Y/N: Merhaba, yazım hatası ya da anlam bozuklukları olabilir . Eklediğim şarkıyı mutlaka dinleyin. Bölüme uygun olan kısmı sadece şu; geride bırakılan biri olarak bana bıraktıkları şarkıları dinliyorum ve sevdiğim bir parça haline geldi.
Herkese iyi okumalar!
Plaist: White T's- Hey There Delilah
Şenay'ın eve dönmesini bekliyorum. Döndüğü zaman güzel bir sürprizle karşılaşacaktı, daha geldiğimden haberi yoktu. Beni görünce tepkisini fazlasıyla merak ediyordum. Bu hafta iki kez Kutay'ı ziyarete gittim ve beraber vakit geçirdik. Şimdiden hemşirelere yalakalık yapmaya başlamış, bir an önce buradan çıkmak istediğini söylüyordu. Ailesini sürekli arayarak iyi olduğunu belirtiyordu. Çıkmasını bende çok istiyordum.
Uykusuz günler geçiriyordum, zihnimde varlığını sürdüren bir sis bulutu vardı ve benim düşünmemi engelliyordu. Yüzüm fazlasıyla solgun görünüyordu. Hastaneden çıkmanın sevinci olmalıydı üzerimde, geçmişin kederi değil. Omuzlarım da fazladan yüklenen bir yükler vardı ve ben taşıyamıyorum. Ölüm kol geziyordu, varlığını sürekli belli ediyordu.
Ömer'le bir haftadır konuşmamıştık, merak ediyordum beni gerçekten merak ediyor mu diye. Çünkü ben onu fazlasıyla önemsiyordum. Yoktu. Ortadan kaybolmuştu çünkü onun için önemli değildim. Hiçbir zaman da olmamıştım. Ne aramış ne de sormuştu. Onun için bir bez parçası gibiydim, istediği zaman geliyor istediği zaman gidiyordu. Beni önemsemiyordu. Hiçbir zaman hayatının bir parçası olamayacaktım. Beni hiçbir zaman umursamayacaktı. Onun için her şeyimi vermeye hazır bu kızın varlığını hiçbir zaman fark edemeyecekti.
Sessiz çığlığım duvarda keskin bir yankı yaparak yayıldı. Sahi birine karşılıksız bağlanmak, onu sevmek bu muydu? Acı mıydı her şey? Kırılan bir kalbi tekrar onarmak kolay mıydı? Duygular peki? Duyguları kim onaracak? Ruhu çürümüş bir kızın bu çelimsiz bedenine o ruhu ona tekrar kim verebilecek? Kim tamir edecek onun kalbini?
Kendimi yatağa tekrar bıraktım ve ellerimle yüzümü örttüm. Baştan başlamanın, her şeyin silinip, yeni, temiz bir sayfa açmanın zamanı gelmişti. Bundan önceki hayatımda Ömer yoktu, bundan sonrada olmaması benim için fark etmemesi gerekiyordu. Onsuz geçirdiğim zaman dilimlerini düşündüm. Belki her şey aynıydı ama acılar büyümüştü. Karanlığıma gelen o ışık kütlesini bırakma niyetinde değildim, onun için her defasında savaşmaya hazırdım.
Kendimi fazlasıyla Ömer'e kaptırmıştım. Benim için her şeyden önemliyken aynı şey benim için geçerli değildi.
Biri için hiçbir zaman değerli olmadım.
Hiçbir zaman.
Ama bu beni diğerlerine göre daha güçlü yaptı. Düştüğümde kimsem yoktu. Artık düşmekten korkmuyorum. Her seferinde daha ağır düşsem bile. Hala neden durduğumu düşünüyorum, neyi bekliyorum ki?
Kapı açıldığında bir süre durarak Şenay'ın eve gelişini dinledim. Merdivenleri tırmanarak odasına girmesini bekledim. Beklediğim andı. Kavga etmek istemiyordum, bağırıp çağırmakta değildi amacım. Konuşmak ve aramızda ki bu saçma şeyin bitmesini istiyordum. Derin bir nefes alarak yerimden kalktım. Odamdan çıkarak Şenay'ın odasına ilerledim. Kapısı aralıklıydı, yeni aldığı kıyafetlere bakıyordu, kaşlarım çatıldı. Her gün yeni kıyafet alması bana normal gelmiyordu. Kapıyı tıklatarak içeri girdim ve boğazımı temizledim. Umursamaz bir şekilde bana döndü ve bakışları yüzümde sabitlenerek dondu. Bir adım geriye atarak durdu. Yüzündeki gülümseme solmuştu. Ona işte buradayım, ne olursa olsun geri dönerim bakışı attım. odaya girerek Şenay'a yaklaştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Buz Parçaları
Novela JuvenilMutlu Olmayı Hak Etmeyenlerin Hikayesi Buz Parçaları Serisi- I 2014 Kapak Yapımı: @GlbayramON