40. Bölüm

37 5 11
                                    

    Oyun oynamayi yillar önce biraktim.. Oyuncaklarimi verin bana. Tek derdim kirilan bebek kolum olurdu. Yapıştirir oyunuma devam ederdim.
     Beynimde dolaşan oyun kelimesi delirtmeye yetmişti beni. Nasil bir oyundu. Kimdi beni arayan? Daha evlenecegimizi iki kişi bilirken nasil öğrenmislerdi? Teyzem olamazdi ? Olabilir miydi? Eger o olsaydi neden başından beri yardim etmişti?
     Alp ?? Ama o benim kardeşimdi. Daha kan bağımizi öğrenmeden,can bağı kurduğum insandi. Olamazdi ? Olur muydu? Hayir olamazdi? Sırf ,Yigit le evleniyorum diye böyle birşey yapamazdi. Biz onunla ne savaşlardan çikmiştik bunu bana yapamazdi.Yapmamaliydi??
    Belli etmemeliydim iki gün dişimi sıkmali ve öğrenmeliydim? Oyun ne olabilirdi? Yigitten beni vazgeçirecek şey neydi? Bana anlatmişti herşeyi. Peki anlatmadiği ne vardi? Var miydi?? Allahim deliriyorum. Ben Yigitsiz yaşayamam.. Onsuz bir hayat nasildi onu bile unuttum.. Sakin olmaliydim. Ve olacak olaylari beklemeliydim. En azindan hazirlikli olabilirdim. Peki ya buda beni huzursuz etmek için bir oyunsa?? Ala delirdin iyice. Mantikli düşün.. Eger Yigitle beni ayirmak için bir oyun oynanacaksa bu bizden korktuklarini gösterir. Akişina birak herşeyi. İki gün sonra evleniyorsun. Evet tamda bu iki gün.. Hem kisa ,hem koskoca iki gün...
     Bir anda herşeyi unuttum . Birden başimin üstüne çöreklenen kara bulutlar dağildi. Yigitle evlenmek fikri nasilda güzeldi. Parmagima baktim. Kelebeklerim yine gelmişti. Herşeyi Alp e anlatmak istiyordum. Hazirlik yapmaliydim. Sonuçta evleniyordum..Birden içimden geçen bağirma isteğini durduramadim. Koşarak teyzeme gittim. Koşmuyor adeta uçuyordum.
- Teyzeee!!! Ben evleniyorum degil mi? Hemde Yigitle..
     Ellerimi iki yana açmış dönüyordum. Başımı gökyüzüne kaldirdim. Bulutlar bile gölgeliyemiyordu güneşi gormemi.. Birden teyzeme yöneldim. Onuda kendimle beraber savurmaya başladim.. Ellerini tuttuğumda
- Teyze çok mutluyum. Hemde çok. Evleniyorum .. Evleniyorum..
    Gözyaşlarim yine kontrolden çikmisti. Belkide duyduklarim sinirlerimi bozmuştu. Ama mutlulukla karışıkti yaşlarim.
- Kizim benim. Hep mutlu olursun umarim.. Yigit seni çok seviyor. Deli gibi hemde.. Evlendiğini görmek annene degil bana nasip oldu.. Eger sende istersen annenin yerini tutamam ama annenin yapmasi gereken herşeyi ben yapmak isterim. En azindan yoklugunu hissettirmemeye çalişirim. Yani kabul edersen..
      Teyzemde benimle aglamaya başlamışti. Az sonra bulutlarda dayanamadi bizim halimize sanirim. Hafifçe yagmaya başlayan yağmur gözyaşlarimiza karışiyordu. Teyzeme sımsıkı sarildim.
- Tesekkür ederim teyzecigim. Čok teşekkür ederim.. Nasil yardim ettigini anlayamazsin ama.. 
- Canim!!!
