Kırıla kırıla kırılmamayı ögrendik. Severken sevilmemeyi,sevilmezken deli gibi özlemeyi öğrendik. Özlerkende kirip dökmeyi hak bildik.. Kirilirken parcalarimiz dagildikça karıştik ,karıştıkçada "biz" olmayi öğrendik..
Gözlerim kapaliydi. Nerdeydim ? Kimdi bunlar ? Hiçbir fikrim yoktu. Ellerim bağli degildi?Neden bagli degildi? Yumusak bir yerdeydim. Ellerimi gözlerimi açmak için kaldirdigimda birinin elimi tuttugunu hissettim. Ürpermiştim. Dizlerimi karnima dogru çekip yatagin icinde oturdum.
- Kimsiniz? Ne istiyorsunuz?
Cevap vermiyordu. Ama varligini hissediyordu. Ellerimi kurtarmak için geri çektiğimde kollarimi sıkıca tuttu.
- Birak beni!!! Birakkk!!!
Kollarimi çevirerek beni kucakladi. Kulagima egildi. Nefesini hissediyordum.
- Seni kaçiricam demistim degil mi? Ben söyledigimi yaparim.
- Yigit!!! Aç gözlerimi.. Neden böyle yaptin ki..
- Kaçirdim işte.. Başka türlü beni dinlemedin. İnatçisin çünkü..
- Ben inatçi degilim..
Bir taraftan konuşurken bir taraftanda ellerimi kurtarmaya çalişiyordum. Ben uğraştikça beni daha fazla sariyordu. Nefesi gitgide yaklaşiyordu. Her çirpinisimda sanki dahada nefes alişverişleri degisiyordu.
- Yigit birak beni. Bak dahada kizdiriyorsun beni.
- Seni kizdirmak istemiyorum.
- Birak Yigit birak...
- Tamam birakicam ama sakin ol tamam mi?
Yigit beni yavaşça birakti. Ellerim özgürlüğüne kavuştugunda oda yavaşça gözlerimi açmaya başladi. Gözlerim kapali kaldigindan önce ellerimle kapattim. İlk fark ettigim yattigimiz yatakti. Tanidik geliyordu. Ellerimi gözlerimden çektigimden karsimda duran kocaman bir salincak vardi. Kaç saat uyumustum bilmiyorum.
- Bunu nasil yaparsin? Beni kaçirmak nedir?
- Dinlemedin beni. Ne yapsaydim?
- Ha sende dur en iyisi kaçirayim ,korkutayim. O zaman beni dinler mi dedin.
- Yok artik.
- Ne yok artik ne?? Mafia misin sen? Boyle yol kesip adam kaçirmak? Haaa pardon hemde karini kaçirmak? Tebrik ediyorum seni...
- Yani kismen mafia tarafimda var..
Ben bu sözleri Yigite siralarken o ise gülerek cevap veriyordu. Ben ise dahada sinirleniyordum. Son sözlerinden sonra alkislamaya başladim.
- Bravo ya gercekten bravo...
Arkami dönüp odadan çikmak için kapiya yaklastigimda
- Hisssttt Küçük Hanim nereye?
- Gidiyorum tabi ki..
- Gidemezsin..
Kapiyi açmak için elimi uzattigimda Yigit kapinin üzerine elini koydu. Nasil bir bakis attigimi tahmin bile edemiyorum. Yigit kapidan elini çekerken
- Offf çok kizginiz. Bu seferlik gidebilirsin.
Ben önde o arkada ilerliyorduk. Çok acikmistimda. Malesef sinirlendikce yemek yeme huyum vardi. Mutfaga gittim. Dolaplari karistirmaya basladim. Yigit mutfak kapisina dayandi. Ellerini koynunda birleştirdi.
- Sabah hazirladigim kahvaltiyi yapsaydin böyle acikmazdin.?
Bense hic cevap vermiyordum. Herseye raziydim ama hic birsey yoktu.
- Arabada birseyler var istersen hazirlayabilirim.?
- Hayir demek isterdim ama çok açim. Ben kahvalti yapmak istiyorum.
Yigit güldü. Kapiya dogru yöneldi korumalardan birini çagirdi. Birseyler söyledi. Kendiside yanima dogru geldi . Çay yapmaya başladi.
- Evlenmeden önce çayimda hazir geliyordu. Evlendik çayimizida kendimiz yapiyoruz.
Bir taraftan gülüyor bir taraftanda çayi demlemeye çalişiyordu. Elimin tersiyle koluna vurdum.
- Tamam tamam.. Şikayet yok..
Mutfaktan çiktim. Gözüme salincak takildi. Agacimizda ordaydi. Ne güzel görünüyordu." Agacimiz" o bizim agacimizdi. Ama ortada birde tartişma vardi. Kolay pesetmeyecektim. Ah Yigit ah... Beni biraz anlamaya çalissaydin. Salincaga dogru yürümeye başladim. Yüzümü göle dönüp salincaga oturdum. Yigit arkamdan gelmiş miydi bilmiyordum bile. Telefonumda yoktu. Alp 'ide ariyamiyordum. Merak etmişler miydi? Haber vermeliydim. Aslinda sallanmiyordum bile sadece oturuyordum ,düşünüyordum.. Yigit gölle arama girdi. Elleri arkasindaydi.
- Ne düşünüyorsun?
- Hicccc!!! Sadece hicc!!!
- Kalk salincaktan..
- Neden??
- Ne demek neden? Kalk hadi..
- Hicbirsey yokmus gibimi davranicaz ha öyle mi? Güle oynaya kahvalti yapip mutlu mesutmu yaşiycaz..
- Hayir oyle degil.. Özür dilerim. Özür dilerim.. Defalarca özür dilerim. Öfkeme yenildim.. Yapmamaliydim ama yaptim. Seni dinlemeliydim. Esseklik ettim.. Seni çok seviyorum. Ne istersen yapmaya hazirim.
- Onu dun yapicaktin bugun degil?
Aklimdan soguk ama güzel bir intikam şeklide geçmiyor degildi yani.
- Seni bir şartla affederim. Affetmek dediysem sadece konusucam.
- Tamam söyle hadi ne istiyorsun.? Yanliz benimde bir şartim var.
- Şart koyacak durumda degilsin bence.
- Bu salincagi hatirladin mi? Benimle beraber bineceksin tekrar!!
Yigitin yüzündeki sinsi gülüş dahada sinirlendiriyordu beni.
- Git ve göle atla..
- Kabul ediyor musun şartimi?
- Git göle gir hadi...
Yigitin arkasindaki kutuyu bana verdi.
- Al Alpi ara.. Merak etmistir seni. Yagmurada selam söyle. Ben canavar degilim..
Kutuyu bana verdikten sonra gitmesiyle göle atlamasi bir oldu. Hava soguktu. Üzerinde yun hirkasi vardi. Bense şaşkinligimi gizliyemiyordum.. Gölden çikip yanima geldi.
- Ben sözümü tuttum sira sende..
Vucudundan sular akiyordu. Dudaklari hafif morarmişti.. Elleriyle yüzünün suyunu kuruladiktan sonra yün ceketini çikarip atti.
- Hadi.. Tut sözünü.
Bir elimde telefon öylece bakiyordum. Yanima gelip beni salincaktan kaldirdi.
- Tut sözünü...
Cevap veremiyordum. Dudaklari morarmaya başladi.
- Hastalanacaksin. Gel hadi.
Elinden tuttum .. Ama o kipirdamiyordu. Beni geri çekerek durdurdu. Korumalar bize bakiyordu.
- Yigit herkes bize bakiyor.
- Amk hepsinin... Kim bakarsa baksin.. Umrumda degil. Az önce şaka yapmadim. Ne is ter sen ya pa rim... dedim.. Duydun mu??
- Yigit lutfen susar misin? Hadi üzerini değiştir?
- Ne Yigit ,Yigit neee??? Ben dün gece kafayi yedim. Eve gelip seni bulamamak ,telefonun yok.. Çildirdim biliyor musun? Tamam aptallik ettim biliyorum ama bunu yapma bize..
- Yigit...
- Nefes alamadim ben duydun mu? Sensiz nefes alamadim anladin mi?? Onun icin kimin ne düşündüğü umrumda degil? Ha kimse benim karima o sekilde davranamaz. Hata bendeydi. Seni hakettigin gibi o holdinge götürmedim. Aptalim oldu mu??
Bense hicbirsey diyemiyordum.. Sadece agzimdan iki kelime çikti.
- Hasta olacaksin?
-Onu kovdum. Hakettigi yerde artik. Bunu Yagmurun istedigini bilmiyordum.. Bilmiyordum...
Yigitin icindekileri söylemesi hem beni üzmüş hemde mutlu etmisti. Gözyaşlarimi tutamiyordum.. Konusamiyordum...
- Konu Yagmurdu Ala.. Yagmur...
Ben nasil Alp icin kendimi paraladiysam simdide Yigit yapiyordu bunu..
- Haklisin sana güvenmeliydim. Bir bildigin var demeliydim ama demedim..Diyemedim.
Ona sarilmak istiyordum . Sadece sarilmak ,sariak ve sarilmak.. Ondaki kalp acisini unutmustum. İkimizde suçluyduk.. İkimizde hataliydik.. Gidip elinden tuttum.. Salincaga oturttum. Bende kucagina oturdum.. Otururkende
- Bende verdigim sözleri tutarim...Yigitin boynuna sarildigimda onunda bana sarilmasi ,başini saçlarimin arasina gömmesi dahada duygulandirmisti beni. Yigit basini hafifce kaldirdi.
- Ben bunu kastetmemistim ama... Buda yeter simdilik...
Salincaktan kalktim.
-Şansini zorlama. Henuz affetmedim seni..
Yigit salincaktan dogrularak kolumdan yakaladi. Eli elimde belime dogru koyarken
- Ben kendimi affettiricem merak etme... Sen beni özlemedi mi? Saclarimi koklayarak ben seni çok özledim askim...
- Ben açim ama...
Kolumu birakirken bir taraftanda elimi tutmaya devam ediyordu.
- Allahtan çocuklar saglam yoksa adim kılıbiga cikacakti aq...
Gulmemek icin kendimi zor tutuyordum. Bana döndü.
- Gül,gül sen... Keyfini çikar. Ama benim güzel planlarim var.
Ne söyledigini anlamamistim.. Eve girdigimizde dogruca yatak odasina gitti. Benide arkasindan çekiştiriyordu.
- Yigit biraksana beni..
- Ceza olarak sende geliceksin.
- Gelmiycem ..
Birden elimi birakti.
- Tamam git kahvaltini yap o zaman..
Yigit odaya üzerini degistirmeye gittiginde masaya dogru yöneldim. Çok acikmistim. Telefonu acip karistirmaya basladim. Numaralarim yüklenmisti. Hemen Alpi aradim. Alple kisa bir konusmanin ardindan Yagmurun ,Yigitle konusmaya verdigini söyledi. Çok güzeldi bu. Ayrica Alpin seside çok iyi geliyordu. O sirada Yigit yatak odasindan cikti. Telefonla konusuyordu.
- Evet .. Bu sekilde hazirlayin. Gerekli herseyi yapin. Detaylar icin ariycam sizi..
Yigit telefonu kapattiginda bende telefonu kapattim.. Masaya oturdu.
- Nasillarmiş?
- İyi... Yanlis birsey var.
- Benimde söyleyecegim birsey var.
İkimizinde söylemesi gereken birseyler vardi. Ama ben bu sefer lafi dolandirmayacaktim. Ama Yigit bana ne söyleyecekti??