sürede girip, bütün ruhumu nasıl ele geçirebildi?"