Eve geldiğimiz de beni yatak odasına doğru sürükledi. Yol boyu ağlamıştım. Ne olursa olsun babamı özlemiştim ve sevdiğim birilerinin benden gitmesi beni artık yormuştu. "Kendini bu kadar üzme İrem," diyerek yanağımı okşadı. Gözlerimi kapatarak yanımda oluşunu hissetmeye çalıştım. Aklıma babamın mektubu geldiğinde gözlerimi araladım.
"Mektup nerede Ömer?"
"Gerçekten yakmak istiyor musun?" diye sordu. Başımı evet anlamında salladım. Yanmasını ve külleriyle beraber her şeyin yok olmasını umdum. "Bekle beni burada," diyerek yataktan kalktı. Birkaç dakika sonra elinde beyaz bir zarfla döndüğünde bana tereddütle bakıyordu.
"Çakmağın var mı?" Yataktan kalkarak Ömer'e doğru yürüdüm, cebinden çakmak çıkararak bana uzattı. Hiç düşünmeden aldım ve zarfın ucunu ateşe doğru tuttum. Kağıt hızla alev alırken kaşlarım çatılmış bir şekilde zarfa bakıyordum. Banyoya doğru ilerleyerek klozete attım ve sifonu çektim. Ömer bana dikkatle bakıyordu.
Ne yazdığını bilmiyordum artık hiçbir zaman öğrenemeyecektim. Bir an içimde tuhaf bir şey hissettim. Babamın son sözlerini okuyamamıştım. Bana, son kez beni düşünerek bir şeyler yazmıştı. Sonsuza kadar okuma şansımı kaybetmiştim.
Sonra içimdeki başka bir benliğim ama o seni hiç sevmedi diye yerinde tepindi. O karanlık odaya seni kitlediğin de vicdan azabı çekmiyordu.
"Ya pişman olursan?" Düşüncelerimden sıyrılıp Ömer'e baktım.
"Pişman olurum ama şu an umurumda bile değil, yaktım artık. Ne dediği umurumda değil," dedim. İçimde oluşan iki farklı benliğim o sırada çatışmaya girmişlerdi. Biri üzülmem gerektiğini, sonsuza kadar okuyamacağımı vurgularken bir diğeri de pişman olmamamı, babamın bana yaptıklarını düşünmemi istiyordu.
"Hadi gel yatakta pinekleyelim," diyerek kolumu kavrayıp yatağa geçti. Üzerine düşürerek beni öbür tarafa attı. Başımı tam kalbinin üzerine yaslayarak öylece yattım. Günün sonunda sığındığım tek kişi Ömer'di. Artık bir tek onun yanında huzurlu hissediyordum. Elimle göbeğinin üzerinde değişik şekiller yapmaya başladım. Karın kasları elime geliyordu. Göbeğinin üzerinde duran sol elini hızlıca alıp sağ elimle tuttum. Bir süre ellerimiz kenetli bir şekilde yattık. Sağ kolunu bana sarmaştı. Yüzümü kaldırarak Ömer'e baktım. O da bana baktığı için göz göze gelmiştik.
"Ne olursa olsun bana iyi hissettiriyorsun."
Bana yumuşak bir ifadeyle bakıyordu. Gözleri bir ton koyulaşmıştı. O gözlerde kaybolmak istedim. Derinliklerine çeksin ve beni sonsuza kadar bırakmasın istedim. Eğilip başıma bir öpücük kondurdu.
"Sende bana iyi hissettiriyorsun İrem," dediğinde yüzüme yayılan gülümseyi engelleyemedim. Ömer'e daha çok sarılarak kokusunu içime çektim. Bacağını bacağıma dolayarak uzun bir süre sessiz kaldık.
Uyandığımda hala aynı pozisyonda yattığımızı fark ettim. Bir süre onu uyurken izledim. Hatta bana kalsa ben onu yıllarca hiç bıkmadan izleyebilirim. Görmesem sanki unutacakmışım gibi hissediyordum. Her bir karesini ezberimde tutmaya çalıştım.
