#Maroon5Memories
#MaviGriBenSendeYandım
*
" Yaşadığım bu hayatta tek bir yıldız için tüm yıldızları sevdim, tekrar yaşayacak olsaydım sadece yıldızları değil bütün göğü severdim. "
*
61.Bölüm: Işık
Bitik bir vaziyette eve varmıştım, çantamı açıp anahtarımı çıkardım ve titreyen ellerime rağmen kapıyı açmayı başardım. Çantamı ve anahtarımı portmantoya attıktan sonra duvardan tutunarak eğildim ve ayakkabılarımı çıkardım. Üzerimdeki kabanı asmayı da ihmal etmemiştim. Beynim kafatasıma aşırı derecede baskı uyguluyordu, başım patlayacak gibiydi.
Salona geldiğimde babamın gözlüklerini takmış kitap okuduğunu gördüm, bir yandan da meyve yiyordu. Gözlüklerinin üstünden bakıp beni görünce gülümsedi. "Hoşgeldin kızım."
Hiçbir şey söylemeden usulca yanına gidip oturdum ve kedi yavrusu gibi sarıldım babama. Bu kargaşada ne çok özlemiştim onu.
"Maral, neyin var kızım? Bir şey mi oldu?"
Gözlerimi kapatıp daha da sıkı sarıldım ona, sarılışıma karşılık verip saçlarımı öptü. Konuşsam sesim çıkar mı bilmeden araladım dudaklarımı. "Beni sekiz yaşıma döndüremez misin baba? Annemi çok özledim."
Bir şey diyemedi, söylediklerim sadece huzursuzlanmasına sebep olmuştu. Aptallık bendeydi, hep imkansızı istiyordum.
Ne kadar süre bu şekilde kaldık bilmiyorum, uykum gelmeye başladığında kollarının arasından çıktım ve yanağına kocaman bir öpücük kondurdum. "Seni çok seviyorum baba."
"Ben de seni seviyorum zümrüt gözlüm."
Ona gülümseyip koltuktan kalktım ve merdivenlerden çıkıp odama kapandım. Hiç vakit kaybetmeden banyoya girmiş ve uzun bir duş almıştım. Bütün eylemlerimi uyuşuk ve bitmiş bir Maral gerçekleştiriyordu.
Neden haklı çıkmıştı ki? Neden doğruydu söyledikleri?
Dakikalarca saçlarımı taradıktan sonra gücümün kalmadığına kanaat getirip kurutmaktan vazgeçtim ve yatağıma oturup boş duvarla bakışmaya başladım. Birkaç dakika sonra kapım tıklanmış ve gel komutumdan sonra Amy içeri girip karşıma oturmuştu.
"İyi misin Maral?"
Sorusunu es geçerek başka bir soru yönelttim. "Sen biliyor muydun?"
Hemen olumsuz anlamda kafasını sallamaya başladı. "Bilmiyordum ama tahmin etmek de çok zor değildi. Bir şeyler seziyordum, ihtimal bile vermediğimden hiç oturup konuşmadım Andres'le. Olayların buralara geleceğini tahmin edemezdim."
"Tek kör benmişim resmen, on gün bile olmadı siz şirkete geleli ama o anlamış. Neden haklı olmak zorunda ki, neden?"
Destek verircesene okşadı dizimi. "Kör değilsin, sadece sen de hiç düşünmemiştin ki böyle bir şey olabileceğini."
Sıkıntılı bir nefes verdim, o sırada kapı bir kez daha tıklandı ve Belinay içeri girip yanımıza oturdu. Sanırım Amy olanları anlatmıştı, biliyor gibi bir hâli vardı.
"Nasılsın Maral?"
Herkes neden iyi olup olmadığımı soruyordu. Değilim, iyi falan değilim.
"Keşke hiç öğrenmeseydim." diye mırıldandım kendi kendime. "Hatta keşke hiç gelmeseydim İngiltere'ye, hatta keşke hiç bulaşmasaydım o aileye, keşke hiç terk etmeseydi beni." dedim sinir bozukluğuyla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çoban Yıldızı
General Fiction•roman | tamamlandı. Kitabın eski adı Maral'dır. Aslında kadın ve adamın hikâyesi bugün, tam burada başladı. Masumiyet timsali kadın kendi elleriyle en baştan yüreği güzel bir adam yarattı. Sevmekten korkan bu adamı sevgisiyle besledi. Bıkmadı, pes...