Buz Parçaları

BP- 7

Y/N: Şu birkaç bölümdür pek havamda olamadığım için bölümler gerçekten kötü oluyor. Gerçekten çok üzgünüm. İyi olması için çabalıyorum.
Multimedia: Bela Sokağı için yapılan bir çalışma var. Teşekkür ederim!
Plsyist: Calogero - Danser Encore

Onu kaç aydan sonra görmek garip hissettirmişti. Aynıydı, hiçbir şey değişmemişti. Kalbimin anlamsızca hızlı atmasını anlamıyordum. Pınar Ömer'in önüne atlayarak yakalarına yapıştı. "Sen misin Ömer? Ya senin yüzünden İrem'in başına neler geldi. Öldürürüm seni! Sürüm sürüm süründüreceğim seni!"

Pınar'ı zar zor ayırarak sakinleştirmeye çalıştım. Buğra su getirerek Pınar'a uzattı. Pınar suyu alıp sert bir şekilde yere attı. "Ne yapıyorsun sakin ol, lütfen." Ona ağlamaklı bakmama rağmen omzunu silkeleyip önüne dönmüştü. Neden böyle davrandığını bilmiyordum. Sanki delirmiş gibi.

"Buğra kusura bakma, Pınar böyle hiç yapmazdı." Gerçekten fazlasıyla mahcup etmişti. Ömer'e sinirli olabilirdi ama Buğra Ömer'e göre iyi birine benziyordu.

"Aslında arkadaşın haklı. Ömer yüzünden başına neler geldi." Buğra kolumu sıkarak, gülümsedi. Gülümsemesi güven veriyordu.

Ömer sırtını duvara yaslamış sigara içiyordu. Etrafta bizi izleyenler vardı. Arada Ömer'in yanına kızlar geliyordu Ömer de bağırarak onları gönderiyordu. Kızlar fazla seksi, fazla güzeldi. Kıskanmış mıydım? Tabiki de hayır ama etrafında bu kadar kız olması garipti. Birde bu kadar güzel kızın bir arada olması.

Pınar hareketlenerek ayağa kalktı. Bir sorun çıkarmasın diye kolundan tutuyordum. Her an her şey yapabilirdi. "Seni bir daha arkadaşımın yanında görmeyeceğim! Anlıyor musun? Polise de şikat edicem. Gereken neyse onu yapsınlar."

Ömer umursamaz bir şekilde Pınar'a bakıyordu. Ayağını duvardan indirerek yürümeye başladı. Önümden geçip gitti. Gözleri fazla soğuk, fazla umursamazdı. Pınar daha çok sinirlenerek peşinden tehditler savuruyordu. Daha yüksek sesle bağırıyordu, Ömer olduğu yerde durdu ve ani bir hareketle arkasını dönerek bizim yanımıza geldi. Kolumdan hızla tutarak beni sürüklemeye başladı. İlk bir kaç dakika ne olduğunu idrak edememiştim, Ömer tarafından sürüklendiğimi ve Pınar'ın arkamdan bağırdığını görünce gitmemek için direndim. Benden kat kat güçlüydü. Buğra zorla Pınar'ı tutmaya çalışıyordu. Bize bakan kalabalık daha çok artmıştı.

Bir odaya girerek beni içeriye fırlattı. Ayağım sehpaya takılmıştı ve yüz üstü düşerek, çenemi yere çarptım. Çığlık atıp, kendimi daha fazla rezil etmemek için dişlerimi sıktım. Hiçbir şey olmamış gibi yerden kalktım. Ömer koltuğa oturmuş bana bakıyordu.

"Neden beni buraya getirdin?" Hala yüzüme bakıyordu. Her yerde rezil olmayı başarabiliyordum. Gerçekten ne kadar da güzel! Yatağın kenarına oturarak cevap vermesini bekledim.

Bu sefer bende gözlerimi dikmiş ona bakıyordum. "Ben gidiyorum." Bu saçmalığı daha fazla devam ettiremezdim. Ayağa kalkarak kapıya doğru yürüdüm, kapıyı açtığım sırada bir el kapıyı kapattı ve kapıyla benim arama girdi.

"O kız; fazla konuşuyor, fazla bağırıyor ve kendine çok fazla güveniyor."

"O kız dediğin benim arkadaşım. Adı Pınar! Ve evet gerçekten de fazla konuşuyor."