#AlanWalkerUnity
#LemanSamGönül
(Not: Birçok sanatçı seslendirmiş ama bence bu en iyisi. Bölümün başında açmanız tavsiye olunur.)
*
" En korkuncu da artçı sarsıntılar çok yakın, üzerime yıkılacak daha çok bina var. "
*
(Medya:Amy Clark)
51.Bölüm:Teklif
Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı yine aynı şekilde fakat her şeyden habersiz yaşayıp gidecektim. Sen bana, dünyada başka türlü hayat mevcut olduğunu, benim de bir ruhum bulunduğunu öğrettin.*
Der, Sabahattin Ali. Ne kadar da doğru ve yerinde söylenmiş bir söz öyle değil mi? Sen bana, benim de bir ruhum bulunduğunu öğrettin, gece gözlü adam. Kendi ellerinle keşfettiğin o ruhu, yine kendi ellerinle söküp alan da sendin. Hani, demiştim ya sana; Ben senin beni sevdiğin kadardım diye. Öyleyse şimdi ben, bir hiçlikten mi ibaretim?
Kulaklarımda yankılanan o ses tonunu, aramızda kilometreler olsa bile tanırdım. Unutmak mümkün müydü ki? Vücudumdaki titremenin bir anda son bulduğunu, tek bir hücremin bile hareket etmediğini hissettim.
Dönebilecek miydim arkama?
Ezberlediğim yüz hatlarını, bir zamanlar içim giderek baktığım gece karası gözlerini, tekrar dokunamayacağımı bildiğim saçlarını görmeye, hazır mıydım?
Ben, onunla yüzleşebilecek kadar güçlü müydüm ki?
"Sen değilsin, öyle değil mi?"
Duyduğum sözler beni şok ederken arkamda hissettiğim hareketlilikle oturduğunu anladım. Tam arkamda, tek nefes uzağımdaydı. İki yıldır ölüp ölüp dirilmeme sebebiyet veren adam, elimi uzatsam dokunacak kadar yakınımdaydı.
"Gerçek olman için nelerimi vermezdim ki, " dedi ve nefesini sesli bir şekilde havaya karıştırdı. Ben nefes almayı çoktan bırakmış, hareketsiz bir şekilde duruyordum.
Gerçek olman?
Beni ne sanıyordu?
"Her gün gördüğüm, binlerce halüsinasyondan sadece birisin, öyle değil mi? Sen, gerçek değilsin."
Hiç olmadığım kadar, gerçeğim.
Gözlerimdeki yaşlar bugün onlara verdiğim izin dolayısıyla durdurak bilmeden akıyorlardı.
Ne yani?
O, her gün binlerce kez halüsinasyonumu mu görüyordu?
"Söylesene, neden hayalimde bile bana sırtın dönük? Hayallerimde de mi küstün bana?"
O an, onun sesinden bir cümle bile olsa bir şeyler dinlemeyi ne kadar özlediğimi fark ettim.
"Olsun, bakma yüzüme. Kendini benden esirgedin, hayalini de alıp gitme."
Kendini benden esirgedin.
Halbuki, beni kendinden o esirgemişti. Gururumu ayaklar altına alıp ona yalvarsam da o, benden gitmeyi seçmişti. Hani fırtınaya karşı koyardık beraber? Fırtınaya gerek kalmadı, biz, en ufak rüzgarda devrildik.
Haykıra haykıra içimdekileri söylemek istesem de sustum, sessiz kaldım. Hep yaptığım gibi.
"Mutlu musun acaba gittiğin yerde, yüzün bensiz de gülüyor mu? Ben uyandığım her gün aldığım nefese lanet ederken sen, "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çoban Yıldızı
Ficción General•roman | tamamlandı. Kitabın eski adı Maral'dır. Aslında kadın ve adamın hikâyesi bugün, tam burada başladı. Masumiyet timsali kadın kendi elleriyle en baştan yüreği güzel bir adam yarattı. Sevmekten korkan bu adamı sevgisiyle besledi. Bıkmadı, pes...