Öksürdüm ve beni fark etmelerini sağladım. Maral beni gördüğünde şaşırdı ve gözleri bu şaşkınlığın verdiği etkiyle büyüdü. Haldun Bey ayağa kalkıp ceketini ilikledi.
"Hoşgeldiniz Aras Bey."
"Hoşbulduk. Bu kızı işe mi alacaksınız?" diye sorup direkt konuya daldım. Haldun Bey panikledi.
"Yok yok ne işe alması?! Ben hemen göndereceğim onu." dedi acele eder gibi. Maral kinlenmiş gözlerle ona baktı.
"Yalan söylüyor, az önce beni işe aldı."
Neden böyle dediğini anladım ve Haldun Bey'e döndüm.
"Haldun Bey ben onu affettim, işe alabilirsiniz. Hem sizinle konuşmamız gereken şeyler var."
"Tabi Aras Bey ne zaman isterseniz."
Maral'a döndüm. "Siz biraz bizi yalnız bırakır mısınız?" dedim. 'Hı hı' dedi ve kapıyı ardından kapatıp gitti.
"Sen yine neden buradasın?" diye sordum.
"Görmüyor musun iş görüşmem var."
Bu kız niye hep beni tersliyordu böyle?
"Sana iş veren kişiyle düzgün konuş istersen."
"Boş tehditlerde bulunmak için mi geldin buraya?" dedi iğneleyici bir ses tonuyla. Aynı şeyi yapmaya devam ediyordu.
"Senin için önemli olan şeyler söyleyeceğim." dediğimde nihayet ilgisini çekebilmiştim.
"Ne söyleyeceksin?"
Onu izlemeyi bırakıp ellerimi pantolonumun cebine soktum. Etrafta gezinirken konuştum.
"Anladığım kadarıyla burada çalışacaksın."
"Onu da anla bir zahmet." dedi ağzının içinden. Anladığım halde anlamamış gibi yaptım.
"Bir şey mi dedin?"
"Yok bir şey demedim. Harika zekasıyla anlayabilmiş bunu diyordum." diye yalan söyledi. Umursamayarak devam ettim.
"Eğer burada çalışacaksan bazı kurallar var." dedim ama o yine lafımı böldü.
"Şefiniz az önce hiç böyle şeylerden bahsetmedi."
"Bahsedemez çünkü şimdi koydum. Kural 1:Asla ama asla müşterilerle kavga etme. Eğer bu kurala uymayıp müşterilere bana davrandığın gibi davranırsan sana yapılacak şey belli."
"Çin işkencesi mi yapacaksın?"
"Hayır daha kötüsü; " dedim sırıtarak ve devam ettim. "Kovulursun. Kural 2: Şefine, bana ve üslerine saygı duyacaksın."
"Sanki başka üstüm var?!"
"Aksi takdirde kovulursun!
Kural 3: Müşteri her zaman haklıdır." dedim ve kuralı açıklamaya başladım."Müşteri her koşulda haklıdır. Ne derse desin, isterse şahsına hakaret etsin, isterse sülalene. Susacaksın. Aksi takdirde.." dedim ve o sözümü kesti.
"Kovulurum."
"Aynen, çabuk öğreniyorsun.
Kural 4: İşe zamanında geleceksin.
Tek bir gün bile geç gelirsen 'Kovulursun!' "Onun gözüne biraz acımasız görünmüş olabilirdim.
Sanırım bu sadece görünmeden ibaret değil; acımasızım ben ya.
"Çalışma saatlerini konuşmamız gerekiyor. Ben sadece salı, cumartesi ve pazar tam gün çalışacağım. Diğer günler.."
"Pazartesi dörtte, çarşamba perşembe ikide, cuma da bir buçukta geleceksin. Diğer günler dokuzda kafede ol. Aynı üniversitede olduğumuz için saatleri biliyorum." dediğimde sustu. Zaten bunun üzerine bir şey söylenemezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çoban Yıldızı
General Fiction•roman | tamamlandı. Kitabın eski adı Maral'dır. Aslında kadın ve adamın hikâyesi bugün, tam burada başladı. Masumiyet timsali kadın kendi elleriyle en baştan yüreği güzel bir adam yarattı. Sevmekten korkan bu adamı sevgisiyle besledi. Bıkmadı, pes...