GEÇMİŞ (12/05/2004)Zehra ATILGAN'dan
Elim ayağım boşalmıştı sanki.Kadının sözleri beynimde yankılanıyordu. Telefon elimden kayıp yere düştü. Kadının hala sesi geliyordu.
"Aşkım?"
Arkadan gelen sesle ayağa kalktım ve başımı oraya çevirdim.Süleyman kocaman gözlerle bana bakıyordu.
"Hayatım?"
"Hayatım mı?Yaptığın onca şeyin ardından bana nasıl hayatım diyebiliyorsun?!!" diye bağırdım.Ona doğru bir adım attım.Ama o hala inkar ediyordu.
"Ne diyorsun gerçekten anlamıyorum." dedi ve yanımdan geçip yatağa oturdu.Bu adam aşık olup evlendiğim kişi miydi gerçekten?
"Sen nasıl böyle iğrenç bir şey yapabilirsin?!" dediğimde tekrar ayağa kalktı.
"Az önce kiminle konuştum biliyor musun?! Metresinle!" dedim. Gözyaşlarımı daha fazla tutamayarak serbest bıraktım.
"Zehra." dedi ve koluma dokunmaya çalıştı. Hızlı bir hamleyle kolumu çektim.
"Sen nasıl böyle bir şey yaparsın ha?!Beni bırak içerideki çocukları da mı düşünmedin?!Aras her gün 'Ben de büyüyünce babam gibi olacağım.' derken hiç mi için sızlamadı?!Sen benim sevip evlendiğim adam değilsin!" diye bağırdım.Gözyaşlarım yerini hıçkırıklarıma bıraktı.
"Ha bir de ne vardı?Bugün oynadığımız oyundan sonra iyi görünmüyordun."dedim ve devam ettim.
"Sen beni aldatmakla kalmayıp bir de kumar mı oynuyorsun?!Şirketi nasıl kurdun mesela?Bu evi,onca araziyi nasıl satın aldın?!Kumar oynayarak mı?!" dedim gözlerinin içine bakarak.Onun gözlerinden ateş fışkırıyor gibiydi.
"Sen nasıl böyle iğrenç bir insana dönüştün?Beni sevdiğini söylüyordun hani?Bu kadar mıydı o sevgi?!" dedim hıçkıra hıçkıra.
"Zehra beni dinle."
"Ne dinlemesi he ne dinlemesi?!Sen beni aldattın.Evliliğimizi bitirdin.Bunun için hiçbir şey yapamam.Ama şunu bil ki yaptığın her şeyi herkes öğrenecek!En başta da polis!" dedim kararlı bir şekilde.
"ZEHRA!!!" dedi bağırarak.Onun bağırmasının aksine sakin ve hayal kırıklığına uğramış bir ses tonuyla konuştum.
"Ben bugün ne öğrendim biliyor musun?Bilemezsin.Bilmeyi hak etmiyorsun.Ama benim canım yanıyor.Seninki de yansın." dedim ve ona doğru bir adım daha atıp karşısına dikildim.
"Hamileyim." dedim gözlerinin içine baka baka.Bu haberi aldığımda mutluluktan ağlamıştım.Sevdiğim adama söylerken hayal kırıklığından ve üzüntüden ağlıyordum.
"Canın yanındı mı benimki kadar?Ben kime ne soruyorum ki?İçerde uyuyan iki çocuğumuza acımayıp onca şeyi yapan adamı mı?"
"Zehra."
Bana dokunmaya çalışmasıyla geriledim.Aynanın önünde duran telefonumu aldım.Ellerim titriyordu.
"Ne yapıyorsun sen?!!" diye bağırıp yanıma koştu.Telefonu elimden çekti.
"Yaptığın her şeyi herkes öğrenecek.Herkese her şeyi anlatacağım!" dedim.Gözlerinden ateş çıkıyordu.Yaptıklarını herkesin öğrenecek olması onu sinirlendirmişti.
Telefonu duvara fırlattı.Delirmiş gözlerle bakıyordu bana.
"Ben mi istedim böyle olmasını?!!He?!!Ben mi istedim?!" dedi.Bu ani tepkiyle şaşırmıştım.Gözlerim tek bir yere odaklanmıştı.Ellerimle beraber vücudum da titriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çoban Yıldızı
Ficción General•roman | tamamlandı. Kitabın eski adı Maral'dır. Aslında kadın ve adamın hikâyesi bugün, tam burada başladı. Masumiyet timsali kadın kendi elleriyle en baştan yüreği güzel bir adam yarattı. Sevmekten korkan bu adamı sevgisiyle besledi. Bıkmadı, pes...