8.Bölüm: "Tablodaki Kadın"

4.1K 287 397
                                    

(Medya: Tablo. Bitmemiş halini düşünün.)
  

*

" Tablo gerçek olamayacak kadar güzeldi, tablodaki kadın da öyle. "

*

8.Bölüm:Tablodaki Kadın

Tamer Amca kumar mı oynamıştı?Ama neden?

Şaşkınlığımdan dolayı tökezledim. Topuklu ayakkabımın çıkardığı sesle içerideki adamın dikkati buraya kaydı. Ayağa kalktı ve buraya doğru gelmeye başladı. Hemen gitmem gerekiyordu, ayakkabımın ses çıkarmamasına dikkat ederek karşıdaki odaya girdim ve ardımdan kapıyı kapattım.

Kimin odasına girdiğim hakkında hiçbir fikrim yoktu. Çok düzenli bir odaydı, yatağa baktım. Tertemiz gri çarşaflarla örtülü olan yatak, üstüne bozuk para atsan sekecek kadar gergin bir konumdaydı. Odadaki gardrop çok büyüktü ve o da griydi. Her yer neden bu kadar temiz ve düzenliydi ki?

Hiç benim odama benzemiyor. Benim odam olsa leş gibi olurdu.

Bu oda Aras'ın olmalıydı. Çok düzenli ve benim odamdan daha temiz bir oda ancak Aras gibi temizlik manyağı bir adamın olabilirdi.

Gerçi her oda benim odamdan daha temiz olabilirdi.

Galiba pisim ben ya.

Yavaş yavaş yürümeye başladım ve dikkatimi üzeri örtülü olan bir şey çekti. Bu bir tablo olmalıydı.

Tablonun yanına geldiğimde üzerindeki siyah örtüyü kaldırdım. Henüz bitmemiş olmasına rağmen çok güzel bir kadın olduğu belli oluyordu. Gözleri elayı andırıyordu. Saçları kısaydı ve tabloda arkadan toplanmıştı. Burnu dudaklarıyla uyum içindeydi. Ama çene kısmı henüz çizilmemişti. Tablo gerçek olamayacak kadar güzeldi, tablodaki kadın da öyle.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun?" diye sordu arkadan gelen bir ses. Kafamı dönderdiğimde kötü bir şey yapmış gibi başımı öne eğmiştim.

Gibisi fazla galiba.

Kötü bir şey yaptım sanırım.

Cevap vermediğimde sinirle konuştu. "Sana burada ne aradığını sordum." dedi. Bu sesin sahibi tabi ki Aras'tı.

"Şey ben, ben lavaboyu arıyordum. Yanlışlıkla buraya girdim ve bu tab.."

"O tablo seni hiç ilgilendirmez!" dedi ve gelip elimdeki örtüyü alarak tabloyu eskisi gibi örttü.

"Ben dediğim gibi lavaboyu arıyordum."

"Burası lavabo mu?!" diye bağırdı. İşte yine başlamıştık. Aras yine bana sesini yükseltiyordu ama haklıydı. Bu sefer ona bağıramazdım. Adamın odasına girip tablosuna bakmıştım resmen.

"Çık dışarı! Çık odamdan!" diye bağırdı. Arkamı döndüm ve dışarı çıktım. Aras çok sinirlenmiş olmalıydı.

Ah Maral ah! Ne diye adamın odasına giriyorsun?! Hadi girdin diyelim ne diye tablosuna bakıyorsun?! Aptal kız!

Aşağı inip Ekim'in yanına oturdum. Mert, Ekim'in diğer tarafına oturmuş hayran hayran onu izliyordu. Sağlam olan kolunu çenesinin altına yerleştirmişti.

"Tıp mı okuyorum demiştin Esinciğim?"

"Ya kaç defa söyleyeceğim?! Esin değil benim adım Ekim Ekim! Hem ben sana Mahmut diyor muyum?" diye bağırdı Ekim.

"Sen bana nasıl istiyorsan öyle hitap et. İstersen Mahmut, istersen Mehmet de."

Ekim ofladı. Mert onu çok bunaltmışa benziyordu. Geldiği saatten beri peşinden ayrılmamıştı. Esra alkış tutarak hepimizin dikkatini kendinde topladı. "Evet şimdi pasta kesme vakti."

Çoban YıldızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin