Kirmizi ışıkta geçmek gibi aşk.. Cezasi ne olursa olsun inadina ayni kurali çiğniyoruz.
Yigite kizgindim tamam ama yelkenlerim suya inmek üzereydi. Onun karsimda yaptigi muziplikler beni çildirtiyordu. Bunu kendini affettirmek icin yapiyordu. Bunun farkindaydim. Ama insanin kendi karisini kaçirmak nasil bir çilginliktir arkadas ya..
- Karisi onu dinlemiyorsa mecbur kaliyor..
- Yinemi dış sesle konuştum. Artik buna bir dur demem lazim..
- Yooo bence dememelisin.. Ben memnunum..
Sanirim gercektende ona acik kapi birakmamistim. Oda beni kaçirmisti. Ne diyorum ben ya nerdeyse onu hakli bulucam. İyice deliriyorum bende.. Yeterince oyalanmistik artik asil konuya dönmeliydik. Ellerimi kahvalti tabaginin yanlarina avuclarim masaya bakacak şekilde koydum. Yigite baktim.
- Sana birsey söylemem lazim.
- Sanirim konu ciddilesiyor. Seni dinliyorum. Sakin bosanmak istiyorum falan deme bak bu defa kuleye falan kapatirim.
- Bi ciddi olur musun?
Yigit sandalyesini banada yaklastirdi. Sandalyesini yan cevirdi. Ayagi kalksam kucagina düserdim. Yüzüme dogru yaklasti. Egildi.
- Söyle askim.. Seni dinliyorum.
- Yigit bu mu ciddiyetin.Ben bunda pek ciddiyet göremiyorum.
- Sana karsi olan ciddiyet seviyem bu..
Gözlerime bakan gözleri dudaklarima kaymaya başladi. Sandalyemin arkasinda duran elleri yavasca kolumun üzerinde gezinmeye başladi. Basimi çevirip eline sonrada yüzüne baktim. " hayirdir" anlaminda başimi salladim.
- Ciddi oluyorum.. Öyle dedin ya..
- Sekreterinlede böyle mi ciddiydin??
Gözlerimi kistim. İcimden kurabiye canavarina benzer bir kiskanclik canavari cikti. Yigit bana bakarken birden gülmeye başladi.
- Yaniii... Bazen duruma göre ciddiyet boyutu degisebilir.
Yüzümün şeklinin degistigini fark ettiginde agzima bir parca peynir koydu.. Dahada sinirlendim. Onun bu umursamaz tavrina deli oluyordum. Yerimden aniden kalkmamda ona istedigi firsati vermisti. Birden kendimi Yigitin kollarinda bulmustum.Ben kurtulmak istedikce oda ahtapot gibi sariyordu.
- Boşuna uğraşma kurtulamazsin.
- Sacmalama birak beni..
Aslinda tam firsatini yakalamistim. Kendini affettirmeye çalisiyordu. Yagmur olayini söylememin tam zamaniydi. Masadan bir dilim salatalik aldim. Yarisini isirdim. Yarisini onun agzina koydum. Tüm şirinligimi kullanacaktim.
- Yagmur seninle konuşmak istiyor..
Bir çirpida söylemistim. Agzina bir salatalik dilimi daha koyup kucagindan kalktim.. Kolumdan yakaladi.
- Nereyeeee???
- Bilmem!! Öylesine .. Tekrar kaçirilmak istemiyorum.
- Kaçirilacagini nereden çikardin.
- Bilmem.. Bir his sanirim.
- Bu defa cezan kaçirilmaklada kalmiycak. Eee ne konuşacak benimle?
- Gercekten mi? Dün beni o kadar üzdün, aglattin.. Soracagin soru bu mu?
Yigit aglattin sözünden sonra biraz gerilmişti. Bunu hissedebiliyordum. Eliyle saclarimi oksamaya başladi. Saç diplerinden tutup ucuna kadar parmagini indiriyordu. Sonra isaret parmaginin tersiyle yanagimda görunmez yaşlarimi siliyordu.Belkide dun akittigi gözyaslarimi oksayarak yaptigi hatayi hatirliyordu.
- Özür diledim Ala.. Bir daha olmayacak emin ol... Kimsede seni ağlatamayacak..
- Yagmur??
- Ne olmuş Yagmura?
- Konusacak misin??
- Sence ne yapmaliyim?
- Konusmalisin?
-Konusalim o zaman...
- Sende konusmak istiyorsun itiraf et..
Telefonumu elime verdi. Alpin numasini aradim.
- Alp.. Tamam.. Yani Yigit ,Yagmurla konusacak..
- Tamam bekliyoruz..
- Geliyoruz o zaman..
Bir taraftan Alpe geliyoruz derken bir taraftanda Yigite bakiyordum.. Yigit " olmaz" dedi.. Ne diyecegimi bilememistim.
- Ne demek olmaz. Az önce görüşelim dedin..
Alp de saskindi.
- Noluyor Ala???
Yigit telefonu elimden aldi.
- Buraya gelin Alp..
- Nereye Yigit?
- Birilerini göndercem yanliz gelmeyin. Tamam mi?
Alpten onayi aldiktan sonra telefonu kapatti. Ben şaşkindim.
- Neden buraya çagirdin?
- Onlar gelene kadar ohooo üç saatimiz var hemde koca üç saat?? Buraya gelsinler buraya.. Telefonunu aldi. Bir numara çevirdi.
- Birazdan size bir numara aticam. Adresi alin. Alp ve Yagmuru bana getirin. Çiftlikteyiz. Ama yavas gelebilirsiniz. Birazda alisveris yapin. Yiyecek birseyler alin..
Karsisindakinin onayindan sonra Yigit güldü.
- Tamam Sinan görüśürüz... dedikten sonra bir kahkaha atti. Telefonu kapatyi . sonra firlatir bir sekilde masaya atti.
- Niye buraya çagirdin?
- Niye olmasin?
- Biz gitsek daha az vakit kaybi olmazmiydi?
- Amacimiz vakit kazanmak zaten..
- Anlamadim..
- Anlarsin simdi.. Ben seni çok özledim. Sen beni özlemedin mi??
Elleri kazagimin altinda dolasmaya başlamisti bile. Dudaklari boynumdaki yerini bulurken bir taraftanda mirildaniyordu." Salincak sözün vardi ama" ... "Korumalar ah korumalar olmasa"..
Bende özlemistim.. Bir nefes lazimmis aşka giden yolda.. Ne uzaktasindir nede yakinda.. Kacsanda gidemezsin. Gitsende dönüşün ayni yere bumerang misali..
Dudaklar.. Hem nefret dökülen dudaklar.. Aşk sözcukleri dökülen dudaklar.. Dokundugu yeri aska davet edip baştan cikaran dudaklar...
Yigit sandalyeden kalkarken bir eliyle belimi kavramisti. Bense beline doladigim bacaklarimla ona gitmeye hazirdim.. Yigit kapiyi acmak icin vurdugu tekmeyi fark etmeyecek kadar sarhostum. Yataga beni biraktiginda coktan karismaya baslamistik bile.. Tenimiz tenimize ,terimiz terimize,kokumuz kokumuza,hücrelerimiz onlarsa coktan bir olmaya . Nasilda özlemis hücrelerimiz birbirini. Üzerimdekiler birbir sacilirken odanin düzeninin üstüne artik boş bedenlerimiz kaplamisti yatagi.. Kavusmanin dayanilmaz hafifligini yaşiyorduk. Sevdiginizin ruhuna islemek istedinizmi hic? Hep orda kalmak,hep onun kalmak... Yanindayken özlemek cümlesini duydugumda gülerdim hep.. Simdi ise yanindayken özluyordum.İliklerimize kadar yasadiktan sonra dakikalari başini gögsume koydu.Bana oyle bir sariliyordu ki. Yillardir hasret gibiydi bana...
- Ala!!!
- Yillarca nasil yasadim sensiz..
Ellerim saclarinda dolasirken alnina bir öpucuk kondurdum.. Başini kaldirdi.
- Sen nasil bir mucizesin.. Hemde benim mucizemsin...
Ellerim saclarindan cikmak istemiyordu. Zaman kavrami gitmisti. Saatten haberimiz bile yoktu. Yigitin telefonu çaldi. Arayan Sinandi.
- Söyle Sinan?
- Misafirleri aldim geliyorum.. En fazla bir saate ordayiz..
Yigit bana bakti.
- Geliyorlar..
- Hazir misin??
Yigiti derin bir sessizlik kapladi.. Yatagin kendi tarafina sirt üstü yattiginda ise vucuduma sardigim carsafla yataktan kalktim. Banyoya gittim. Dusumu alip ciktigimda Yigit yari ciplak bir halde bir sigara yakmisti. Üzerimde bornozum vardi. Saclarimdaki havluyu acarak saclarimi kurulamaya basladi. Yigit sigarasini söndürüp yanima geldi. Elimden havluyu aldi. Beni kendine çevirdi saclarimi kurulamaya başladi. Yumusak ,narin,incitmekten korkarcasina...
- Emir bunu nasil yapabildi anlamiyorum? Oda birinin kardesiydi ,caniydi. İnsan sevdigi birinin canini yakarken onunda birinin kardes ,birinin kizi oldugunu neden düşünmüyor. Ben seni aglattigim gece uyuyamadim. Hayatim boyunca kendime bu kadar kizdigimi hatirlamiyorum. Seni bulamadigimda icimdeki o kaybetme korkusu nasildi biliyor musun?
Basimi iki yana salladim. Oysa ben bunu yasamistim. Yigit ilk kacirildiginda hemde. Karsimdakini öldürecek kadar yasamistim..
Saclarimi kurularken bir taraftanda saclarimi öpüyordu. Ellerimle yüzünü tuttum..
- Biliyorum.Bende seni seviyorum..
Yigit o kadar sıkı sariliyordu ki bana nefesim kesiliyordu.
- Çok güzel kokuyorsun.. Bu koku beni mahvediyor...
- Hadi gelicekler birazdan ..
Yigit beni birakip banyoya gitti. İstemeye istemeye.. Banyodan şarki melodisi duydugumda inanamamistim.. Şarki söylüyordu. Seside berbatti. Şarki sözüde yoktu hem.. Sanirim icinden gecenleri söylüyordu..
Beline sardigi havlusuyla banyadan ciktiginda gözlerim dönüp dolasip onun vucuduna takiliyordu.. O sinsi gülüşünü takinarak bana dogru geliyordu..
- Bilerek yapiyorsun degil mi?
- Neyi bilerek yapiyorum..
- Bana bak seni öldürurum.. Duydun mu Yigit Hanoğlu..
- Psikopat bir karim var.. Ne güzel...
Elimle Yigiti ittim. Giyin hadi giyin.. Odadan cikip mutfaga gittim. Çay demlemek icin ugrasmaya basladim. Guzel bir çayin yerini hic birsey tutamazdi. Ben mutfakta ugrasirken Yigit muzip bir gülümsemeyle geldi. Belimden sarildi.
- Sana bir sürprizim var? Sen Yagmuru anlatinca söylemeye firsat kalmadi.. Sonrasida mesgul oldugumuz icin söyleyemedim.. Artik nasil özlediysen beni...
- Bak sennn... Ben özlmişmişim oyle mi?
Gözlerimi kisarak ona dogru döndüm...
- Tamam tamam bende özlemisim. Yine ceza sahasina giriyorum. Bir kacirma daha planlamayi kaldirmaz bünyem...
İkimizde kahkahayla gülüyorduk. Mutluluk buydu sanirim. Sevdiginle gülebilmekti.. Biraz sonra bahcede duran arabayi fark ettik. İkimizde dişari bakiyorduk. Arabadan önce Sinan indi ,sonra Alp ve en sonda Yagmur.. Ürkek bir sekilde etrafa bakiyordu. Onunda anlari vardi burada.. Annesi ve babasinin diktigi agaca gitti.. Onun govdesine ellerini koydu.. Sonra göz yaşlarini sildi.. Yüzünü eve d9ndü. Üzgün gözlerle bakiyordu. Yigitse öylece durmus onu izliyordu. Ne yapacagini kestiremiyordum. Sakin görünüyordu ama yinede ne yapacagi belli olmazdi. Alp ,Yagmurun yanina gitti. Sanirim cesaret verici bir konusma yapiyordu.. Bende Yigite yaklastim. Bir elini tutarak belime koydum. Bir eli bostaydi.Ellerimi omuzuna koydum..
- Hazir misin?
- Sence..
- Sen harika bir abisin.. Baskasinin kizkardesini bu kadar sevebilen bir adam,kendi kiz kardesini nasil sever...
- Sen olmasan belki böyle olmazdi..
- Seni sevdigimi unutma. Yagmurda seni seviyor. Abisine ve onun destegine ihtiyaci var.. Tabi benimde onun abisine ihtiyacim var...
Yigiti yanagindan öptüm...
**"*
İceriye Alp ve Yagmur birlikte girdiler. Gergin bir ortamdi. Kosarak gidip Alpe sarildim..
Sonrada Yagmura..
- Hosgeldiniz...
Yigit hic birsey söylemiyordu. Elinden tutup Yagmuru koltuga oturttum.. Bende yanina oturdum.. Yigitla Alp yanyana oturdular. Bir süre sessizlik oldu. Alp sohbet acmak ister gibi..
- Burasi çok guzel bir yermis gercektende.. Şu göl...
- Evet o göl iste.. Meshur maceramin oldugu göl.. Yigite balik yakalayacaktim...
Biz kahkaha atarken gergin ortam dagilsada yeterli degildi.. Yagmur birden söze basladi.
- Abi!!! Üzgünüm abi... Çok üzgünüm...
Yagmurun gözleri dolmustu. Tam zamaniydi ama konusamiyordu. Belkide bizden dolayi kasiyordu. Ayagi kalktim.
- Alp sana birsey gostericem gel hadi??
- Hadi bakalim cadi... Ne göstericen??
Alpin koluna girdim. Kendimizi bahceye attik.. Alpe döndüm.
- İyi misin?
- İyi gibiyim...
- Gel hadi beni salla biraz... Bak bu bizim Yigitle agacimiz.
- Vayyy.... Agac hemde.. Bu Yigit bayagi bir romantikmis.. Disaridan bakinca bir ö.... Pardon yani kaba diycektim.
- Tabi tabi...
İkimizde gülüyorduk.. Uzun bir süreden sonra yine bizdik.. Acaba Yigitle Yagmur ne yapiyorlardi. ???