"Nasıl arızalandı?" dedim ve yine nefes alış verişlerim zorlandı.Kapalı alanda kalmak bana iyi gelmiyordu.Hele bir de bu hastalıkla.
"Sakin ol.Birazdan düzelir." dedi beni rahatlatmaya çalışarak.Elimi boğazıma götürdüm.Soluklarım hırıltıya dönüşmeye başladı.Çantamı açmaya çalışırken yere düştü.Almak için eğildim ama ben de yere düştüm.Oturup yaslandım.Aras da oturdu ve çantadan ilacı alıp bana verdi. Sıktım ve biraz bekledikten sonra yavaş yavaş rahatlamaya başladım ama hala zor nefes alıyordum.
"Klorostofobin mi var?"diye sordu.Uzun uzun nefes alıp verdikten sonra cevap verdim.
"Tam olarak y..ok.Astımdan dolayı panik oluyorum.Bu sıralar daha iyiyim."
"Psikolog iyi geliyor sana."
Kafamı sallayarak ona cevap vermiş oldum.Asansörün kapısına dikmiş olduğu gözlerini bana çevirdi ve uzunca baktı.Ben de ona baktım.
"Sırası değil diyeceksin ama senin benimle konuşacağın daha doğrusu mecburiyetten konuşacağın tek yer sanırım burası." diye başlayınca dank etti.Uzun süredir gündemde olan bu konu artık sıkmaya başlamıştı.
"Aras."
"Lütfen dinle beni."deyince sustum ve başımı yasladım.Aras da aynı hareketi yaptı ama biraz halsiz gibiydi.Boşverdim.
"Dokuz yaşındaydım.O gün okulda güzel bir gün geçirmiştim.Öğretmenim bana kocaman bir gülümseyen surat vermişti.Eve her geldiğimde annem bahçede beklerdi,kollarını açardı ve ben de ona sarılırdım.Ama o gün öyle olmadı.Bir hevesle bahçeye geldim ama annem orada yoktu.Aradan birkaç saat geçti ve annem geldi ama nasıl özlemişim hemen koşup boynuna atladım.Yüzünde güller açıyordu.Ne olduğunu sormadım.Annemle oturduk ama babam her zamanki saatinde eve gelmemişti.Bekledik,bekledik,bekledik.Ben dayanamamışım uyuyakalmışım.Beni bir şekilde yatağıma götürmüşler falan filan.Gecenin bir yarısı annemle babamın kavga sesleriyle uyandım.Camlar pencereler kırılıyordu."
Dolmuş olan gözlerimdeki yaşı serbest bıraktım.Aras'ın sesi titremeye başlamıştı.Ağlıyordu.Onu ikinci kez ağlarken görüyordum.
"İlk kavga edişleriydi.Korktum,çok korktum.Yorganın altına sığınıp hüngür hüngür ağlamaya başladım.Annemin her korktuğunda ışıklarını aç diyerek bana verdiği kaplumbağaya sarıldım.Korkumu gideren tek şey oydu."
Gözündeki yaşı sildi.
"Bir şekilde uyumuşum tekrar.Sabah uyandığımda geldiler yanıma dediler ki 'An-nen öldü.' "
Ağlama sesleri hıçkırıklara karıştı.
" 'Annen dün gece olan trafik kazasında hayatını kaybetti.' İnanmadım ilk başta.O benim annem dedim.Beni asla yalnız bırakmaz,benim annem ölemez dedim! Ama asla değiştiremeyeceğim bir gerçek apaçık ortadaydı."
Benim gibi küçük yaşta dayanabileceğinden daha fazla acı çekmişti.
"Çocukların kahramanları babalarıdır aslında.Ama benim en büyük kahramanım annemdi.O gün o mezarlığa neden geldim biliyor musun?Kocaman bir albümüm var.İçi annemin ve benim fotoğraflarımla dolu.Annem öldüğünden beri o albümü elime alamadım.O gün ilk defa cesaretimi toplayıp içine baktım ve annemi ne kadar özlediğimi fark ettim."
"O zaman tablodaki kadın..?"
"Annemdi."
Çok acı çektiği belliydi.Bu acı,bu gözyaşları bana çok tanıdık geliyordu.Şu an yaşadığımız şey tarihin tekrarı gibiydi.Koluna dokundum ve o ilk defa bundan rahatsız olmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çoban Yıldızı
General Fiction•roman | tamamlandı. Kitabın eski adı Maral'dır. Aslında kadın ve adamın hikâyesi bugün, tam burada başladı. Masumiyet timsali kadın kendi elleriyle en baştan yüreği güzel bir adam yarattı. Sevmekten korkan bu adamı sevgisiyle besledi. Bıkmadı, pes...