    Aslinda teyzemin bu hali onu aklamişti. Neden bu kadar rol yapsindi ki. Beni ortadan kaldirmak istese yada Alpi rahatlikla yapabilirdi. Ama o korudu bizi. Ve şu an söyledikleri hayatimin belkide en önemli birkaç kelimesiydi. Kendimden utanmiştim. O annem olmak için gönüllüyken ben neler düşünüyordum. Neyse ki düşüncelerimi okuyamiyordu. Kendimden utaniyordum. Ona daha sıkı sarildim.
- Teyzem... İyi ki varsin.. İyi ki...
      Teyzem beni birakti. Önce benim gözyaşlarimi sildi. Sonra kendi gözyaşlarini.. 
- Yain ilk iş alişverişe çikicaz. Gelinlik bakmaliyiz.. En önemliside bu. Hepsini ben yapicam kendi ellerimle. Nikah nerede olacak. Yigitle bunuda konuşmak lazim. Aklinizda var mi bir yer?
    Bilmem anlaminda omuzlarimi kaldirdim. Bir taraftanda gülüyordum. Teyzem duraksadi.
- Ne oldu? Neee??
- Teyze sanirim bütün heyecanim sana geçti.. Bir kahkaha patlattik.. Tekrar sarildik. Teyzemin mutlulugunu hissedebiliyordum.Sevgisini ,kalbinin ne kadar temiz duygularla bize bağli oldugunu.. Teyzem kapiyi açti. İçeri girdik. Teyzemin etrafinda dönüyordum. Büyükçe bir hole açiliyordu giriş kapisi. Holün ortasinda beşgen bir masa üzerinde taze çiçekler.. Süslü , geçmişle bağlarini koparmamiş bir vazo..  Duvarlarda tablolar.. Basit ama görünüşü dikkat çekici çiçeklerin bulunduğu tablolar.. Manzaralari iç açıcıydi.  Sol taraf sanirim salona açilan kapiydi. Diger kapi mutfaga gidiyordu. Ayrica yukari çikan merdivenler yatak odalarina çikiyordu sanirim. Eh artik yavaşça ögrenirdim. Montlarimizi  çikardik . Gelen kadin adinin Yadigar oldugunu ögrendigim guleryuzle selamladi bizi.. Salona ilerlemeye baśladik. Alp ve yanindada bir kiz vardi. Tanidik degildi. Ama teyzem ipucu vermişti. Bu oydu sanirim. Demek Alpin geç geliş sebebi buydu..
      Salon oldukca buyuktu. Bahçeye bakan tarafi boydan boya camdi. İçerisi yinede aydinlik degildi. Gökyüzü karanlikti. Hafif yagmur yagiyordu. Mutluluk yağmuru.. Heryer bembeyazdi. Koltuklar beyaz,ortaya rastgele atilmis kirmizi bir hali.. Duvarda holün aksine sade tek dikkatimi çeken Yigitinde evinin koridorunda bulunan tabloydu. Sanki ozellikle butun duvarlar bu tablo icin ozellikle boş birakilmişti.  Perdeler ise stor perde oldukca modern bir hava katmıştı. Ortadaki beyaz sehpanin üzerine serpiştirilmiş kirmizi taşlar..
     Alp pencerenin önünde yüzü bana dönük duruyordu. Anlamsiz bir ifadesi vardi. İçimi kemirmeye başlayan kurt çoktan yer edinmişti kendine. Ama emin olmadan hareket edemezdim. Aşkimi kaybetmeyi göze alamazdim. Alpin yanına doğru yürüdüm gözlerinin içine baktim. Yüzündeki suçlu ifadesi germişti beni. Ama belli edemezdim. Suçluluğu ispat edilene kadar herkes masumdu. Boynuna sarildim.. Bir süre tepkisiz kalsada oda beni kucakladi. Sonra kucagina aldi ve etrafimizda çevirdi.
- Özlemedin mi beni??
- Seni kim özler ki..
- Yaaa.. Eee sen özlersin. Hani kardeşiz ya.. O yüzden yani..
- Huysuz..
- Sensiz huysuz.. Evleniyorum. Tebrik etsene..
- Bu konudaki fikrimi biliyorsun. Söylemiştim sana..
- Bende sana söylemiştim. Konuşucaz bunu. derken kafami salonda oturan kiza döndü. Alp elini ensesine götürüp utangaç bir halde
- Hande ..
- Hande kardeşim ,ikiz kardeşim baş belam Ala..
- Memnun oldum Hande.
- Bende memnun oldum.
     Hande çok güzel bir kizdi. Alpin sevdigi kiz tipi,ideal sevgili tercihiydi. Ama bugüne kadar hiç bir kizi taniştirmamışti bana.. Düzgün fizigi ,sari saçlari,mavi gözleri.. Üzerinde kirmizi onu çok seksi gösteren bir elbise. Konuşmasi düzgün ,ideal sevgili modeli.. Ama fazla mükemmeldi.Alp adina sevinmiştim. Ben evlendikten sonra hiç birşey değişmeyecekti. Bizimle yaşarmiydi acaba..
      Önce Hande ye sonra teyzeme baktim. Alpse izin bekleyen bir çocuk gibi yüzüme bakiyordu. Döndüm göz kirptim.. Teyzem Handeye dönüp
- Handecigim bana biraz yardim eder misin? diyerek onu salondan uzaklaştirdi. Alple aradiğim firsati yakalamıştim.Hande ve teyzem salondan çikinca
- Nasilsin anlat bakalim ne düşünüyorsun?
- Kizim beni kandiramazsin? Ne oldu hani adamdan nefret ediyordun ne değişti?
- Aşik oldum..Hepsi bu.
- Ne demek hepsi bu. Seni çok üzecek o adam. Duydunmu beni..
    Alpin ses tonu yükselmeye başlamıştı. Gerilmeye başladığı belliydi. Böyle ögrenemezdim. Ses tonumu yumuşatarak
- Farkindayim.. Hani o bahcede ilk karşilaştigimiz günü hatirliyor musun? Sen nasilda korkmuştun. İçimden bir ses elini uzat demişti.
- Ne alakasi var bununla.
- Çok alakasi var. Sadece hislerimdi Alp. İçimden bir ses korkma demişti. O gün sana elimi uzatmasaydim belkide kardesimden vazgeçmiş olacaktım. Ama tuttum. Ne yaşanacaksa yaşamak istedim.Yigitle olmamak için çok savaş verdim.  Ama ben kaçtikça daha çok bağlandim. Bütün yollar ona çikar oldu. Ben Yigitle olmaya karar vermek için çok düşündüm. İyi yada kötü yaşamak istiyorum. Yasayacagim kötü günleri düşünerek mutluluğumdan vazgeçemem. Anla beni. Yigitte ayni savaşi verdi.
- Ala o adamin geçmişi kirli. Görmüyor musun? Seni aldatacak.
- Bak yine gelecek zaman konuşuyorsun. Birakta bunu zaman göstersin. Yasanacak ne varsa yaşayayim. Biliyorum ki yikilirsam sığinacak bir kucagim var. Kardesim var.
     Alp gözlerime bakarken elimi tuttu.
-Umarim yaşamazsin ama şayet yaşarsan ben her zaman burdayim.. Aslinda Yigit başimdan seni aldi. Tesekkur etmeliyim.
    Alpin omuzuna bir yumruk attim..
-Sahi hangimiz önce dogduk ki..
- Neye takildin yine Ala..
- Ben senin ablan miyim diye?? Daha çok sen doğmuş gibi bir hava varda ondan dedim..
   Kahkahalarimiz salonu inletiyordu. Teyzemle Handenin salona geldigini duymamisiz bile..
- Muhabbetiniz bol olsun kuzularim. Sizi böyle görmek herşeye bedel..
