Herkesin yasadiklarini tek bir agizdan anlatirsak olaylara bakis acimiz tek bir bakistan gerceklesir. Oysa herkesin bir düşüncesi vardir. Bu olaylari yasayan kisi olarak Yagmurunda yaşadiklarini anlatma hakki vardi. Üç boyutlu anlatima o zaman geceriz. Yagmurun ic dünyasina hoşgeldiniz.....
Ruh ile beden bir bütün halinde sarmalar bu hayati. Huzurlu ve mutlu olmak icin ikisininde ahenk icinde calismasi gerekir. Ruh izdirabini vicdanla ortaya cikartir. Bedense beynin emriyle kendini kapatir. Uyur ,uyurken herseyi unutacagini düśünür.
Abimin " Evine hoşgeldin " deyişi uzun zamandir bekledigim birseydi. Ve artik burdaydim. Ne kadar kizsada " hoşgeldin " demişti ya daha ne isterdim ki... Siradan görünen bir davranisin hayatimi bu kadar degistirmesi yillarca aci çektirmesi, sevginin arkasina sıgınıp yaptigi işkenceler.
İşkence sadece fiziksel mi oluyor mu? Ben yillarca psikolojik siddet görmüş biriydim. Tek tehdit ettigi şey ise " abini gözlerinin önünde öldürür seni yaşatirimdi."
Günlerce odamin penceresinin önüne oturup yildizlari seyrederken ne kadarda küçük ve önemsiz oldugumu düşünürdüm. Sirf abim yaşasin diye yaşamak.. Ona onca yaptigim kötülükten sonra bu onun hakkiydi.
Önceleri geceden korkardim. Bir süre sonra onuda umursamaz olmuştum. Bencilligi bir yere birakip baskasini düşünmeye başladiginizda bazi hisleriniz kayboluyor. Artik kendinize acimamaya başliyorsunuz. Boyut degistirir gibi birsey bu..
Emirle ilk tanismamizda ne kadar farkliydi. Sevecen ,hassas ,kibar. Bu tum kötülerin ortak özelligiydi sanirim.. Olmadiklari gibi görünmek ,yüzlerine taktiklari muhtesem insan maskesi.. Birde yanliz ve mutsuzsaniz,sevilmediginizi düşünüyorsaniz acik bir av oluyorsunuz. Savunmasiz ,her yöne gitmeye hazir, magdur... Bende kendime acidigim günlerde tanistim Emirle iste.. İlgisi beni mutlu ediyordu. Ne zaman arasam yanimdaydi. Ne isi ,nede yasantisi engel oluyordu görüsmemize. Sürekli onunla konusuyordum. Aksam yemeklerinden sonra ise evden kaciyor klube gidiyor ,eglenip sabaha karsi eve geliyordum.. Tabi dedemin bunlardan haberi yok. O ise odasina cikar, ileride isleri abime devredeceginin huzuruyla uyurdu. Bana ise " kizim sende abine yardim edersin" derdi. Benimse yardim etmekten baska hedeflerim vardi. Lise bitmis ünıversite sinavina girme arifesinde ,abimin gelmeside yaklasmisken birgün Emir:" evlen benimle" dediginde artik bir kelebek gibi uçuyordum.. Ama unuttugum teksey kelebegin ömrü 24 saatti... Ogun gece evden kactigimda Emir beni evin bir iki sokak ilerisinden aldi. "Nereye "diye sormama ragmen susuyordu. Klube dogru yaklastigimizda her zamanki kalabalik yoktu. Sakindi. Beni arka kapidan iceri alip yukari cikardiginda iki tane paket vardi. Bense heyecandan nasilda manyaklasmistim. İcinden çikan elbise ve ayakkabilari giyip asagi indigimde muhtesem bir masa ve birkac arkadasimdan ibaretti salon.. Sanki hayatimin nasil mahvoldugunu görmek icin şahitleride çagirmisti. Bense o isiklarin parlakliginin sarhoslugunu yaşiyordum. Evlenme teklif ettiginde kulagima " yarin evlenelim " derken cehenneme bir adim attigimin farkinda degildim.. Onun tek derdi ise güç ve paraymış. Bize kalacak olan yüklü servetin pesinde oldugunu bilemezdim.. O yasta gözüme perde ceken pembe aşk ciceklerinden baska birsey göremiyordum.. Abimden izin istedigini ve vermedigini söylediginde abimi aramak aklima bile gelmemişti. Nasil bir körlüktü bu? Yillarca bir odada bunlari düşündüm ve Emirin her hareketinin ne kadar planli oldugunu düşündükçe kendimden nefret ettim. Nefret ettikce sustum ,sustukca Emire ofkem dahada büyüdü.. Büyüdükcede kendimi unuttum.. Tek istedigim abime zarar gelmemesiydi..
Dedemin ölümünde Emirin parmagi oldugunu ögrendigim günse tamamen kendimi cezalandirmak icin hayattan kopuş anim oldu. Tesadufen ögrendigim bu bilgi evde bulunan hizmetcinin Emirin adami oldugu dedemin yemeklerine azar azar zehir koyarak onu kalp krizi geçirtmesi.. Abimin ben evlenecegim gün dönmesi.. Ve Emirin iddia gibi evliligimle ilgili hicbirsey bilmemesi.. Emir benimle evlenmeliydi. O miras onun olmaliydi ama yarisi degil. Siradaki hedef abimdi.. Yasanan olaylarla "yapilan bir anlasma" benim yaşamam üzerine.. İste ogün abimin gözündeki degerimi anladigim ve kendi binbir parcalara ayrilan bir atom olmak istedigim gündü. Hem yasamali hemde yasatmaliydim. Ben yaşarsam Emir planini gerceklestirecek eger abime birsey olursa Emirin beni saklamasi zor olacakti. Gözönünde olan bir aileydik çünkü..
Yasadigim çöküntü rihterle bile ölçulemeyen bir deprem sonunda onlarca kat yerin altinda kalmis biri gibiydim.. Hirslar ugruna gözünü kirpmadan cinayet isleyen birilerinin oldugu bir dünyaydi burasi... Benim hiç bilmedigim ama ilk adimimlada ringlerde yere serilmis acemi boksör haliyle birebirdim.. Bu aci ve yalanlari yaşamak anne ve babami kaybetmek kadar aciydi. Abimde gitmisti. Ben bugune kadar yanliz degilmisim ama artik yanlizdim. Emir yanima gelip o imzayi atacaksin dediginde hic benim olmayan bir tavirla " seninle asla evleiycem.O imzayi aticam ama bunun hesabini sana sorucam. Ben soramazsam abim canini okuyacak" .. diyebilmistim.. Yüzüme yedigim tokat hayatin gerceklerini oyle bir carpmisti ki yüzüme patlayan dudagimin kenarindan akan birkac damla kan bile onemsiz gelmisti bana.. O imzayi atmistim ama sonrasinda ise sessizlige gömülecektim. Dedigimi yaptimda.. Sessizligim sadece dünyaya karsiydi. Beynimde ise susmayan sesler benim aileme ihanetimi tekrar tekrar haykiriyordu.. Artik susmustum.. Emirle yemege inmiyor ,tek kelime etmiyor ,gözlerimi sabit bir noktaya dikiyor ve öylece kaliyordum. Bu benim kendime cezamdi. Ta kiii bu hatami düzeltip abime kendimi affettirene kadar konusmayacaktim.
Odamda sessizligimle ve cigliklarimla başbaşayken karanliktan korktugumu bildigi halde butun salterleri indiren bir insan haline gelmisti Emir.. Karanlikta gördüğüm belli belirsiz hayaller bile Emirle tek kelime etmemi istemiyordu. Bazan annemle bazan babamla bazan dedemle ve hatra bazanda abimden özür diliyor yinede nedense " seni affettik" sözünü duyamiyordum.. Duyamadikca icine dustugum kuyu dahada derinlesiyor ve kuyunun agzindan uzanacagini düşündüğüm el uzaklasiyordu. Yaptigim hatalarimla yuzlesiyor ve yanlizligimda boguluyordum.
Ta kiii birgun Emirin yaninda calisan ama aslinda onceden dedemin yaninda calismis birinin yanima gelmesine kadar.. Benim Emirle evliligimden sonra oraya yerlestirilmisti. Ogrendiklerini bana gelip anlattiginda kuyudaki isik sanki yaklasmisti. Abim ilk kez hayatinda mutlulugu yakalamis ve Emirde bunu mahvetmek üzereydi. Ala adini ilk duydugumda bir o kadar garip ve egzotik gelmisti. Ala... Alacakaranlikti sanki. Belkide abime isik olurdu. Handenin eve gelis gidislerini biliyordum. Bir kadin nasil bu kadar basit olabilirdi. Emir ,Handeyi eve getirdiginde odama geliyorlar ve Hande onu sarip sarmaliyordu. Adeta " o benim" der gibiydi. Benim sıfır tepkim onu kizdiriyordu.
İsmini bile bilmedigim belkide hic merak etmedigim bu adam bana bir telefon uzattiginda güvenip güvenmemekte kararsizdim. İlk kez birine güvenmis ve simdi burdaydim. Daha ne kaybedebilirdim ki.. Şansimi denemeye karar verdigimde gizli numaradan arayan birine kim inanirdi ki. Ama inandi. Ve hayatin ögrettigi bir ders daha vardi. Bazan sen olmak yetiyordu, baska süslu laflara gerek yoktu. Düz,yalin ve sen olmak...
Ertesi günse evde kopan firtinadan yaptigim isin önemini anlamistim. Hasbelkader abime bir iyilik yapmistim. Onun yaptiklari yaninda benim yaptigim neydi ki..
Emir in ,Handeyle yaptigi telefon kavgasinda onu tehdit ettiginide duymustum. Ona bir adres gonderirken ,adamlarindan birini cagirip " gebertin orospuyuda" diye haykirirken benim duyacagimi düşünmemisti bile.. Adsiz kahramanim tekrar yanima geldiginde " gitmeniz lazim" diyebilmisti. Neden dedigimde " gidin" diyebilmisti. Gözleri düştüğüm kuyuya takilmis gibiydi. Bir gece yarisi yanima tekrar gelip bana adres,telefon ve biraz para verdiginde kacacagim yoluda gostermisti.
O gece kacarken beni yakalamaya ramak kala kendini feda etmisti. Benim icin!!! Ve bense sevdiklerime sırtimi dönmüstum. Gösteremedigim cesaretimi alip kelebek olmak icin geldigim bu evden arkasinda bir ceset birakarak cikmistim.. Yine dagitmistim.. Bu sefer bir hayati sonlandirmistim..
Ve Alayla irtibata gecip ,kardesiyle bulusama kadar bir film seridi gibi dusundum yaptiklarimi. Sessizligimi bozma zamani gelmisti.. Gece Alple konusmalarimizdan ikimizinde benzer yaralari oldugu ne tuhafti. İkimizde asi kardestik ve yaraliydik. Bizi bizden iyi kim anlardi. Ertesi sabahsa abimle konusmaya karar verdigimde herseyi kabullenmistim. Daha ötesi yoktu. Kaybedecek birseyimde yoktu. Canimin nasil yandigini anlaticaktim. Ama duygularini ve iyi niyetini kullanmayacaktim. Sadece gercegi söyleyecektim..
Hic kolay olmamisti.. Abimmm!!! Karsimda duruyordu. Ama konusacak cok sey olmasina ragmen nereden baslayacagimi bilemiyor ve bunun çaresizligiyle kivraniyordum..Sessizce onu dinlerken icimdeki sesler" affet beni ,özür dilerim,nolur git deme " diye yalvariyordu. Gözlerim yerdeydi düşüncelerimi görüp bana acimasindan korkuyordum... Eger icinde biryerlerde bana karsi en ufak bir sevgi kirintisi varsa beni çagiracakti.. Abimm... Yanima geldiginde uyku ile uykusuzluk arasi sıkıştığım yerdeydim.. Ne vardim nede yoktum. Hic olmak istiyordum. Hatirlanmamak ve unutulmak. Bedenim uyu diye inlerken vucudum " yeter ayagi kalk" diyordu.. İste bu sirada abimin kulaklarimi sagir eden sesi
- Hoşgeldin evine!!!!
Bekledigim ,özledigim,duymak istedigim ve duymak icinse hayatimdan vazgecmeyi goze aldigim tek tümceydi...
Beni tekrar hayatina almasi ,kalbinde bir yer vermesi en onemliside beni unutmadigini ispatlarcasina kalp evinin kapilarini acmasi.. Mucize gibiydi. Gecenin karanligina güneş dogmustu.. Düştüğüm dipsiz kuyuya bir el uzanmisti ve oda onun eliydi..
- Hoşbuldum Abim!!!!! ❤