#MaviGriOBenOlamam
*
" Ama işin en güzel tarafı; altını çizmek için elime kalem aldığım cümlelerin, zaten çizili olması ve benim o kalemi aldığım yere bırakmamdı. "
*
(Medya: Maral Özdemir)
62.Bölüm: Kördüğüm
Vücudumu saran sinirle ayaklarımı yere vura vura ilerlerken topuklu ayakkabılarımın zeminde çıkardığı tok sesleri işitiyordum. Beni durdurmayı deneyen Amy'yi kâle almayarak kapıyı tıklamadan bir hışımla içeri girdim. Ozan ve Mert'in karşısında tanımadığım bir adam oturuyordu. Umursamayarak konuşmaya başladım.
"Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz?"
"Maral, dur bi' dinle." dedi Amy beni kolumdan tutarken. Amy'nin elinden kurtulup karşılarına dikildim.
"Gördüğünüz gibi şu an beyefendiyle görüşüyoruz Maral Hanım, dışarıda bekleyebilirsiniz." dedi Ozan bana bakarken.
"Bu adam mı? Onun yerine bu adamı mı alacaksınız gerçekten?"
"Maral, dışarıda bekle." diye emir verdi Mert.
"Dışarıda falan beklemeyeceğim."
"Maral-" diyerek beni durdurmaya çalıştı Amy tekrar.
"Andres'in neden kovulduğunu öğrenebilir miyim?"
Ozan tek kaşını kaldırıp anlamaz bir ifadeyle bana baktığında şaşırmıştım, Mert sorumu yanıtladı. "Kovmadık, istifa etti."
Dudaklarımdan "Ne?" diye bir şaşkınlık edası döküldüğünde Ozan masanın üzerinde duran kağıdı bana verdi. Kısa bir göz attığımda yanlış yerde olduğumu anlayıp odadan ayrıldım. Koridorun diğer tarafına yönelerek Andres'in odasının önüne geldim ve kapıyı açıp içeri girdim. Andres bir kutunun içine eşyalarını topluyordu.
"Andres ne yapıyorsun?" diyerek kutudaki eşyaları çıkarmaya başladım. "Hiçbir yere gitmiyorsun."
"Maral, lütfen." dedi çıkardığım eşyaları tekrar yerine yerleştirirken.
"Andres neden istifa ettin?" dedim elimdeki kalemi masaya bırakarak. Parmaklarıyla oynarken güldü yine kırık kırık. "Buraya ait değilim Maral, bunu sen de biliyorsun."
"Benim yüzümden, benim yüzümden istifa ettin." dedim tekrara düşerken.
"Seninle alakalı değil, burada daha fazla kalmamın anlamı yok."
Elimdeki istifa mektubunu havaya kaldırarak yırttım ve iki parçayı da savurdum. "Bu hiçbir şey ifade etmiyor Andres. Amy de, sen de benim için geldiniz İstanbul'a. Şimdi benim yüzümden işinden olmayacaksın." dedim gözlerinin içine kararlılıkla bakarken.
"Maral, " diyip bir adım yaklaştı bana. Ellerimi avucunun içine aldı ve gözlerime baktı. "Ben gidiyorum, İngiltere'ye dönüyorum. Ailemin yanına, ait olduğum yere."
"Andres, "
"Hiçbir şey için kendini suçlama sakın, aramızdaki en masum kişi sensin. Evet; ben, sana aşık olarak çok büyük bir hata yaptım. Hatta hatamı daha da büyüttüm ve bunu sana itiraf ettim. Ben, ondan başkasına kalbinin kapalı olduğunu göremedim, görmek istemedim. Ama artık anlıyorum, sana ondan başkası zindan." dedi gözleri dolu dolu. Çaresiz olmak üzüyordu.
"Andres, ben çok özür di-"
"Hayır, özür dileme. Suçlu değilsin ki sen, suçlu benim kalbim. Gidip en yanlış kişiye tutuldu." derken gözlerini kaçırmıştı. Derin bir nefes alıp gülümseyerek devam etti. "Senden bana bir söz vermeni istiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çoban Yıldızı
General Fiction•roman | tamamlandı. Kitabın eski adı Maral'dır. Aslında kadın ve adamın hikâyesi bugün, tam burada başladı. Masumiyet timsali kadın kendi elleriyle en baştan yüreği güzel bir adam yarattı. Sevmekten korkan bu adamı sevgisiyle besledi. Bıkmadı, pes...