    İlk kez ailem olduğunu hissediyordum. Alple ilgili kafamdaki soru işaretleri kaybolmaya başlamışti. Beni bu kadar seven bir kardesim,mutlulugumu isteyen biri beni üzemezdi. Kimdi beni arayan? Bir kadindi? Ve ben bunu ögrenecektim..
    Teyzem ikimizinde koluna girdi.
- Çok işimiz var. Malum kizimiz gelin oluyor.Biraz aceleye geldi ama olsun.
   Alp yüzüme bakti. Şok geçirir bir halde
- Bu kadar acele olduguna ... Ala hamile olamazsin degil mi? Hayir de.. Hayir dimi degilsin??
   Yüzümü burusturdum . Sanki gerceklik payi var gibi
- Hayir degilim..
   Alpin yüzü karışti.
-Manyak misin kizim sen. Yüregimi iniyordu..
- Yok yok rahat ol ask evliligi yapiyorum.. Çokta mutluyum. Masaya geldigimizde Hande orada bizi bekliyordu. Masaya geçip oturduk. Teyzemin telefonu çaldi.
- Aaa Yigit ariyor. Neden aradi ki?
   Elimle ceplerimi yokladigimda telefonun montun cebinde kaldigini fark ettim. Teyzem telefonu açti. Konuşmalari çok eglenceli gibiydi. Verdigi cevaplar dahada komikti.
- Himmm.. Hi hiii.. Yaaa... Tamam tamam veriyorum.
    Teyzem telefonun hoparlörünü kapatarak " yazik çok utandirdim sanirim" diyerek bana uzatti telefonu. Telefonu alip masadan kalktim.
- Efendim.
- Efendinini s...
- Çok ayip o ne demek..
- Sana telefonun yaninda ve açik olacak demedim mi? Teyzem olmasa..
- Teyzem..
- Ala konuyu sapitma..
- Özür dilerim aşkim. Telefon montumun cebinde kalmış sevgilim haklisin..
- Şey yani tamamda merak ettim.. Teyzem yaninda olmasa delirirdim. Napiyorsunuz?
- Yemek yiyecektik. Sende gelseydin keşke.
- Teyzen kaçirdi benden..  
     Kahkaha atiyordum. Oysa kiziyordu bana.
- Özledim Yigit. Sen beni özlemedin mi?
- Cokkkk... Hemde deli gibi. Kaçirayimmi seni..
- Ne kaçirmasi. Bak teyzem vermez sana.. Hem bu senin sinavin özle beni biraz.. Ben seni özleyecegim..
- Seni seviyorum. Çok özleyecegim çokkk...
   Telefonu kapattigimda halen daha kulaklarimda Yigitin sesi vardi. Hole gidip montumun cebinden telefonumu aldim.. 23 cevapsiz çagri vardi. Yigit delirmistir hakliydida.. Nasil bir aptalim ben dedim kendi kendime..Aramalara girdigimde bunlarin dört tanesinin gizli numaraya ait oldugunu gördüm.. Bu şaşkinliği atmaya çalişirken telefonum çaldi.
- Of Yigit ne kadar çabuk aradin Dayanamadin yine...
    Telefona baktigimda yine gizli numaraydi. Ürkerek açtim.
- Evet.. Ne istiyorsun.
- Ala beni ciddiye al. Lütfen.. Oyunu unutma.. Yarin dikkat et..  Yigiti senden almalarina izin verme.. Lütfen..
- Kimsin sen.. Önce bunu cevapla..
- Yapamam..
    Telefon kapandi. Teyzem ve Alp olamazdi. Masada telefonla konuşan yoktu. Kimdi bu?? Masaya dönüp yerime oturdum.
- Ne diyor Yigit.
- Beni kaçirmana bozulmuş teyze..
- Bak sennn!! Krm küm ederken öyle demiyordu.
   Alp lafa karişti.
- Yigit mi kem küm etti . Yok artik.. Liseliler gibi. O ne öyle..
Hande lafa karisti.
- Demekki Yigit çok seviyor.
    Handeye döndüm.
- Yigit??? Taniyor musun Yigiti?
- Hayir tanimiyorum.. Adiyla hitap ettinizde.. Acaba taniyor mudunuz diye??
- Yok hayir öyle konuşunca..
     Hande nin tavirlari neden garipti ki. Sanki yillardir taniyor gibi "Yigit " demesi ilginc gelmisti.. Teyzem konuyu dagitmak icin
- Ben bugün bir yapilacak iş listesi hazirlarim. Ama önce nikah nerede olacak onu netleştirelim. Önce gelinlik.. Harika olacak .. Harikaaa..
       Hepimizin mutlulugu gözümüzden okunuyordu. Birkaç saat sohbetten sonra önce teyzem sonra ben odalarimiza çiktik. Dinlenmek istiyordum..
   ***
     Sabah biraz geç uyanmistim. Hande ve Alp yoktu. Alp holdinge gitmisti. Hande ise nerede bilmiyordum. Teyzemle kahvaltimizi yaptik. Gelinlik için teyzem randevulari almışti. Evden hazirlanip çiktik. Teyzem Yigitin numarasini aradi.
- Yigit günaydin.
- Günaydin teyzecigim. Nasilsiniz.?
- İyim tesekkur ederim. Biz gelinlik bakmaya gidiyoruz. Birsey sorcaktim ben uygun musun?
- Tabi ki..
- Nikah nerede olacak?
- Sizin bir fikriniz var mi?
- Siz daha iyi bilirsiniz?
-Yani eger bir planiniz yoksa benim evimde olursa gercekten sevinirim. Kizimin benim evimde evlenmesi hoşuma gider.
- Tabi ki.. Nasil isterseniz. Aaa bu arada hangi modaciya gidiyorsunuz?
- Tabi ki en Nişantaşina..
     İkiside benim icin en iyisini istiyordu.
    Nişantaşina modaevinin önüne geldigimizde arabadan indik.. Modaevinin her yeri gelinlikti. Hepsi tasarim ve şahaneydi. Karar vermekte çok zorlanacaktim. Gelen kibarcik bir adam
- Hoşgeldiniz Nadia Hanim.
- Hoşbulduk..
- Şöyle içeri alayim sizi. Birkaç model hazirliyim izin verirseniz?
    Teyzemle modellere bakmaya başladik. Hepsi birbirinden güzeldi karar veremiycektim. Yaklaşik yarim saat bakmiştik. Boynunda flari ,dar pantolonu, üzerine oturan gömlegiyle tam bir moda ikonu.. Yinede komik görünüyordu. Birden Yigit geldi aklima. Zaten aklim başimda degildi.. Nasilda özlemiştim.. Keske burda olsaydi..  Birkaç gelinlik belirledik.. Giyinme odasina biraktilar. Fatih modaevinin sahibinin adi buymuş. Hic oturmasada.. Fatih yanimiza geldi.
- Efenim gelinlikler giyinme odasinda. Nadia Hanim biz yan tarafa geçelim Ala Hanim giyinip gelsinler.
    Teyzem bana döndü.
- Yardimci olmami ister misin canim?
- Hayir teyzecigim tesekkur ederim. Gerekirse seslenirim..
    Odaya dogru ilerlerken heyecandan kalbim yerinden firlayacak gibiydi.. Odanin kapisini açtim.. Bir elin beni içeri çekmesiyle kapiyi kapatmasi ayni anda gerçekleşti.. Eliyle agzimi kapatti. Kim oldugunu göremiyordum. O kadar sıkı tutuyordu ki.. Sirtimi kapiya dayadiginda agzimdaki elini cekmemisti. Korkudan gözlerimi kapatmistim.. Az önce heyecandan çarpan kalbim şimdi korkudan çarpiyordu. Kulagima yaklaşan bir nefes şunu diyordu...

   

AlaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin