42.Bölüm: "Kutu"

1.3K 146 33
                                    

#TheWampsDemiLavatoSomebodyToYou

#SezenAksuKaçınKurası

*

" Tek bildiğim o her şeyi öğrendiğinde, ruhuma vurduğum prangalar sonum, bileklerimdeki kelepçeler infazım olacaktı. "

*

(Medya: Esra ATILGAN)

42.Bölüm:Kutu

"Bu-Burak!" diye bağırdım ortaya. Aras sol kaşını kaldırdı. Şu hareket, doğru söylesem bile yalan söylüyormuşum gibi hissettiyor ya.

"Burak bana şaka yapıyor! Şakacı çocuk ya! Bir de anlamadım sanıyor! Şakacı çok şakacı!" diyerek kendi kendime gülmeye başladım.

Ne?

Başka bir yol mu vardı?

"Burak?" dedi Aras her harfin üzerine basa basa. "Burak nereden biliyor burada olduğumuzu?"

Ben de bilmiyorum ki nereden biliyor? Öğrenirsen bana da söyleyiver.

Çok sakindi. Kahretsin, korkuyorum!

"O buluşup bir şeyler yapmak istemişti, ben de buraya geleceğimizi söyleyip reddetmiştim."

Evet, kardeşlerim, dostlarım, canlarım, cenazeme gelin. A-ah gelmem diye bir şey yok! Saçını başını yolarım gelmeyenin! Ben cevizli severim ama sizin için fıstıklı da yaparlar, vasiyetime yazarım. Ya da yazmam vasiyete falan! Koskoca ben ölmüşüm, arkamdan ziyafet mi çekeceksiniz hainler! Gidin ağlayın zırlayın biraz!

"Buluşup bir şeyler yapmak istedi demek?"

"Evet biz onunla ara ara buluşur bir şeyler yaparız! Burak çok iyi çocuk çok! Babam da çok sever Burak'ı! Ben de çok severim! Canım ya!"

İtinayla sıvanır!

Tamam ya, ne olabilir ki en fazla? Bu kadar germeye gerek yok(!)

Burak'la beni yan yana gömün. Zaten Aras ikimizi de aynı anda öldürür. İki tur yapıp uğraşmasın yazık.

Ya da durun! İkimizi yan yana gömerseniz Aras beni mezardan çıkarır bir daha öldürür. Ölüm manyağı yapar beni! Zaten istemem ben Burak'ı yanımda, o kadar iş açtı başıma! Öteye gömün onu!

"Burak? İyi çocuk? Baban da, sen de çok seversiniz?"

Bu da anlama özürlü mü ne? Dedim ya öyle diye!

"Aynen, hatta küçükken ben seninle evlencem diye gezerdi peşimde! Hayran bana hayran!"

Hepsi aynı anda, bakın altını çiziyorum aynı anda döndüler ve bana baktılar. Ne yapıyorsun lan gerizekalı bakışı bu. Ekim yavaşça yanıma gelip kolumu çimdikledi.

"Kızım sen kafayı mı yedin? Katil mi edeceksin çocuğu?!"

Ben salak salak gülmeye devam ederken Aras'ın gözlerinden çıkan ateş beni yakıyordu. Hala sakinliğini korurken telefonumu elimden çekti. Arkasını açıp sim kartımı çıkardı ve iki parmağıyla kuvvet uygulayarak parçalara ayırdı. Bunu yaparken gözlerini bir saniye bile benden ayırmamıştı.

Eline sağlık ya! Ben de şu manyak gizli numaradan nasıl kurtulurum diye düşünüyordum.

Sonra avucumu açıp elime bıraktı parçaları. Telefonumu evin duvarına fırlattığında gözlerim kocaman olmuştu.

Çoban YıldızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin