Çoban Yıldızı

31.Bölüm: "İyi Hissetmek"

#AdeleSomeoneLikeYou

#EdaBabaHerŞeySeninleGüzel

*

" O gün büsbütün güzeldi.Hiç yaşamamış şeyler gibi güzeldi.Hayatın eşiğinde,düşüncenin eşiğinde son bir defa gördüğümüz şeyler gibi güzeldi."

A.Hamdi Tampınar-Huzur

*

31.Bölüm:İyi Hissetmek

Kanım çekilmişti adeta. Titriyordum. Daha önce hiç gerçek silah görmemiş olan ben şu an kafamda bir silah namlusuyla ölümü kucaklamıştım belki de.

"Kimsiniz lan siz?!"

Silahı tutan adam bağırdığında yerimde sıçradım.Adam Burak'ın kafasından silahı çekerek arkama geçti ve tek kolunu boğazıma dolayarak hareket etmemi engelledi.Burak bir adım öne gelmeye çalıştığında adam bir adım geri giderek beni de yanına çekti.

"Uzak dur!Vururum kızı!"

Gözümden bir damla yaş düşerken yanaklarıma,yalvarırcasına Burak'ın gözlerine bakıyordum.

"Tamam,tamam sakin ol. Gelmiyorum."

"Kimsiniz dedim?!!" diye tekrar etti adam.Kükrüyordu adeta.Ve o her konuştuğunda -ya da bağırdığında mı demeliyim- ben kalbim duracakmış gibi oluyordum.Gözlerinin içini göremesem de öfkeden deliye döndüğünü hissedebiliyordum.

"Gazeteceyiz." dedi Burak başlattığı yalanı sürdürerek.

"Salak mı yazıyor lan benim alnımda?!Şu silahın gerçek olduğunu anlaman için kızın beyninin mi dağılması lazım?!"

Bir kez daha hızlandı kalp atışlarım korkuyla.

"Peki,bu ismi duymak hoşuna gitmeyecek ama biz Atılganlar için buradayız."

Burak'ın bunu direkt söylemesiyle şaşırsam da korkum ağır basıyordu.Adam kolunu biraz olsun gevşetti.

"Ne saçmalıyorsun lan sen!"

"Onların düşmanısın,biz de öyle.Bence bu o silahı indirmen için yeterli bir sebep."

Burak'ın soğukkanlılığı ağzımı açık bıraksa da o bir avukattı.Evet,avukat olması her gün eli silahlı adamların elinden kız kurtardığı anlamına gelmiyordu ama nereden vuracağını biliyor ve ona göre seçiyordu cümlelerini.

Adam silahı çekmediğinde Burak devam etti.

"Ya da uyuşturucu tacirliğine hala devam ettiğini polislerin öğrenmesini mi istersin?"

Bunu duyar duymaz beni itti.Öyle bir itti ki Burak olmasa yere kapaklanırdım ve yüzde bin beş yüz suratım dağılırdı.Öksürerek doğruldum.

"Yavaş olsana hayvan herif!" diye bağırdım.Ben de bilmiyorum nerden geliyor bu cesaretin suyu?Sanırım artık kafama bir silah dayalı olmadığındandı.

Silahı sert bir şekilde masanın üzerine koyduğunda ses,leş gibi kokan küçük odada yankılandı.

"Ne istiyorsunuz?" dediğinde eskiye göre daha sakindi.Anlaşılan gözü korkmuştu.

"Anlatmanı."

Adam anlamaz bir ifadeyle baktı yüzüne.

"Zırvalama lan!"

"Süleyman Atılgan'la aranızdaki husumet ne?"

"Size ne bundan?!" diye kükredi.İnkar etmemişti.