BP- 16

7.1K 296 18
                                    

Y/N: Eğik yazılar günlük, normal yazılarda bölüm. Bu bölüm biraz karışık oldu gibi. Umarım anlaşılır. Olmazsa yeniden yazabilirim.
Multimedia: Bela Sokağı için bir çalışma var.
Playist: MFÖ- Benim Hala Umudum Var.

Sevgili Günlük;

Kendim gibi saçma bir giriş ama hiçbir zaman günlük tutmasını beceremedim, bu defter benim hiçbir şeyim. Beni merak falan da etmiyor. Sadece aklıma gelen tek çözüm buydu.

Şuan ağlamaktan gözlerim kıpkırmızı ve intihar etmeyi düşünüyorum. Ölmek ve her şeyden kurtulmak. Geri de bırakabileceğim hiçbir şey yok, benim için üzülebilecek hiç kimse yok.

Ömer; o hayatım boyunca görebileceğim en iyi erkek. O benim hayallerimi süsleyen kişi. O gün benimle sabaha kadar eğlenmişti. Bir sürü çılgınlıklar yapmıştık. Yaptıklarımız gözlerimin önünden geçtikçe ağlıyordum.

Hayal kırıklığı yaşıyordum, ben böyle olmasını hayal etmemiştim.ilk defa mutlu olacağımı sanmıştım. Ne kadar da salağım! Ben ne zaman mutlu oldum ki? Sana soruyorum aptal günlük ben ne zaman mutlu oldum?

Onunla buluşmamızın üzerinden tam on dört gün, üç saat geçti. Ömer'den haber almayalı on dört gün. Onsuz on dört gün.

Çıldırmak üzereyim, her şey mi elimden alınırdı? Ne yaptığımı, ne için bu durumda olduğumuzu bilmiyordum.

--

Araba tekrar durduğunda etrafa baktım. Büyük bir villanın önündeydik. "Neden buraya geldik?" Burası benim evimden bile büyüktü.

"Benimle gel anlarsın." Dediğini yaparak arabadan indim, elimden tutarak beni eve yönlendirdi. Kapıyı çaldığında hala nereye geldiğimizi anlamamıştım. Kapı açıldığında güler yüzlü biri karşılamıştı bizi.

"Ömer nasılsın? Ne zamandır gelmiyorsun, herkes merak etti seni."

"Biliyorsun işte her zamanki şeyler." Ömer kısa bir cevap vererek yürüdü, kapıyı açan bayana nezaketen gülümsedim.

"O kimdi?" Merak etmiştim büyük ihtimalle çalışanlarından biriydi.

"Bu evde uzun zamandır çalışıyor, beni o büyüttü diyebilirim."
Tahminin doğru çıkmıştı. Salona girdiğimizde bir bayan daha vardı ama bu biraz daha güzel, şık ve alımlıydı. Pencereden dışarı izliyordu ve geldiğimizi görmemişti.

Ömer, "Anne?" Dediğinde şaşkınlıkla olduğum yerde durdum. Annesinin yanına getireceğini düşünmemiştim ve şuan hiç uygun değildim. Kadın ilk önce bana daha sonra oğluna döndü ve gülümseyerek oğlunun yanına geldi. Hasretle sarıldıklarında rahatsızlıkla gözlerimi başka yöne çevirdim, mahremiyete girmek hiç hoşuma girmiyordu.

Ömer annesinden ayrılarak bana döndü, "Bu annem Nurdan, bu da İrem." Gülümseyerek kadının elini sıktım. "Memnun oldum." Dedim. Bana yarım bir şekilde gülümsedi. Burada daha fazla durmak istemiyordum.

"İrem sen otur ben hemen geliyorum." Diyerek salondan ayrıldı, beni bilmediğim bir yerde bırakmıştı ve korkuyla Ömer'in gidişini izledim. Ömer'in annesi koltuğa oturduğunda bende oturdum. Birden yüzünde ki gülümseme gitmişti.

"Sen çok güzel bir kızsın."

Gülümseyerek, "Teşekkür ederim." Dedim.

Buz ParçalarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin