Başkasinin cani yandiginda cani yanar mı birinin? Hani kalp bir organdi. Kan ve etten oluşmuştu. Neden bu kadar acıyor öyleyse?
Alp in yaşadigi hayalkirikliginin tarifi var miydi? Yoktu ve ona bu haberi ben vermiştim. Canimin cani yandığında canin yaniyormuş. Daha öncede yaşamıştik ama bu sekilde ilk olmuştu. Çocuktuk sahipsizdik. Sonra birbirimizi bulmuştuk. Hiç ihanet etmemiştik ama bize. Ya şimdi bu neydi. Nasil toplardim Alp in can kiriklarini.. Onun can kiriklari benim canımı yakıyordu. Bulaştigi bu isten onu kurtaracaktim ama ya ihanetin ,kandirilmanin acisini nasil saracaktim bilmiyordum..
Yigitin kollarinda huzur buluyordum. Agliyordum ,agliyordum.. İnunsa elinden gelen birsey yoktu.. Bir eliyle bana sarilirken saçlarimi okşuyor bir taraftanda kulagima " ağla aşkim ağla" diyordu. Onun bu kadar anlayışla bana sarilmasi dahada dokunuyordu bana. Başimi geri çektim . Saclarimi toplayip kulagimin arkasina koydu. Yanagimdaki gözyaşlarimi siliyordu. Ben onu hakedecek ne yapmıştim. Neyin diyetiydi Yigit bana.. Yanliz büyümenin mi? Annesiz babasiz olmamin mi? Onun bu kadar şevkat dolu halini gördükçe dahada içli ağlamaya başladim. Yigit sagina soluna bakiyordu. Beni durduramayişi dahada telaşlandirdi onu.
- Böyle olmayacak gel yüzünü yikayalim.
Cevap verecek durumda bile degildim. Koridorun sonundaki lavabolara dogru gitmeye başladik. Teyzem koridorda arka taraftan gelmişti.
- Ala, Yigit diye seslendi.
Halimi görünce dahada telaşlandi. Yigit başiyla " tamam birsey yok" işareti yapti.
- Yüzünü yikayip geliyoruz.
Teyzem onaylar gibi baśini sallamaya başladi. Az ilerideki bayanlar tuvaletine geldigimizde Yigit kapiyi açti.
- Hadi gir içeri ..
Beni kapidan içeri dogru ilerletti. İceri girip kapiyi kapattim. Aynada kendimi gördüğümde ilk kez kendime acidim. Napiyordum ben. Dagilmiştim. Yapmamaliydim. Birden kapi açildi. İçeri Yigit girdi. Arkasindan gelen kadin
- Beyefendi kadinlar tuvaleti burasi cikar misiniz? desene Yigit pekde orali olmamişti. Kadin dahada sertleşti.
- Çikin dısari.
Yigit kadina döndü.
- Bana bak gir ne halt ediyorsan et. Karimi alip çikicam..
Kadin birden sustu ve disari cikti. Yigit yüzümü yikamaya başladi. " Kendine acimayi birak Ala. Dik dur ve kardeşini kurtar" diye cesaret verici birkaç kelime ettim kendime. Ellerimi açtim suyla doldurdum. Yüzümü yikadim. Hadi çikalim. Yigit şaşirmişti.
- Tabi tabi...
Zor yürüyerek girdigim tuvaletten ayaklari yere basan biri olarak çiktim. Dagilip toplanmaya alişmıştim. Üstelik artik yanlizda degilidim.. Koridora çiktigimda ilk amacim Alpi oradan kurtarmak ,onu toparlamak ise sonraki amacim olmuştu. Teyzemin yanina gittigimde oturdugu yerden kalkti.
- İyi misin canim?
- İyim... Bu işi çözücem. Kimse kardeşimi bu kadar kolay harcayamaz.. Beni burada bekleyin..
Teyzemde ,Yigitte şaşkindi. Emniyet amirinin yanina gitmek için odasinin oldugu yere yoneldim. Amir odasindaydi. Oradaki görevliye
- Ben Alp Demirin avukatiyim . Adim Ala Demir...
Birden geri döndüm Yigiti gördüğümde oda ne söyleyeceğimi anliyamamisti. Tekrar görevliye döndüm. Kendimden emin bir şekilde
- Ala Demir Hanoğlu.. Amir Beyle görüşmek istiyorum..
Görevli odaya girip birkaç dakika sonra yanima geldi.
- Buyurun sizi bekliyor..
Odaya girdim.. Kendimi tanittim.
- Ben Ala Demir Hanoğlu.. Alp Demirin avukatiyim. Hangi sebeple müvekkilimi burada tutuyorsunuz. Suç dosyasini görmek istiyorum.
- Tabi Ala Hanim. Kendisi cinayetten burada.
- Kendisi sorguya çekildi mi?
- Hayir.
- O zaman neden nezarette. Ben burdayim sorgusunu yapabilirsiniz? Onu tutuklama sebebiniz cinayetin işlendigi yerde olmasi mi?
- Sevgilisiymiş makdülün.
- Sevgilisi olmasi cinayet sebebimi.?Alp Bey o eve ilk defa gitmiş ,parmak izi var mi?
- Hayir parmak izi bulunamadi.
- Bu cinayeti işledigine dair herhangi bir bulgu var mi?
- Hayir..
- Onu burada tutamazsiniz. Sorgusunu yapip nöbetçi mahkemeye sevkedersiniz hepsi bu.
- Sorguya aldik . Konuşmadi.
- Belki avukatini beklemiştir. Hemen sorguya alinmasini istiyorum..
Amir belkide bu kadar sert birini beklemiyordu. Konuşmamiz bittikten sonra yardimcisini çagirdi.
- Alp Demiri sorguya alin. emrini verdikten sonra bana döndü .
- Buyurun gidelim.
Alpin yanina gittigimizde sorgu odasina alinmisti. Ortada bir masa ,masanin üzerinde ise tepeden aydinlatan bir lamba.. Alp sandalyeye oturmuştu. Elleri masanin üzerinde ,parmaklaryla oynuyordu. Gözleri ellerinde dikkat kesilmişti. Yanindaki sandalyeye oturdum. Karsimiza oturan memur soru sormaya başladi.
- Makdülü taniyor muydunuz?
- Evet.
- Nerden taniyordunuz?
- Sevgilimdi.
- Anlatin sizi dinliyorum. O gece neler oldu?
- Ben ogün kardesimin nikahindaydim.
Memur dönüp bana bakti.
- Neden sevgiliniz nikahta yoktu.?
- Öyle olmasi gerekiyordu. Kardeşimle pek anlaşamazlardi. Nikahtan çiktiktan sonra büroya gittim.
- Hangi büro?
- Biz avukatiz. Bürodan alacagim birkaç evrak vardi. Onlari aldiktan sonra telefonuma bir mesaj geldi. Mesajda birde adres vardi.
- Ne mesaji??
- Mesaj hala telefonumda olmali. Silmedim. Sonrasinda bana attigi adrese gittim. Gittigimde saat gece yarisini geçmişti. Hande diye seslendim.
- Neden seslendiniz?
- Kapi açikti. O yuzden seslendim. Sonrasinda içeri girdim. Önce salona baktim. Sonrasinda bütün odalara baktim. En son yatak odasina gelmiştim. Orada yatakta yatiyordu. Bogazi kesilmiş bir haldeydi.
- Neden polisi aramadiniz?
- Aramama firsat vermefiniz. Ben girdikten bir kaç dakika sonra siz geldiniz.
- Söyleyecekleriniz bu kadar mi?
- Bu kadar. Onu ben öldürmedim... Seviyordum neden öldüreyim..
Alp konuştukça kafasi dahada toparlaniyordu. Tuzak oldugu apaçik belliydi. Bu kadar basit bir tuzak hemde.. Alp ifadesini imzaladi. Gorevli memur
- Siz buyurun Ala hanim. Sizde burada bekleyin. Nobetci mahkemeye sevkedileceksiniz.
Sorgu odasindan çiktigimda teyzem ve Yigit beni bekliyordu. Söyleyeceklerimi dinlemek için dikkat kesilmişlerdi.
- Tuzak oldugu çok belli. Alpte bunu biliyor. Nobetci mahkemeye sevkedilecek. Büyük ihtimal tutuksuz yargilanir. Delil yok,parmak izi yok,şahit yok.. Yinede işi şansa birakmiycam. Nöbetçi mahkemenin hakimini ögrenmeliyim. Mahkemeye sevkedildigini ögrendik. Adliyeye gidiyorduk. Birkaç telefon açtim. Hakimin adini ögrendim. Gülayi arayip büroya gitmesini söyledim. Handenin ölüm saati tahminen 22:00 civariydi. Alp o sirada bürodaydi. Kamera kayitlarini bulmaliydik. Kayitlari alip bana getirmeliydi. Handenin öldüğü evin kamera kayitlarida önemliydi. Teyzemden oraya bir adam gönderip kayitlari almasini rica ettim..
Söz konusu işim oldugunda gözüm hiç birşey görmüyordu. Hele ki sonunda Alp varsa.. Adliyeye vardigimizda Alp bizden önce gelmişti. Ellerinde kelepçe vardi. Biz adaleti savunurken şimdi ise adaletsizlikle karşi karşiyaydik. Ama adalet vardi. Biz buna inaniyorduk. Ve bunu sağlayacaktik..
Adliyeye girdiklerinde pesinden gittim. Hakimin adini ögrendim. Taniyordum ama uzaktan. Kararlarini çok adil veren biriydi. Ona güveniyordum.. Siranin bize gelmesini beklerken Gulay ve binanin kamera kaydi gelmisti bile.. Cdleri laptopa taktim. Gulay butun istediklerimi getirmişti. Laptopumda buna dahildi. Gercektende cinayet saatinde Alp bürodaydi. Saat 21:00 gelmis benim odama girmiş saat 23:00 e kadar kalmisti. Bir dosya inceliyordu. Kanit buradaydi. Handenin binasindaki kayitlarda ise cinayet saatinin kayitlari yoktu. Bu delil bize yeterliydi. Sira bize geldigimizde Alpin avukati olarak kürsüdeydim. Elimdeki kayitlari hakime sundum. Hakim bana dönüp
- Bu kayitta büroda. Ya cinayet mahalli kayitlari nerede?
- Hakime hanim benim önceligim Alp Demir in masum oldugunu ispatlamak. Yaniliyorsam düzeltin lütfen cinayeti işleyeni bulmak cinayet büronun işidir. Konumuz Alp Demirin suçsuz oldugudur.
Hakim bir süre durduktan sonra Alpin tutuksuz yargilanmasina karar verdi. Suclu olmasada makdülle ilgisi vardi.
Alpi serbest biraktiklarinda yüzünde hiçbir ifade yoktu. Ben onun suçsuz oldugunu biliyordum.. İşlemlerin bitmesini beklerken Yigit yanima geldi.
- Senden korkulur. Nasil bir savunmaydi. Ben kiminle evlenmişim böyle..
- Ne zannetmiştin.
- En çokta hoşuma giden neydi biliyor musun?
- Ne??
- Adini söylemen.. Ala Demir Hanoğlu...
İkimizde gülümsüyorduk. Hanoglu artik soyadim buydu.
Bir süre beklememizin ardindan Alp çikti. Mutluydum ama henuz bitmemişti. Bize oynanan bir oyun vardi ve bizim üzerimize oynaniyordu. Alp i gorunce teyzem koşup sarildi.
- Ah oglum...
Alp tepkisizdi. Teyzeme hiç tepki vermiyordu. Gidelim diye işaret ettim. Alp teyzemin arabasina ,bizse kendi arabamiza bindik.. Teyzemin evine gidiyorduk. Onlar önde biz arkada ilerliyorduk..
- Nasilsin iyi misin biraz daha?
- Hi hiii.. Alp nasil toplanacak bilmiyorum. O benim gibi güçlü degil Yigit.. Hemde hiçdegil.. Korkutuyor beni..
- Merak etme toparlanir. Sonuçta Hande onu sevmemiş. Herşey bir oyunmuş. Hemde Emirin bir oyunu. Ve onun sevgilisiymiş üstelikte. Nasil bir serefsiz buna izin verir anlamiyorum. Sevdigi kadini başka bir adamin kollarina atan bir adi..
- Ne beklenir ondan.. Yigit bu adam ruh hastasi biri. Yagmuru almaliyiz onun elinden.
- Bu onun seçimiydi Ala.. Ben gel dedim gelmedi..
- Belki degişmiştir fikri.
- Kendi al beni buradan demezse olmaz Ala.. Söz verdim..
- Neyse bu konuyu unuttum zannetme. Önce şu konuyu çözmeliyiz..
Bu konuşmalar geçerken eve gelmiştik bile.. Arabalari ardi arkasina durdurduk. Arabalardan indik. Alp bizi beklemeden içeri girfi ve odasina çikti. Yigiti ve teyzemi beklemedim arkasindan koşarak yukari çiktim. Yigit ve teyzemin seslenişlerini duymadim bile.. Alp hizla girip kapiyi çarpti.
- Ne bu halin Alp??
- Sen sus hersey senin yüzünden.
- Benim yüzümden mi? Handeyi hayatina sokan ben miyim? Ben onu tanidiktan sonra seni uyardim ama dinlemedin..
- İlk kez aşik oldum anladin mi ilk kez??
Alp avazi ciktigi kadar bagiriyor bir taraftanda eline ne geçerse yerlere firlatiyordu.
- Üstelikte öldü..
- Bu senin suçun degildi. Bu isin tek masumu sendin.
- Ne zamandan beri biliyordun?
- Neyi??
- Handenin iste o adamla...
- Yeni ögrendim. Karakolun kapisina geldigimizde Emir aradi.. Yigitle tartistilar.
- Eger yapan o degilse kim?
- Aklimda birsey var ama..
- Kimmmmm????
Alpin azalan ses tonu birden artti. Teyzemle Yigit daha fazla dayanamamis odaya girmislerdi. Alp yatagin önünde yere oturmuştu. Nasil bir yikimdi bu? Nasil bir intikamdi? Masum birini hangi cani bilerek suçlardi.?
Alp artik bagirarak agliyordu. Yigitle teyzemse ne yapacaklarini bilemiyordu. Yanina oturdum. Elini tuttum. Başini omuzuma koydum. Bana sarilamayacak kadar bitkindi.. Onun dinlendigi tek omuz benimdi.Onun her gözyaşina benimde yaşlarim durmuyordu. Bir elimle yuzunu oksarken onu teskin etmeye çalisiyordum.
- Bu ne senin nede benim sucumdu. Biz bu hikayenin en masumuyuz. Ne olursa olsun ben yanindayim.. Her zaman elini asla birakmiycam asla. Sen benim kardesimsin.. Asla yanliz degilsin. Hayatimizdaki hatalara birini daha ekledik ama ben burdayim...
- Ölmesi gerekmiyordu.
- Bende istemezdim ama oldu . bizim elimizde degildi...
Alple uzun zamandir kopma durumuna gelrn baglarimiz tekrar gücleniyordu. Biz ,ikimiz yillardir tuttugumuz eldik.. Ayni zamanda dogmustuk. Diger yarimdi. Teyzemle Yigit disari cikip kapiyi kapattilar. Alpi yatagin üzerine oturttum. Uzanmasina yardim ettim. Birden aklima birsey geldi. Madem dayimla isbirligi yapmisti Emir . Handeyi Emir öldürmeyecegine gore katil dayimdi. Ve ben bunu onun yanina birakmayacaktim. Asagi kosarak indim. Yigitle teyzem salonda oturuyordu.
- Yigit telefonunu verir misin?
- Nee?
- Telefon!!!
Yigitin cebinden çikardigi telefonu aldim. Hizla merdivenleri çikarken coktan aradigim numarayi bulmustum bile. Odaya hizla girdigimde Alp basini kaldirdi dirseklerinin üzerine kalkti. Karsimdaki kisi telefonu actiginda ise Yigitte teyzemde odaya girdi.
- Emir sen misin?
- Sen kimsin?
- Ben Ala Demir Hanoğlu..
Herkes şaşkinlikla beni dinliyordu. Pencerenin önüne gidip sirtimi odadakilere döndüm.
- Yigit konusamiyor mu? Kendisi nerede?
- Kocamin adini agzina alirken dikkat edeceksin Emir Efendi.. Eger kardesimi bu işe bulaştirmasaydin bu dava Yigitle senin davandi. Ama artik benimde davam..
- Benimle dogru konuş.
- İstedigim gibi konuşurum. Herkesle hakettigi gibi konuşurum.
Yigit mudahale etmek icin bir adim attiginda teyzem kolundan tutup durdurdu. Yigit oldugu yerde kaldi.
- Konuşamazsin..
- Senin gibi bir o..ç .. ancak bu dilden anlar. Sen sevgilini böyle bir oyuna alet ettiginde düşünecektin. Adimi iyi öğren. Handeyi Alp öldürmedi. Git o dayim olacak şerefsize sor kimin öldürdüğünü?? Haaa Yagmuruda alicam senin elinden..
- Lan orosbu bana bak!!
- Ağzini topla. Kufrederek bir yere varamazsin.. Ben seni kanun önünde bitiricrm Emir efendi. Gecmis olsun. Bil istedim..
Telefonu Emirin yüzüne kapattigimda herkes şaşkinlikla izliyordu.
-Kimse aileme böyle davranamaz...
Elimdeki telefonu Yigitin eline biraktim. Herkes şaşkindi.Teyzem
- Kizim ne yaptim.
-Karsi oyun kurdum teyze.. İkisini birbirine düşürdüm..
Alp bana dönüp
- Biraz yanliz kalmak istiyorum..
Hakliydi ama yaninda oldugumu bilmeliydi. Neredeyse sabah olmak üzereydi. Teyzemde odasina gitmek için yanimizdan ayrildi. Dün evlendigim bu eve bugun muhtesem dönmüstum..
Yigitle odama gitmek icin yürümeye başladigimizda
- Gel bakalim buraya neydi az önceki halin??
- Daha ne gördün ki...
- Himmm demek dahasida var.
- Var tabi...
Telefonun tekrar çalmasiyla elimi cebime attim. Arayan gizli numaraydi.. Acmakla acmamak arasi tereddutteydim. Acmama ihtimalim yoktu..
- Alo!!!!