Multimedia: glbayramON yapmış olduğu bir kapak çalışması var, her zamanki gibi mükemmel.
Playist: Umut Kaya- Mevsimler GeçerkenLeylak kokulu odada gözlerimi gezdirdim. Gözlerim pencereye takılı kaldı, havanın değişken ruh halinin ılımlı zamanlarından biriydi. Birkaç gün yağmur yolları ıslak bırakmıştı. İşe gidip gelenler, öğrenciler, dışarıda işi olanlar şemsiye taşımak zorunda kalmıştı.
Odada olan gezintimi bırakarak önüme döndüm. Oda sıcak bir ortam olsun diye ev gibi döşenmişti. Zorla getirilmiştim buraya, iyi olduğumu söylesem de dinlememişlerdi beni. Psikolağa bir şey anlatmak istemiyordum, hatta hiç kimseye anlatmak istemiyordum. Hülya hanım içeri girerek bana gülümsedi, sahte gülümsememi göndererek yerimde kıpırdandım. Birine özel bir şeyimi anlatmak geriyordu beni.
"Merhaba, İrem nasılsın?" Eline kağıt kalemi alarak karşımda ki koltuğa yerleşti. Gözlüklerini takarak bana baktı.
"İyiyim." Gergince sorusunu cevaplamıştım. Dudaklarımı kemirerek yerimde bir kez daha kıpırdandım.
"Bana kendini anlatmak ister misin?"
Sorusunu düşündüm, kendimi nasıl anlatabilirdim ki? Sıradan biriydim, konuşabileceğim pek bir şey yoktu. Hayatım hiç olmadığı kadar normaldi. "Konuşabileceğim bir şey yok."
"Gergin gibisin, buraya zorla mı geldin?" Bir an evet demek ve odadan çıkıp gitmek istedim ama yapamadım. Kafamı hayır der gibi salladım. Kağıda bir şeyler yazdıktan sonra tekrar bana döndü.
"Bana depoda tutulduğun zamanı anlat."
Beklediğim soruyu duyduğumda baştan başlamanın daha doğru olabileceğini düşündüm. Pınar benden bilgiler alıp, beni kaçıran Sarp'ı yakalamak istiyordu. Yakalansa bile bir bahane bularak hapis cezasından kurtulacağını adım gibi biliyordu."Orada iki hafta kalmışım, ben bir süre sonra zaman kavramını yitirmiştim. Su ve kuru ekmekten başka hiçbir şey vermediler." Soluklanarak bir süre durdum. Devam etmek istemiyordum ama anlattıkta rahatlayacağımı düşünüyordum.
"Peki Sarp'ı daha önce gördün mü?" Kağıda bir şeyler yazdıktan sonra tekrar bana baktı.
Sarp'ı görmüştüm, bir kez. Tecavüz etmek üzereydi. Bunu söylesem mi diye düşündüm. "Hayır, daha önce görmedim." Hülya hanım bana şüpheyle baktı ve önüne dönerek yine bir şeyler yazdı.
"Sarp'ın seni kaçırma nedeni neydi? Ne için olmuş olabilir? Daha önce görmemişsin neden sen?"
Bunun nedenini bende bilmiyordum, Ömer'le bağlantısı neydi? Ne vardı aralarında? "Bilmiyorum." Doğru cevap verdiğim için gülümsedim, yalan söylemek hoşuma gitmiyordu.
Biraz daha konuştuktan sonra bugünlük zamanım dolmuştu. Rahatlayarak, ayağa kalktım. Hülya hanım elimi sıkarak beni uğurladı. Kapıyı açtığımda Hülya hanımın sekreteri ayağa kalkarak montumu uzattı. "Dışarıda biri sizi bekliyor, İrem hanım. Israr ettiğim halde gelmedi. İyi günler."
Kim gelmiş olabilirdi ki? Sabah Pınar ısrar ettiği halde gelmesine izin vermemiştim. Onur'da sadece beni kapıya kadar bırakmıştı. Montumu giyerek sekretere döndüm, "Teşekkür ederim, iyi günler." Diyerek binadan çıktım. Hava biraz daha soğumuştu, esen rüzgar saçlarımı uçuruyordu. Montuma sarılarak yürümeye başladım. Bir yandan da etrafa bakıyordum. Kimseyi göremediğim de vaz geçerek hızlandım. Eve dönmek ve yatağıma girmek istiyordum.
Biri kolumu tuttup, koluma girdiğinde sola döndüm. Bütün vücudum korkudan buz kesmişti. Ben, beni görmeye Ömer'in geldiğini düşünmüştüm Sarp'ı değil. Kendine has kıkırtısıyla güldü.
"Yine ben güzelim, nasılsın?"
Kalbim hızlı hızlı atmaya başlamıştı. Etrafa kaçamak bakışlar attım. Çığlık atsam kurtarmaya gelen olur muydu? Sokak tenha değildi, kalabalıkta değildi. Herkesin kendine göre telaşı vardı ve dalgınca yürüyorlardı.
"Sakın kaçmak gibi saçma bir şey yapayım deme. Sana zarar vermeyeceğim. Sadece bir yere oturmak ve kahve içmek istiyorum."
Sarp beni sürükleyerek bir kafeye çekiştirdi. En azından yalnız kalmayacaktık. Beynim korkudan sinyaller yakıyordu, kaçmam gerekiyordu. Burada onunla olmamalıydım.
"Konuşacak bir şeyimiz yok Sarp, bırak beni!" Kolumu çekmeye çalıştım.
Sinirle kolumu bıraktı, biraz sendelesemde düşmemiştim. Bir adım yaklaşarak, dişlerinin arasından tısladı. "Merak ettiğin şeyler vardır İrem, sana bir şeyler anlatıcaktım ama yanılmışım." Yürümeye başladığında daha yeni algılıyordum.
"Gitme Sarp bekle!" Peşinden koşarak durdurdum. "Tamam yarım saatlik vaktim var, kahve içerebiliriz."
Bana gülümseyerek, tekrar koluma girdi. Sarp'la beraber kahve içmek beni korkutuyordu. Bir kafeye girerek cam kenarına yönlendirdi. Kahve siparişini vererek yanıma oturdu. Bir süre birbirimize baktık. Dudağımı kemiriyordum ve sıkılmaya başlamıştım.
"Ömer'le aramızda uzun zamandır bir kavga var. Ben onun gibi olmaya çalıştım her zaman."
"Neden? Neden böyle bir şey yapma gereği duyuyorsun?" Sinirle soludum, sırf bunun için mi iki hafta tutulmuştum?
"Çünkü bunu şuan sana söyleyemem ama beni hep buna mecbur bıraktı. Ömer'in sana karşı bir ilgisi olduğu için bende seni kaçırma kararı aldım. Çok güzelsin İrem."
Kaşlarım tekrar çatıldı, konumuz bu değildi. Çantamı alarak ayağa kalktım.
"İrem yanlış anladın, ben seni kaçırdığım ve orada tuttuğum için özür dilerim." Kolumdan tutarak beni durdurmaya çalıştı.
"Bırak!" Hızla kafeden çıktım ve bir taksi durdurarak bindim. Beni bu kadar oyalama sebebi bu muydu? Son Sokağının adresini verdim.
Arka girişten güvenle girdim, buraya öğrendiğim iyi olmuştu. Ömer'in ofisine girerek kapıyı kapattım. Güvenlikçiler sorun çıkarmamıştı. Her şey olduğu gibiydi. Masanın üzerinde anahtarlar dikkatimi çekti. Elime alarak düşündüm. Araba anahtarı, ev anahtarları ve küçük bir anahtar vardı.
Geldiğimde açamadığım çekmeceğe ilerledim. Anahtarı sokarak döndürdüğümde açıldı ve zaferle gülümsedim. Çekmece de sadece bir resim ve mektuplar vardı. Sandalyeye oturarak mektuplara baktım. Fazla özeldi ve bir an yerine koymak ve çekmeceyi kilitleyip odadan çıkmak istedim. Ama dikkatimi çeken bir mektup fark ettim.
Mektup Sarp'tandı.Ömer'ciğim
Bugün Ecrin'le güzel bir gün geçirdim. Senin olan tek tek her şeyi elinden alacağım. Yaptıkların için pişman olacaksın. Benim değil seninde canın yanacak. Daha yeni başlıyorum Ömer Vural.Sarp Kılıç.
Resme tekrar baktım. Güzel bir kızın resmiydi, gülümsüyordu. Kimdi bu Ecrin? Ne alakası vardı Ömer'le? Neler oluyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Buz Parçaları
أدب المراهقينMutlu Olmayı Hak Etmeyenlerin Hikayesi Buz Parçaları Serisi- I 2014 Kapak Yapımı: @GlbayramON