9. Bölüm

68 11 10
                                    

   Hergün nelere gebe bilinmez.Normal bir insanin hayati boyunca vermesi gereken savaşı 25 yila sığdırmıştım.Bu kadar deneyime sevinmelimi yoksa üzülmelimiydim. En guzel kahvaltimiz simitti. Vazgeçilmezimizdi. Ben çayı hazirlayana kadar Alp te simitlerimizi alıp gelmişti bile.Hızlı bir kahvaltinin ardindan evden çıktık.Normal durumlarda dava sahibi bize gelirdi bu safer bir istisna yaparak biz gidiyorduk.Yaşadıklari yeri görmek istiyordum garip bir his yumağıyla birlikte.
     Adrese geldiğimizde çokta şaşirmamiştim aslinda.Yoksul bir semtti hemde fazlasiyla. Tek katli bakimsiz ,küçük bir evdi. Önünde azda olsa bir bahçesi vardı.Bahçenin ortasinda büyükçe bir söğüt ağacı altindada küçük bir kır masasi.. Masanin etrafinda oynayan üç tane çocuk ,masada oturan orta yaşli bir kadin ve birde 18_19 yaşlarinda bir genc kiz vardi.Bahçe kapındandaki numaraya baktik dogruydu.
-Hasan Sönmez in evi burasimi?Biz ailesiyle görüşmek istiyoruz.
Kadın yerinden dogrularak
-Yeter artik dava acmayacagimizi söyledik daha ne istiyorsunuz. Kocamin ölümü yetmedimi?Verdiginiz parayida istemiyoruz. Bana vicdan azabi çektiremezsiniz.
     ........dedi  kadin bir çirpida. Biz ise yerimizde donmuştuk.Kadin konuşmaya başladiginda korkan çocuklar annelerinin arkasina saklanmişti bile. Kizi ise ağlamakli gözlerle bize bakarak
-Asla kabul etmiycem aslaaa.. diye sesini yükseltmisti.
     Az çok bu tavırlardan neler yaşadiklarini tahmin etmiştik.İçimdeki duygu tarifsizdi. Şimdi neden bizi seçtiklerini tahmin edebiliyordum.Biz davayi kabul edip kaybedecektik. Onlarin güçlü bir ekibi vardi biz ise henuz yolun başindaydik. Bu daha da hirslandirdi beni. Ne olursa olsun bu davayi kazanacaktim.Kazanmaliydik.
HEP KÖTÜLER KAZANMAMALİYDİ BU DÜNYADA İYİ OLMAYA ÇALIŞANLARDA VARDİ.EN AZİNDAN MASUMLARİ SAVUNAN...
   -Lutfen konusalim biz o bahsettiginiz kişilerin adami değiliz. Size yardim etmek istiyoruz. Gelebilir miyiz?
    Kadinin yuzunde ki ifade degisti. Bununda bir oyun oldugunu düşüyordu sanirim.Bugüne kadar kaç oyun oynanmişti uzerlerine.İyiyle kötünün savasi hiç bitmiyordu ve bitmeyecekti.
   Kapiya dogru gelen kadin bizi iceri aldi.
- Ben Ala .Arkadasim Alp..
- Bende Hatice Sönmez dedikten sonra masaya oturduk.Kizina isaret ettikten sonra kiz iceri girdi ve kapiyi kilitledi. Bir anlam verememiştik.
-Hatice Ablacigim ,bir sakincasi yoksa ablacigim diyebilir miyim?
-Kadin basini one egdikten sonra tesekkur ettim.Konuya girmeye calistim.
-Biz davayi dosyadan okuduk.İki defa şikayetçi olup vazgeçmissiniz.
   Hatice abla sözümü biçak gibi keserek
-Biz vazgeçmedik ,biz yapmadik.Zorla yaptirdilar.
Aslinda tahmin ettiğimiz birseydi. Niye sasirmamistim acaba.
- Olayi anlatirsaniz size yardim edebiliriz.Biz avukatiz ve davanizla ilgileniyoruz .
- Neden ki?
- Dikkatimizi cekti bizde yardim etmek istiyoruz.
  Nasil diyebilirdim bize davayi kaybedelim diye verdiler.Ama tabi ki böyle birsey olmayacakti. Bu kadar tehdit ettiklerine göre suçluydular ve ne olursa olsun cezalarini cekmeliydiler.Güçlü olmalari onlarin zayiflari ezmelerini gerektirmiyordu. Madem kaza olmuştu bunu bir sekilde telafi edebilirlerdi. Demek ki bile isteye islenmis bir suç vardi.
