#CeciliaKrullMyLifeIsGoingOn
#YüksekSadakatAşkDurdukça
#HiraiZerdüşPapatya
*
" O papatya kendisini ölümden döndürdüğün için sana minnettar; ama, papatyaların kokusu ölünce çıkar. "
*
(Medya: Esra ATILGAN)
60.Bölüm: Papatya
"Senin, ne işin var burada?" dedim tekleyerek. Yüzümdeki şaşkınlık ifadesinin aynısını onun yüzünde de görebiliyordum. Kafasını kaşıdı, ne cevap vereceğini düşünüyor gibiydi.
"İş, iş hakkında acil bir şeyler sormam gerekti o yüzden geldim." dedi bahane sunarak. Tam ağzımı açıp hiç inandırıcı olmadığını söyleyeceğim sırada onun sorusuna maruz kaldım. Savunamayınca saldırıya geçmişti. "Asıl senin ne işin var bu saatte burada?"
Yavaşça yutkundum zaman kazanmayı deneyerek. Bir saniye kazandım, alkış lütfen.
"Benim de proje hakkında konuşmam gereken şeyler vardı, onun için gelmiştim."
Tek kaşını kaldırıp yan bir bakış attı. "Çok kötü bir yalancısın."
"Sen de öyle."
Tam o anda Aras'ın sesi duyuldu. "Kadın! Yaptın mı yemek? Soğan da getir, yumruğumu indirip kırayım. Çorbayla güzel gider."
Ateşinde bir değişiklik yoktu anlaşılan. Andres ne diyor bu manyak der gibi bana bakıyordu. Yapacak bir şey yok anlamında omuz silktim. "Ateşi var, ne dediğini bilmiyor."
Aras boynunda bir havlu, tek gözü açık tek gözü kapalı yanımıza geldi. "Gözüme şampuan kaçtı ya. Bir üfleyiversene, çok acıyor vallaha."
"Gel bakayım." diyip gözünü yukarıdan aşağıdan çekiştirerek açmayı denedim.
"Yavaş olsana, acıyor diyorum!"
Üfledikten sonra, "İyi misin?" diye sordum.
"Düzgün üflemiyorsun ki ama, düzgün üflemiyorsun şu an. Düzgün üfle!"
Tekrar üfleyeceğim sırada bir anda geri çekildim. "Ne yapıyoruz biz şu an?"
"Gözüme şampuan kaçtı, onu üflüyorsun."
Aras'ı ittiğim an Andres'le göz göze gelmiştim. "Maral ne oluyor?" diye sordu. Bilmiyorum ki ya, vallaha ben de bilmiyorum.
"Bu niye gelmiş ya? Sen niye geldin?" dedi Aras gözünü ovuşturup Andres'e bakarken.
"Konuşmamız gerekenler var o yüzden ama sanırım sizin konuşacaklarınız daha önemli." diyerek bana atıfta bulundu Andres.
Şu anda sinirlenmiyor oluşunu tamamen ateşine veriyordum. Normalde onu gördüğü an küplere biniyordu, keza Andres de öyleydi. Şimdi neden burada olduğu hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu.
"Evet, o yüzden git." dedi Aras elini gözünden çekerek. Sanırım ateşi yavaş yavaş düşüyordu.
"Gidiyordum zaten, hatta Maral da benimle geliyordu." dediği an yaptığı emrivakiye karşı göz devirdim. Bile bile en hoşlanmadığım şeyi yapıyordu.
"Öyle bir şey söylediğimi hatırlamıyorum." dedim kollarımı göğsümde birleştirirken.
"Burada bu adamla beraber mi kalacaksın?"
Anlık gelen cesaretle, "Evet." dedim. Aras'ın ayaklarını bir çocuk gibi ileri geri hareket ettirdiğini ve sırıttığını görür görmez devam ettim. "Projeyle ilgili patronumla halletmem gereken birkaç ayrıntı var."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çoban Yıldızı
Fiksi Umum•roman | tamamlandı. Kitabın eski adı Maral'dır. Aslında kadın ve adamın hikâyesi bugün, tam burada başladı. Masumiyet timsali kadın kendi elleriyle en baştan yüreği güzel bir adam yarattı. Sevmekten korkan bu adamı sevgisiyle besledi. Bıkmadı, pes...