Sonra yavaşça Ömer'i uyandırmamaya çalışarak aşağıya indim. Bir şeyler hazırlama konusunda son derece kötüydüm. Ömer'in yaptığı gibi bir şeyler yapabilirdim. Bu sefer ona kahvaltı hazırlayan ben olmak istiyordum. Keşke Aysel Teyze'den bir şeyler öğrenme fırsatım olsaydı. Bir şeyler yapamadığım gibi yeme kısmında da kötüydüm. Her şeyi yemezdim. Etçil hiçbir zaman olamadım, bakliyatlardan sadece bazılarını yiyebiliyorum. Sebzelerin bir kısmını yerim. Şenay beni aç bıraktığında açlık bana çok dokunmazdı.
Dolaptan yumurtaları çıkarak bir süre salak salak bakındım. Tavalar nerede duruyordu? Tavayı bulmak için dolapları açmak için bakınmaya başladığımda elimdeki yumurtayı yere düşürdüm ve çıplak olan bacağıma sıçramıştı.
"Kahretsin!" Sinirle bacağıma baktım. Yerlerde yumurta olmuştu. Bir şeyi de elime yüzüme bulaştırmadan yapamıyordum. O anda belimde hissettiğim bir elle korkuyla irkildim. Arkamdan sarılmıştı."Ne yapıyorsun İrem?" Sesi gülmemek için kendini zor tutuyormuş gibi geliyordu.
"Kahvaltı hazırlamak istedim ama elime yüzüme bulaştırdım."
Ömer beni kendine çevirerek bir kez daha sarıldı. Hala gülmemek için kendini zorluyormuş gibi hissediyordum. "Kıyamam ya," diyerek sesini incelttiğinde karnına vurdum.
"Dalga geçme, sana ben hazırlamak istedim ama görüyorsun ki hiçbir şey yapamadım," diyerek elimle mutfağı gösterdim.
"İlerde evlendiğimiz de seninle nasıl başa çıkacağımı bilmiyorum," dediğinde kaşlarım çatıldı. Evlenmek? Biz? Ömer'le ben? Kalbim hızla atmaya başladığında kahkahamı engelleyemedim. Ömer bana şaşkınca bakıyordu.
"Evlenmek dedin," gülmeye devam ederek karnımı tuttum. Bu fikir çok çılgınca gelmişti.
"Evet, evlenmek." Tek kaşını kaldırmış bir şekilde bana bakıyordu. "Komik olan ne?"
Gözümden gelen yaşları silerek Ömer'e baktım. "Komik olan ne mi? O cümlenin tamımı komikti," diye cevap verdim.
"Neden biz evlenemez miyiz?" Bir an duraksayarak Ömer'e baktım. Ciddileşmişti ve evlilikten bahsediyordu. Kızlar onun için hiçbir şey ifade etmediği halde hemde, evlenmekten oldum olası kaçan biriyken.
"Evlilik fikri komik geldi sadece. Sen evlenebilirsin ama ben hiç sanmıyorum. Daha elimde duran yumurtayı tutamıyorum. Kim, neden benimle evlensin ki?" diyerek cevap verdim. Bana bakmadan bir peçeteyi ıslatarak yanıma geldi ve eğilerek yumurta olan bacağımı temizledi.
"Kahvaltıyı ben hazırlarım," dedi. Anında ciddileşmesi moralimi de bozmuştu. Bunda ne vardı? Doğruları söylememiş miydim? Ömer evlenilmek için mükemmel biriydi.
Kahvaltıdan sonra televizyonun karşısına geçerek bacaklarını sehpaya uzattı, bende bacaklarımı bacaklarının üzerine koydum. Üzerimiz de pijamalarımız vardı. Eliyle bacağıma daireler çizmeye başladığında Ömer'le evlenecek olan şanslı kızı düşündüm. Dünyanın en şanslı kızı olacaktı.
"Akşam bir yemeğe davetliyiz İrem, sana aldıklarımın arasında iki, üç elbise var. Bir bakta beğenmezsen alışverişe çıkalım," dedi.
"Tamam, bakarım." Ayaklanarak yatak odasına çıktım. Sade ama şık bir şeyler baktım. Bir tane elbisede karar kılarak yatağın üzerine koydum. Duş alıp akşam için hazırlanma kararı aldım. Bir yemeğe davetliydi ve yanında beni de götürecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Buz Parçaları
Roman pour AdolescentsMutlu Olmayı Hak Etmeyenlerin Hikayesi Buz Parçaları Serisi- I 2014 Kapak Yapımı: @GlbayramON