Gözlerim aralandığında Ömer'in yanımda olmadığını fark ederek hızla yataktan çıktım. Gitmiş olamazdı! Ayaklarım çıplak bir şekilde koşarak merdivenlerden aşağıya indim. Ömer'i kahvaltı hazırlarken gördüğümde rahatlayarak olduğum yerde durdum. Bana şaşkın gözlerle bakıyordu.
"Gittin sandım." Nefesimi düzene sokmaya çalıştım. Kaşlarını çatarak bana baktı.
"Seni bırakmayacağım İrem, çıkar şunu kafandan," sesi sert çıkmıştı. Klinikte yatarken sürekli Ömer'de seni bırakacak demişti doktor, o yüzden korkuyordum. Bırakılmaktan korkuyordum.
"Korkuyorum Ömer," kolumu kavrayarak beni sıkıca kendine bastırdı. Kokusu burnuma çarptığında gözlerimi sımsıkı kapattım. Ellerimi beline doladım.
"Söz veriyorum seni asla bırakmayacağım."
"Özlemişim Ömer," beni daha fazla sardığında anın tadını çıkardım. En sonunda benden ayrıldığında kahvaltı hazırlama işlemine geri dönmüştü.
Sandalyeye oturarak onu izlemeye başladım."Her şey için teşekkür ederim."
Sert bakışlarını bana çevirdiğinde tek kaşını havaya kaldırdı. "Teşekkür etme. Sevmediğimi biliyorsun. Değiş artık İrem, oluşturduğun kabuğunu kır."
"Alışkanlıklarımdan vazgeçemem."
Bana tekrar sert bir bakış yolladığından ellerimle masada tempo tutmaya başlamıştım. Bir anda bunca zamandır yaptığım ya da söylediğim şeylerden vazgeçemezdim.
"Değişmeni istiyorum. Artık etrafı ve kendini tanımanın zamanı geldi. Kabul ediyorum bunca zaman kötü şeyler yaşamışsın ve birileri sana bir şeyleri göstermemiş olabilir ama artık ben varım. Sonuna kadar yanındayım, arkandayım. Bir destekçi arıyordun, artık buradayım," dedi. Yanıma gelip elimi kavradığında elini sımsıkı tuttum. İnanıyordum. Beni bırakmayacağını da biliyordum.
"Kahvaltıdan sonra deniz kıyısına gideceğiz, martılara simit atıp biraz yürüyüş yapacağız oradan sinemaya gidip film izleyeceğiz ve bir şeyler atıştırıp erkenden eve döneceğiz, uyuman için," dedi.
Kaşlarım çatılarak Ömer'e baktım. "Ben değil Ömer sen değişiyorsun," dediğimde derin bir sessizlik kapladı.
"Hayır, sadece katı kurallarımı senin için esnettim. Asla değişmem ben yine aynı Ömer'im."
Bir şey demeden sadece yüzüne baktım. Böyle davranması her kız gibi benimde hoşuma gidiyordu. Ömer'in yanında değerli hissediyordum. Daha önce hiç değerli hissettirilmemiştim. Daha önce hiç bu kadar mutlu olduğumu da hissetmemiştim. Kahvaltıdan sonra masayı öylece bırakarak elimi kavradı ve koşarak merdivenlere yöneldi. Gülerek ona yetişmeye çalışıyordum. Yatak odasına gelir gelmez üzerindeki tişörtü sıvadı yere fırlattı.
"Ama benim giyecek hiçbir şeyim yok," dudağımı dışarıya sarkıtarak Ömer'e baktım. Yanağımı sıktı ve dolabını açarak eliyle gösterdi.
"Tabii ki senide düşündüm ve eşyalarımın hemen yanına senin için alışveriş yaparak bir şeyler aldım. Daha sonra tekrar alışveriş yaparız," dedi. Heyecanla kıyafetlere doğru koştum ve Ömer'in boynuna sarıldım.
"Teşekkür ederim."
"Etme artık," dediğinde umursamadan tekrar kıyafetlere bakmaya başladım. Üzerime normal bir şeyler geçirerek Ömer'i beklemek için salona indim. Elimi tutarak evden ayrıldık. Dediği gibi önce sahile gelmiştik. bir simitçiden iki tane simit alarak yanıma geldi. Sahil boyu yürüyerek martılara simit attık. Eli sürekli belimdeydi, arada başıma minik öpücükler bırakıyordu. Birkaç kez tökezlesem de refleksleri kuvvetli olduğu için düşmemi engelledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Buz Parçaları
Novela JuvenilMutlu Olmayı Hak Etmeyenlerin Hikayesi Buz Parçaları Serisi- I 2014 Kapak Yapımı: @GlbayramON