24.Bölüm: "İlk Dans"

2.5K 199 59
                                    

Söylediklerinin üzerine bir şey söyleyemedim.Gözlerini gözlerimden ayırmıyordu.Yutkundum ve kalp atışlarım yine hızlandı.Daha fazla bakamayıp başımı çevirdim.

Hiçbir şey sormadan doğan güneşi izlemeye başladım.İçim içimi yiyordu aslında.Ne demek istemişti?

Güneş yavaş yavaş kendini gösterdi.Bu anı özlediğimi yeni yeni fark ediyordum.Uzun zaman olmuştu buraya gelip gündoğumunu izlemeyeli.Güneşin bir kısmı ortaya çıkmıştı.

"Çok tuhaf."

"Tuhaf olan ne?"

"Güneş.Hem çok yakın,hem çok uzak.Aynı..." dedim ve az önceki durum kendini tekrar etti.Gözlerimiz birbirini buldu.

"Senin gibi."dedim.Bir süre ona baktım.O da bana.

"Yine saçmalamaya başladım. Boşver sen beni." dedim ve konuyu geçiştirdim.Boğazını temizler gibi bir ses çıkardı.

Güneş artık tamamen ortaya çıkarmıştı kendini.Hava tamamen aydınlanmıştı.Gündoğumunu yalnız izlemeyi sevmişimdir küçüklüğümden beri.Bu zamana kadar sadece annemle izlemiştik.Başkasıyla izlemek normalde beni rahatsız eder.Ama onun şu an yanımda olması beni rahatsız etmiyordu.Mutluyum bile diyebilirdim.

Biraz ileride bir çubuk gördüm ve ayağa kalkıp çubuğu aldım.Kumun üzerine kocaman bir 'M' harfi yazdım.Aras ayağa kalkıp yanıma geldi.Başharfime bir süre bakıp yanına bir 'A' harfi kazıdım.Bunu yaparken aklım hangi cehennemdeydi orasını bilmiyorum.

Yüzümde istemsiz bir gülümseme oluştu.Başharflerimizin etrafında gezerek kocaman bir kalp yaptım.Kalbin bir yarısı onun diğer yarısı benim başharfimdeydi.Ellerimi iki yana açtım.

"Ta da!Çok güzel oldu!" dedim salak salak gülerken.Dünyadaki en embesil kişi benim sanırım.Aras yapmış olduğum şeye baktı,baktı.Sonra bana bakıp gülümsedi.Kaçak bir gülümsemeydi bu.Bıyık altından bir gülümseme.Çarpık çarpık.

"Aaa şey..Yanlış anlama! Dünyada ismi 'A' harfiyle başlayan bir sen yoksun.Öyle değil mi?" İyice batırmıştım.Ben konuştukça o yan yan gülümsüyordu.

"Yok.Neden yanlış anlayayım?Ali olur,Arda olur,Armağan olur,Ahmet olur.Ama Aras olmaz.Ne alaka zaten?" dedi.Hala yandan yandan gülüyordu.

"Ayhan Ayhan!" diye bağırınca bana baktı.

"Evet Ayhan!Canım babam.En sevdiğim babam."

Gerizekalı!En sevdiğim babam ne?!Sanki başka babam var?!!Off!Rezil oldun Maral!Dönüş yok.Kumları deş içine göm kendini.Şu an kendimi annesinin en değerli vazosunu kırıp kaçacak yer arayan çocuk gibi hissediyorum.

"Ay ben tam bir salağım!" dedim sesli sesli.Aklımdan geçen şeyleri dışıma vurmak gibi kötü bir huyum vardı.Zaten içimde hiçbir şey tutamazdım ki ben.

Aras kahkaha attı.O gülerken sadece onu izledim.Büyülenmiş gibi gözlerimi ondan ayırmıyordum.Bu kadar güzel gülmesi normal olamazdı.Birkaç adım atıp ona yaklaştım.

Elimle çenesinin yanındaki çukurları gösterdim.

"Gamzelerin var." dedim.Hala o gamzelere bakıyordum.Onu ilk defa böyle gülerken görüyordum.Sadece ağzı değil gözlerinin içi gülüyordu.

Bir anda gülmeyi kesti.Elini cebine soktu birkaç adım öne gidip yine denize bakmaya başladı.

Oy sen utandın mı?Büyümüş de utanır mıymış bu?

Mala bağladım şu an.Uykusuzluktan olsa gerek.Kafamı sağa sola sallayıp ayılmaya çalıştıktan sonra yanına gittim.

"Bazı insanlar gülerken gözlerinin içi parlar.Sen de o nadir insanlardansın.Gülmek sana yakışıyor." dedim.Bana bakmaya tenezzül bile etmedi.Şurda güzel bir şey söylüyoruz!Kütük bu ya!Dümdüz kütük!

Çoban YıldızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin