10.Bölüm: "Görücü Usulü"

3.7K 280 96
                                    

GEÇMİŞ (12/05/2004)

|Zehra Atılgan|

"Neyim varmış doktor hanım?" dedim siyah saçlı, beyaz önlüklü doktora bakarken. Neredeyse bir haftadır süre gelen baş dönmelerim ve bulantılarım sebebiyle doktora gelmiştim. Doktor bilgisayarına bakarken kafasını kaldırıp gülümsedi. Bu iyiye işaretti.

"Siz gayet iyisiniz Zehra Hanım. Hatta birileri de gayet iyi." dedi. Birileri mi?Benden başka ki..?

Yok artık.

"Be-ben hamile miyim?" dedim şaşkınlıkla. Doktor tekrar gülüp sorumu yanıtladı. "Evet Zehra Hanım. Tam iki buçuk aylık hamilesiniz."

Söylediği şeyler beynimde yankılanıyordu. Ben gerçekten üçüncü çocuğumu mu kucağıma alacaktım? Bu mutluluğu üçüncü kez mi yaşayacaktım?

"Tekrar mı anne oluyorum?" diye sordum yaşadığım şoku atlatmaya çalışırken.

"Evet, tebrik ederim Zehra Hanım."

*

Evin yakınlarında taksiden indiğimde elimle karnımda daireler çiziyordum. Tekrar anne olacağım için çok mutluydum. Süleyman da benim gibi çok sevinecekti eminim. O da tekrar baba olacağını öğrendiğinde çok mutlu olacaktı.

Kapının önüne geldiğimde elimi karnımdan çektim.

"Hoşgeldiniz Zehra Hanım. Çok mutlu görünüyorsunuz. Güzel bir haber mi aldınız?" diye sordu Mehmet. Elimi karnımdan çekmiştim ama yüzüm hala gülüyordu.

"Öyle mi görünüyorum?" dedim iki elimle yanaklarıma dokunurken. Oysaki öyle göründüğümü çok iyi biliyordum.

"Ben en iyisi içeri geçeyim." dedim ve hızlı adımlarla içeri geçtim kaçarcasına. Kapıdan adımı atar atmaz Aras ellerini belime doladı.

"Anne işini hallettin mi? Saatlerdir gelmeni bekliyorum, seni çok özledim."

"Oğlum birkaç saatliğine ayrıldım evden. Ne çabuk özledin sen beni?"

"Olsun anne. Ben yine de seni çok özledim, dakikaları sayıyordum."

Aras bana çok düşkündü ve bu düşkünlük hoşuma gitse de korkutmuyor değildi. Birkaç saat içinde bile beni çok fazla özlüyordu, ama ben onun yanında olamazdım ki hep.

Aras'ın elinden tuttum ve salona götürdüm. Bir kardeşi daha olacağını öğrendiğinde çok mutlu olacaktı. Esra'yı nasıl seviyorsa onu da öyle seveceğine emindim.

Onu koltuğa oturttum ve dizlerimin üstüne çömeldim.

"Kardeşin nerede oğlum?"

"Uyuyor."

"Peki baban? İşten geldi mi?"

"Hayır o daha gelmedi." dedi. Saat beşti. Süleyman çocuklarla ilgilenmek için her zaman erken gelirdi. Bu sefer neden geç kalmıştı?

Çalışanımız olan Derya yanımıza geldi. "Hoşgeldiniz Zehra Hanım." dedi gülümseyerek. Ayağa kalktım ve Derya'nın yanına yaklaştım. "Hoşbulduk Derya. Süleyman neden gelmedi? Arayıp bir şey dedi mi?"

"Hayır Zehra Hanım aramadı."

"Sağ ol Derya." dedim ve koltuğa oturdum. Süleyman'ın gelmemesi beni endişelendirmişti. Ama bunu Aras'a belli edip onu korkutamazdım.

*

Saat nerdeyse on birdi ve Süleyman hala eve gelmemişti. Gerçekten korkmaya başlamıştım. Telefonuna bakmıyordu, şirkette de yoktu. Neredeydi bu adam?

Çoban YıldızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin