First Love / M Y G

37

Sabah güzel bir öpücükle uyandığımda mutlulukla gözlerimi açtım.
Ne güzel bir uyandırılma şekliydi bu böyle?
Karşımda Yoongi vardı.
Gülümsüyordu.
Tekrar aşık olmuştum o an ona.
Kafamı sehpaya çevirdiğimde, tepside çok güzel bir kahvaltı görmüştüm mutlulukla ellerimi çırptım.
Çocukça hareketler yaparken Yoongi beni kendine çekti, evet kalp atışlarım yine Nirvana'ya ulaşmıştı.
"Sen ne güzelsin öyle."
Dediğinde mırıldanarak kafamı göğsüne gömdüm, güldü.
"Kahvaltı benim için sanırım?" Deyip sırıttığım da başını salladı.
"Bir tek aşkım var."

"Başka olamaz zaten." Diyip kafasına vurdum, aynı anda gülüştük.
"Sen şimdi yemeğini ye, ardından giyin resepsiyonda seni bekliyor olacağım, sana ufak bir sürprizim var bebeğim."

"Sürpriz?"

"Evet, çok mu şaşırdın?"

"Siz ve sürpriz yapmak? Min Yoongi!"

"Eun Hee, Saçmalama sürekli sana güzel şeyler yapıyorum."

"Tamam kızma." Deyip burnun ucunu öptüm.
"Sana nasıl kızılır ki?"

"Dimi?"

"Evet bebeğim ben şimdi giyineceğim kahvaltını et sonra sen de giyin."

"Filmlerde çok izlerdim genellikle sevgililer yedirirdi, elleri ile."

"Bebeğim inan bunu yapmayı çok isterdim, ama sana yapacağım sürpriz için zamanım yok. Sen kendin yesen olur mu?"
"Peki." Deyip dudaklarımı büzdüm.
"Ah hadi ama, Eun Hee."

"Tamam yiyeceğim."

"Ah dur." Dedi ve hala büzük olan  dudaklarıma bir öpücük kondurdu.
Bunu yapması ile yüzümdeki gülümseme daha da artmıştı. Beni gerçekten fazla heyecanlandırıyordu.
"Tamam sevgilim sen giyin bende yiyip geleceğim." Dedim ve yanağını okşadım. Gülümseyerek yanımdan ayrıldığında elime hemen kahvaltı tabağını aldım bana yapacağı sürprizi fazla merak ediyordum...
-
Kahvaltıdan sonra Yoongi içinde beyaz bir gömlek, üzerine bir kot ceket, altında bir yırtık kot pantolonla karşıma çıktı.
"Çok yakışıklı olmuşsun."
"Şimdi de güzelliği görelim ha?"
"Giyiniyorum." Deyip sırıttım ve giyinme odasına geçtim.
Canım fazlasıyla elbise giymek istiyordu, spor bir şey değil de daha şık olmak istiyordum.
Yanıma çok fazla elbise almamıştım.
Aldıklarım daha çok akşam yemekleri için uygundu, biraz açıktı.
Gerçi Yoongi'nin bana yapacağı sürprizden, hala haberdar değildim.
Belki de bir elbise olabilirdi.
Elime en şık elbisemi aldım, üzerime geçirdim.
Elbise Mor ve pembe karışımı bir renk içeriyordu, göğüs kısmı hafif açıktı, altıma da siyah uzun Çizmelerimi giymiştim. Üzerime de Yoongi ile uyumlu olsun diye kot ceketimi geçirmiştim kısaca hem spor hem şık olmuştum gayet iyiydi.
Sıra makyaj yapmaya geldiğinde, derin bir nefes aldım gerçekten ama gerçekten bu işten için bir şey anlamıyordum.
Daha neyin ne olduğunu bilmeden kendi kendime makyaj yapıyordum, genellikle başarısız oluyordum.
Genellikle de Yoongi bunu gördüğünde benimle dalga geçiyordu.
Elime göz kalemini aldım, yeşil gözlerimin üzerine beceriksiz bir şekilde kalemi yaydım. Şaşırtıcı bir şekilde mahvetmemiştim. Kendime gerçekten şaşırmıştım, aynı zamanda gurur duruyordum.
Diğer Gözüme de aynı işlemi uyguladıktan sonra, sıra ruja gelmiş di.
Yoongi bana kırmızı ruj yakışırdığından hiçbir şeyi umursamayarak sadece onu sürdüm.
Aynaya son kez baktığımda Gerçekten güzel görünüyordum.
Kendimi beğenmiştim.
Hızlı bir şekilde odadan çıktım.
Yoongi beni gördüğünde içmekte olduğu Bardağı yere düşürdü.
Şaşkınlıkla ona baktığımda o da bana bakıyordu.
"Ne oldu?" Diye sorduğumda dudaklarını araladı;
"Bu kadar güzel olman diğerlerine Haksızlık Değil mi?"
Utanmıştım.
"Lütfen elindeki bardağı, beni böyle gördüğün için düşürdüğünü söyleme?"

"Zeki kız."

Utançla gülümsedim.

"Gidelim mi?"

"Gidelim sevgilim."