35

1.2K 102 4
                                    


Elime aldığım bavulu çekiştirmeye çal ekiştirmeye çalışırken Yoongi'nin sesini duydum.
"Sevgilim uçağı, kaçıracağız."
Gözlerimi devirdim.

"Gel de yardım et hayvan!"
Bir kaç saniye sonra telaşlı bir Yoongi görmemle sırıttım.
"Öküz neredesin?"

"Geldim işte bebeğim." Diyip elimdekileri aldı ve merdivenden aşağı inmeye başladı, hemen öncesinde ensesine ufak bir öpücük bırakmıştım.

Dilimde bir şarkı mırıldanarak merdivenlerden aşağıya inmeye başladım.
Aynı zamanda kısa olan eteğimi çekiştirmekle meşguldüm, o anda Yoongi'nin sesini duydum.

"Burda yanımdayken eteğin boyu sıkıntı değil, ama havaalanında o eteği senin yerine ben çekiştirebilirim."

"Kıskanç!" Diyip karnına hafifçe yumruk attım.
Güldüğünü gördüğümde bende sırıttım.
-
Havaalanına güç bela geldiğimizde, Yoongi gerçekten bütün kıskançlığını ortaya koyarak eteğimi çekiştiriyordu.
Onun bu haline kahkaha atmaya isteğimi, zar zor bastırıyordum.
Derin bir nefes aldım, gerçekten gülmemek için zorlanıyordum.
Ona baktığımda ise gayet ciddi ve endişeli gözüküyordu, beni gerçekten çok kıskanıyordu.
Bu biraz hoşuma gidiyordu, bazen de sinir bozucu olabiliyordu.
Kıskanılmak güzel bir şeydi ama dozuna göre, Yoongi sıklıkla bu dozu aşıyordu.
Bunu yapması bazen kendimi aşırı özel ve değerli hissetmemi sağlıyordu. Yoongi'ye ne zaman kızacak olsam bana kahverenginin en güzel tonu olan gözleriyle bakıyordu.  Tabii ki yumuşuyordum.
Yoongi işlemleri hallederken bende etrafa bakıyordum. Uzun zamandır havaalanında bulunmamıştım.
Uzun zamandır seyahate gitmemiştim, bunu sevdiğim adamla yapacak olmanın mutluluğu ile gülümsedim. 
Yoongi hayatıma girdiğinden beri yüzümde sürekli aptal sırıtışlar vardı. Beni her şeyiyle, mutlu ediyordu.
Gözlerimi ona çevirdiğimde bir hararet pasaport işlemleri ile uğraşıyordu. Güldüm. Bizim için böyle güzel uğraşması, bizim için emek vermesi ona her geçen gün bir kez daha aşık olmamı sağlıyordu.
Ellerimle saçlarımı okşadığım da bana ufak çaplı bir bakış attı. Bu sırada hala uğraşıyordu.
Başımın ağrısını boş vermeye çalışıyordum. Bu hastalık beni gerçekten çok etkiliyordu. Bir çok hareketimi kısıtlıyordu.
Başımın rahatça sağa-sola hareket ettiremiyordum, canımın yandığını belli eden mırıltılar çıkardığımda Yoongi'nin gözlerini benimkileri buldu.
Elimi sıkıca kavrayıp konuştu:
"Sen iyi misin bebeğim?"
"İyiyim." Dediğimde her zamanki gibi, yüzünde inanmamış bir ifade vardı.
"Eğer iyi değilsen, bu tatili başka zaman erteleyebiliriz sevgilim." Derken aynı zamanda yanaklarımı, okşuyordu.
Yanaklarımı okşayan elini alıp öptüğümde aynı zamanda:
"İyiyim sevgilim sorun yok." Dedim.
Birbirimize karşılıklı gülümsedik.
-
Yoongi bir süre sonra bütün işleri hallettiğinde, uçağa doru yol almaya başlamıştık. Yol boyunca Yoongi'nin kokusunu içime çekerek uyumak birinci planımdı.

Uçakta yerlerimizi bulduk, ve hızlıca koltuklara yerleştik. Bunu yaparken Yoongi'nin eli, hala eteğimdeydi. Bende küçük çaplı kahkahalar atıyordum.
Gerçekten dışarıdan bakıldığında fazla tatlı bir çift gibi durduğumuza emindim.

Yoongi'nin omzuna başımı yasladım ve gözlerimi kapattım. Bu koku beni yol boyunca uyuturdu.

First Love  /  M Y GHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin