Gecenin bir vaktinde burada ne işi vardı?Delirmiş olmalı.
"Senin bu saatte burada ne işin var?" dedim.Bunu onun duyacağı şekilde söylemiştim.Bir yandan da etrafa bakınıyordum.
"Neden öyle diyorsun hayatım?Sevgilimi ziyaret etmeye gelemez miyim?Seni çok özledim." dedi.Ne diyordu bu be?!Sarhoş gibi de durmuyordu.Kesinlikle delirmişti.
"Ne diyorsun be?!Kendine gel.Babam seni görürse.."
"Kayınpederimi de çok özledim. Nerde o?" dedi ve etrafına bakınmaya başladı.Tökezledi.Az kalsın düşüyordu.
"Babacığım!Nerdesin baba?!" diye bağırdı.
"Sussana milleti uyandıracaksın." dedim.Parmağımı dudağıma götürmüş sus işareti yapıyordum.Sarhoş değil diye düşünmüştüm ama sarhoş olmalıydı.Bu durumun başka bir açıklaması olamazdı.
"Neden susuyorum?!Kayınpederime şikayet edeceğim seni.Sen beni affetmiyorsun.Onunla konuşacağım seni ikna etsin." dedi ve sağa sola hareket etmeye başladı.Düşer diye düşündüğüm için korktum.
"Aras Allah aşkına git.Ne kayınpederi?! Ne saçmalıyorsun?! Git hadi." diye onu ikna etmeye çalıştım.
"Cık.Gitmeyeceğim. Sen beni affedene kadar buradayım sevgilim." dedi.
Sevgilim?
"Affettim git hadi." dedim yalandan.Bütün mahalleyi ayağa kaldıracak böyle giderse.
"Yalan söylüyoğğrsun.Sana beni affetmen için bir şiir okumak istiyorum göynümün premsesi." dedi.Gözlerim kocaman oldu.
Göynümün premsesi?
"Aras sen iyi olduğuna emin misin?" dedim ama umursayan kim.
"Başlıyorum." dedi ve boğazını temizler gibi bir ses çıkardı.
"Hastanede tanıştık senle ve yağlı kafanla
Pire torbasına benziyordun ilk bakışta
Bir daha karşılaşmayız sanıyordum ama
Geldin buldun beni fırlattın suyu suratıma." dedi ve kendi kendine müzik çalmaya başladı.Dizlerine vurarak tempo tuttu."Yapıştın bana sülük gibi
Bırakmadın gitti peşimi
Biraz dengesizsin ama
İdare edeceğiz bununla da"Bunları söyleyince yüzümde istemsiz bir gülümseme oluştu.Peşini bırakmadığım yalan olsa da gülümsememi sağlamıştı.
Kafasını kaşıdı.
"Son kıta nasıldı ki?" dedi kendi kendine.Ama ben bunu duymuştum.
"Yoksa şiiri mi unuttun?" dedim kaşlarımı havaya kaldırırken.Bana baktı ve ellerini iki yana salladı.Bir yandan da geri geri adım atıyordu.Denge de mi duramıyordu yoksa bilerek mi yapıyordu anlayamadım.
"Unutmadım göynümün premsesi.Devam ediyorum."
"Böyle dediğime bakma melek yüzlü." dedi ve bir adım geri gitti.Bana melek yüzlü demesi hoşuma gitmişti.Elimi çenemin altına koyup dirseğimi cama yasladım.
"Cadısın falan ama pamuk şeker gibi kalbinin özü." dedi ve bir adım daha geriledi.
"Aras dikkat et." dedim ama beni duymadı bile.
"Çok pişmanım anlasana gözlüklü." dedi ve bir adım daha geri gitti.
Gözlüklü?
"Halüsinasyon mu görüyorsun? Benim gözlüklerim yok ki." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çoban Yıldızı
Ficción General•roman | tamamlandı. Kitabın eski adı Maral'dır. Aslında kadın ve adamın hikâyesi bugün, tam burada başladı. Masumiyet timsali kadın kendi elleriyle en baştan yüreği güzel bir adam yarattı. Sevmekten korkan bu adamı sevgisiyle besledi. Bıkmadı, pes...