  Her iyiliğin icinde bir kötülük,her kötülüğün içinde bir iyilik vardi.Kim bilir belkide iyiliğin altindaki kötülüğü keşfe çikmistik.
    Kisa bir konusmanin ardindan Hatice Abla anlatmaya başladi.
- O gün sabahta Hasan işe gitti. Sirafan birgündu. Ögleden sonra bir telefon geldi hastaneden ariyorlardi.Kocamin hastaneye kaldirildigini durumunun agir oldugunu söylediler.Apar topar hastaneye gittik.Hasan in her tarafi kan icindeydi.Etrafinda yardim etmeye calisan doktorlar vardi.Birinin hastayi kaybettik dedigini hatirliyorum. Sonrasi yoktu artik.Bize bir kaza denmişti.Hasanin cenazesinden sonra taziyeye şantiyeden bir arkadasi geldi.Hasanin ölümü kaza degildi peşini birakmayin deyip gitti. Biz bir şok daha yaşamistik.
  Ben soze girip
-Bu arkadaşinin adi neydi hatirliyormusunuz? diye sordum.
-Hayir hatirlamiyorum.Ama adami tarif ettigimde şantiyedekiler işten ayrildigini soyledi.Ozelliklede Sinan Bey bu isle cok ilgilendi.Bunun uzerine ilk davayi açtik.Sinan Bey eve gelip davayi cekmemizi istedi bizden.Cekmezsek daha kotu seyler olabilir diyede ekledi.Boylelikle dava dilekcesini geri cektik. Hasan geride bir aile birakmisti.Ben bir sekilde calisiyordum ama yetmiyordu. Bir sure sonra bir telefon geldi.Hasanin gormemesi gereken seyler gordugunu soyledi.Kocamin öldürüldünü anlamistim.Biri bize hastane raporunu gonderdi. Biz cok anlamadik.Bir komsunun ogluna okuttuk ve "silahla yaralanma sonucu öldüğü"yaziyordu.Davayi 2. kez gidip actik.Sinan Bey bizi gormeye geldi.Sonra tekrar vazgectik..
Hatice ablanin onune egilen yuzu asildi,sesi titredi.
-Ne yapti? diye sordum istemsizce.Mine ,o benim kizim.Derken gozunden yaslar akmaya başlamısti.Onu kaçirdi cok kotu seyler yapacagini soyledi.O yuzden hep o yuzden iste..
-Artik biz dava istemiyoruz .Ayni seyler olmasin dayanamam. Onuda kaybedersem dayanamam ben.
  O sirada kapida bir adam gorundu.
-Bak Hatice Hanim.Bir hafta suren dolmak uzere .Haftasonu evi bosalt. Aylardir kira odemiyon yeter artik ..
Hatice Ablanin agzini acmasina bile firsat vermemisti.
  Sen bu davayi onayla Hatice Abla.Onlarin yaptigi yanina kalmayacak ...
  -Biz biraz düşünelim sonra haber versek olur mu?
- Tabi ki olur.
   Veda edip ayrildik. Ama icim bir kez daha burkulmustu.Kendilerini aklamaya calisiyorlardi kanun önünde. Biz davayi acacaktik ,kazanamayacaktik.İllegal olacakti legal. Cinayet olacakti kaza.Bu boyle bitmeyecekti bitemezdide.
   Yasadigim hayalkirikligi dahada buyumustu. Bu kadar kolay halledilebilecek bir olayi bu kadar duzenbazlikla cozmeyi dusunuyorlarsa gercekten buyuk bir olay vardi.Ama ne? Hasan Sönmez ne gormustu.?Ne icin canindan olmustu?
-bu gece hazir misin?? Sanirim gecelere akma vaktimiz geldi paslanmistik..
Alp bana siritarak
-Özlemistim.Bende ne zaman soracaksin diye bekliyordum.
    -Guzellll!!! Oyleyse hazirlanalim bu gece şantiyede randevumuz var..
 

AlaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin