BP- 61

1.9K 91 6
                                    

Gece yarısına kadar bankta öylece oturdum. Üşümüştüm ama umursamadım. Sigara içmek için dışarı çıkan hasta yakınlarından sigara alıp sigara içtim. Gidebilecek hiçbir yerim yoktu. Ömer'i beklemek zorundaydım. Benim bir evim yoktu. Benim her şeyim Ömer olmuştu. Ona güvenmiştim. Başım ara ara dönmeye devam ediyordu. Otomatik kapı açıldığında dışarı Ömer çıktı ve cebinden bir paket çıkarak sigarasını yaktı. O an beni fark ettiğinde kaşları çatıldı. Elimde sigara öylece Ömer'e bakıyordum.

Yanıma gelerek kolumu kavradı. "Ben sana sigara içmeni yasaklamamış mıydım?" diye sorduğunda ona bakmayı sürdürdüm. "Kaçıncı sigaran bu?" keskin bakışları yüzümdeydi. Omzumu silktim ve sigaradan bir nefes daha çektim. Elimi sıkarak sigarayı zorla aldı ve yere atarak ezdi. "Sana söylüyorum İrem?"

"Ecrin'in yanına dön," diyerek elimi elinden çektim.

"Bana sakın kıskandığını söyleme," dediğinde ona şaşkınlıkla baktım.

"Bu kıskançlık değil Ömer, onun yanına dön. Ben alışkınım. Hadi git!"

"Neye alışkınsın?"

"Yalnız kalmaya. Biliyor musun? Şu an kendimi o kadar aciz hissediyorum ki, gidebilecek bir evim bile yok, bana destek olabilecek kimse yok. Bak! Etrafıma bir baksana kimim var?" Elimle etrafı gösterdim. Sonra bir kahkaha Boğazımı yakarak dışarı çıktı. Ömer bana sinirle bakıyordu, saçlarını çekiştirerek tek ayağını duvara dayadı.

"İrem sana açıklama yapamayacak kadar tükenmiş durumdayım, lütfen işleri daha fazla zorlaştırma,"'diyerek benden uzaklaştı. Ona inanamayarak baktım.

İşleri ben mi zorlaştırıyordum?

Onu umursamadan kollarımı kendime doladım. Sigara içmek istiyordum. Bir de hiçbir şey olmamış gibi gelip bana karışıyordu. Ayağa kalkarak ayaklarımı sürüyerek güvenlikçinin yanına ilerledim. Sigara isteyecektim. Penceresini tıklatarak, adama baktım. Pencereyi açarak bana baktı. "Sigaranız varsa alabilir miyim?" diyerek sordum. Adam çekmeceden bir paket çıkararak bana uzattı. İçinden iki dal alıp geri verdiğim de, "sende kalsın," dedi. İtiraz etmeden başımı salladım. Normalde olsa geri verirdim ama bu gece nezaket yapmak istemiyordum. Ömer'den belki para alıp içki almaya gidebilirdim.

Bankıma geri dönerek oturdum. Güneşin doğmasını bekliyordum. Etraf çok sessizdi. Hastanede tek tük ışıklar yanıyordu. Mezarlıklardan sonra burası bana garip geliyordu. Annemin ölümünü hatırlatıyordu. Küçük bir kız çocuğunun hayallerinin yıkıldığı tam bu noktada yeniden bir hastanedeydim. Bu sefer Ömer için buradaydım. O da başka bir kız için buradaydı.

Sarp'ı uzakta gördüğüm de yanına doğru koştum. "Sarp!" Beni gördüğünde duraksayarak bana baktı ve yanıma geldi.

"Ne işin var burada," diye sorduğunda kaşlarım çatıldı.

"Asıl senin ne işin var? Ölmek mi istiyorsun?" diye sordum.

"Ömer'le önemli bir şey konuşacaktım," dedi.

"Şimdi gitme, seni dinlemeden direkt öldürür. Çok sinirli biliyorsun."

Başını sallayarak sakallarını sıvazladı. Sarp'tan ilk başlarda korkuyordum ve nefret ediyordum ama şu an ona karşı hiçbir şey beslemiyordum. Ne iyi ne de kötü hiçbir şey yoktu içimde.

"Bir şeyler içelim mi Sarp?" şu an en ihtiyacım olan şey içki içmekti. Bana emin misin der gibi baktı, başımı sallayarak onayladım ve önden yürümeye başladım.

Kaldırımın kenarına oturarak Sarp'ı beklemeye başladım. Bu saatte açık bir yer bulması zordu. Elinde siyah bir poşetle geldiğin de sabırsızlıkla poşete atıldım.

"Çok içmek yok," diyerek beni uyardı. Sarp'ı dinlemeden birayı kafama diktim. Yakıcı etkisi boğazımı yakarak mideme indi. Bünyem alışık olmadığı için iki, üç biradan sonra sarhoş oluyordum ama şu an umurumda bile değildi.

"Ömer'e ne anlatacaktın?" Sarp'a baktığımda aşırı derecede Ömer'e benzediğini fark ettim. Tek farkları göz renkleriydi.

"Yıllardır içimde tuttuğum bir sırrı. Ecrin'e neden böyle yaptığım, neden Ömer'e düşman olduğumun sırrı," diyerek cevap verdiğinde şaşkınlıkla Sarp'a baktım. Merak ettiğim bir şeydi. Bunun nedenini Ömer'de merak ediyordu.

"Bana anlat Sarp," dediğimde bana baktı ve birasından bir yudum aldı.

"Biz Ömer'le kardeş gibi büyüdük. Yendiğimiz, içtiğimiz ayrı gitmezdi. Babam Ömer'e fazla yakın davranıyordu ilk başlarda bunun nedenini hiç sormadım ama bir gün yanlışlıkla duydum. Babam benden çok Ömer'le ilgilendiği için Ömer'i kıskanmaya başlamıştım. Ömer'in annesiyle benim babam birlikte olmuşlar. O yüzden Ömer'in babası da Ömer'e iyi davranmamasının sebebi buydu," dediğinde şaşkınlıkla öylece kaldım.

"Siz gerçek kardeşsiniz!"

"Evet," diyerek cevap verdiğinde hala şaşkındım.

"Bunu kardeşine Nasıl yaparsın? Nasıl kardeşinin canını yakabildin?" diye sorduğumda yüzünü buruşturdu.

"Ben kötü biri değilim."

"Kötü birisin Sarp! Bunu Nasıl yaparsın?" Sesim tiz çıkıyordu ama fazla şaşırmıştım.

"Anlamıyorsun İrem, o günkü yaşadığım yıkımı sana anlatamam. Ömer şu an bile benim babamdan destek alıyor. Benim babam bana sahip çıkmak yerine Ömer'e sahip çıkıyor. Sonra Ecrin'i sevdim. Bir kızı sevdim ama ne oldu biliyor musun? Ömer o kızı da benim elimden aldı. İntikam almak istedim. Canı yansın istedim."

Kaşlarım çatılarak Sarp'a baktım. "Canını fazlasıyla yaktın." İkinci birama geçtiğimde olan biten her şeyi tekrar tekrar düşündüm. Bunca yıldır bir intikam uğruna neler olmuştu.

Sonra birden aklıma, eğer bütün bunlar olmasa Ömer'le Ecrin'in hala birlikte olabilecekleri geldi aklıma. Hiçbir zaman Ömer'i tanıyamacaktım. Sarp'a bakıp iyiki yapmışsın diyemezdim.

Biraz çakır keyif olmuştum. "Hadi İrem geri dönelim ve bende artık bunu Ömer'e anlatmam lazım," dediğinde ayağa kalktım.

Yürümeye başladığımız da midem bulanmaya başlamıştı ve bulutların üstünde yürüyormuşum gibi hissediyordum.

Hastaneye geldiğimiz de Ömer kapıda birileriyle konuşuyordu ve telaşla telefonla konuşuyordu. Beni ve Sarp'ı gördüğün de sinirle bana baktı ve telefonunu kapatarak yanıma geldi.

"Neredeydin? Sarp'la mıydın? Nasıl gidersin onunla?" Sarp'a hızla atılarak yumruk atmaya başladığında çığlığımı engelleyemedim. Başım dönmeye devam ediyordu.

"Ömer yapma," Ömer'e zar zor atıldığımda beni umursamadı bile.

"Birde İrem'e içki mi içirdin? Orospu çocuğu!" diyerek bir yumruk daha attığında daha fazla ayakta kalamayarak yere yığıldım.

Buz ParçalarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin