68

554 36 1
                                    

Yoongi ile beraber uyandığımızda, aslında bu anı ne kadar özlediğimi fark etmiştim. Kokusunu derince içime çektim ve gözlerimi yumdum. Bedeni sıcacıktı, ona biraz daha sokuldum. Onu uyandırmamaya çalışıyordum fakat bunda başarılı olduğum söylenemezdi. Gözlerini yavaşça araladığında gülümsedim. 

''Günaydın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

''Günaydın.'' dediğimde gülümsemişti.

''Günaydın, güzelim.''

''Rahat uyudun mu?'' 

''Yanında olduktan sonra, benim için rahat olmayan bir yer yok.''

Dediğine karşın utanırken, gülümsemekle yetinmiştim.

''Acıktın mı?'' diye sorduğunda, başımı evet dercesine salladım.

***

Gün içerisinde, tedavim yapılmıştı. Tedavi süreci zorlayıcı olsa da, sonunda iyi bir sonuçla karşılaşmayı umuyordum. Yoongi isteği ve zorum üzerine, pratiğe gitmişti. Şirketle arası yeterince bozulmuştu. Buna sebep olmak istemiyordum. 

Kapım ısrarla çalındığında, ne olduğuna anlam verememiştim. Yoongi gelmiş olamazdı veya herhangi bir üye. Doktorlarda günlük tedavim bittiğinden yanıma uğramazlardı. Merakla kapıya bakarken, cam bölümden görmeyi beklemediğim birisini görmüştüm. Min Sung'u.

Ağzım şaşkınlıkla açılırken, ne olduğuna anlam vermeye çalışıyordum. Burada ne işi vardı?

Ses tonumu sakin tutmaya çalışarak:

''Gel.'' dediğimde, kapı yavaşça aralandı. Bende kendimi toparlıyordum.

İçeri gülen yüzle girdiğinde bende istemsizce gülümsemiştim.

''Merhaba.'' 

''Selam. Ne işin var burada?''

''Aslında bakarsan, seni ziyaret için geldim.'' dediğinde şaşırmıştım. Benim için hastaneye gelmişti. Düşünceli hali beni mutlu ederken, bunu neden yaptığını anlamamıştım.

Elinde ki çiçekleri bir kenara bırakıp başucumda ki sandalyeye oturdu ve gülümsedi.

''Daha iyi görünüyorsun.''

''Teşekkür ederim, sende öyle.''

''Bende her şey aynı. Hastaneye yatırıldığını öğrendiğimde çok meraklandım.''

''Gördüğün gibi bir sorun yok.'' derken kendimi işaret etmiştim.

''Daha da iyi olacaksın.'' 

''Umarım.''

''Yoongi nerede?'' dediğinde derin bir nefes aldım. 

''Pratik için gitti.''

''Şirkete uzun zamandır uğramıyor.''

''Yanımda olduğu için.'' dediğimde gülümsedi.

''Yanında olan kişi, sadece o değil Eun Hee. Bunu bil isterim.''

''Nasıl yani?'' diye sorma gereği duymuştum.

''Nasıl anladıysan.'' dedi ve yanağımı okşamaya başladı. Yakın teması, beni huzursuz etse de sesimi çıkarmamıştım.

''Artık gitmeliyim, kendine iyi bak.'' 

''Sende öyle.''

Serum takılı elime doğru eğildiğinde, bende ne yapmaya çalıştığını çözmeye çalışıyordum. Elimin üstünde dudaklarını hissettiğimde, gözlerim şaşkınlık ile büyüdü.

''Görüşürüz.'' dedikten sonra, odadan ayrılmıştı. Gerçekten ne yapmaya çalıştığını hiç bir şekilde anlamamıştım ama bozuntuya da vermemiştim. Onu tanıdığım günden beri, yaptığı garipliklerle gözüme çarpmıştı. Bana yakın olma çabası, benim için bir şeyler yapmaya çalışması gibi.

Gözüm bana getirdiği çiçeklere ilişince, düşünülüyor olmak az da olsa mutlu etmişti.

***

Yoongi pratikten döndüğünde, beraber yemek yemiş ardından odaya geri dönmüştük. Bir kaç arkadaşım son zamanlarda, durumumu öğrendiklerinden beri beni sürekli arıyorlardı. Kimsenin bana acımasını istemiyordum. Hastalığımı kimse öğrenmese daha iyi olabilirdi. Ama sandığım gibi olmamıştı. İsmini unuttuğum arkadaşlarım bile bir şekilde bana ulaşmıştı. 

Yoongi, yanıma geldiğinde gözlerimiz buluşmuştu.

''Bugün ne yaptın?'' dediğinde derin bir nefes aldım. Ona Min Sung'un geldiğini anlatmayı düşünmüyordum.

''Seni bekledim.'' diye cevapladığımda, gülümsemişti.

Elini tuttuğumda, yatağımda biraz daha yana kaymıştım. Yine yanımda uyumasını isteyecektim. 

''Yine mi?'' dediğinde sırıtıyordum.

''Evet.'' dediğimde biraz daha yana kayıp, yatağa tam olarak uzanmıştım.

Yanıma uzandığında, gözlerimiz buluşmuştu. Gülümsedim.

Yüzümü avuçlarına alıp, konuşmaya başlamıştı:

''Seni çok seviyorum.''

''Biliyorum.'' 

''Odunsun, Eun Hee.'' demesine karşın gülerek bu sefer yüzünü avuçlayan ben olmuştum. Dudaklarına masum bir öpücük bıraktıktan sonra yanağına da art arda minik öpücükler bırakmıştım. Oysa, sadece gülümsüyordu. 

''Odunum, ama seviyorsun.''

''Bunu söylemiştim.''

''Olsun, tekrarlamaktan zarar gelmez.''

''Seni seviyorum, meleğim.'' dediğinde kıkırdamıştım.

''Bende seni, Min Yoongi.''


First Love  /  M Y GHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin