Hayat ne gariptir. Bazen herşeyi kendimiz yaşamış ,sanki bir film yapilsa bizim hayatimiz rekorlar kiracak gibi hissederiz. Ama başkalarinin hayatlarini,imkansiz aşklarini verdikleri savaşlari görüp ,duyup,şahit olduğumuzda aslinda siradan bir hayat yaşadığımızı anlariz. Ne gariptir ki " okyanusta bir damladir" hayatimiz.. Başkalarinin acısına şahit oldukçada kendimize acıma hissimiz kaybolur.. Var ile yok arasında bir hayat...
Hamdi Abi ile ikimiz masadaydık. Yigitin dakikalardir teyzemle ne konuştuğunu anliyamiyordum. Bir taraftan onu anlamaya çalışırken diger taraftanda Hamdi Abinin söyledikleri..
- Nasil herşeyi biliyorsunuz?
- Sizi kizim Yigiti ve seni. Hatra daha fazlasini..
Daha fazlasi neydi.? Yigit buraya benden başkasiylada gelmiş olabilir miydi? İçimde kabaran kiskançlik denizini teskin etmeye çalişarak
- Buraya başkalariyla gelmiş olmasi artik beni ilgilendirmiyor.
Hamdi Abi yüzüme bakti.
- Pek öyle görünmüyor olsada hadi öyle olsun bakalim.. Rahat ol tabi seni ilgilendirmiyor olsada Yigit buraya kimseyle gelmedi gelmezde.. Buraya senin hayalinle gelirdi. Onunlada dönerdi..
Hamdi abinin bıyık alti gülüşüne biraz sinirlensemde bakislarinda bir sicaklik vardi. Abi gibiydi gercekten.. Sözlerine devam ederken ben dirseklerimi masaya dayamış ,yüzümü avučlarimin arasina alip onu dinlemeye hazir bir hale geçmiştim bile. Rakisindan büyük bir yudum aldi.
- Aşk nasil birşeydir bilir misin sen?? Aşk olmayacağını bilsende onu beklemektir. Bir kere güldüğünü görmek için heryeri ateşe vermektir. Geceleri uykuya hasret kalmak,gündüzse onun hayaliyle dalmaktır. Aşki ,aşik olana soracaksin ,derdini onunla birde bir kadeh rakiyla paylasacaksin..
Bardagini aldi. Derin bir yudum daha içti. Bir elini diger sandalyenin kenarina digerinide masanin üzerine parmaklari açik bir şekilde birakti. Önce bana bakti sonra Yigite.. O sirada Yigitle gözgöze geldiler. Yigit teyzemi arabasina binditip kapasini kapatti. Telefonunu eline alarak giden teyzemin arabasindan arkasindan bakarken biriyle konusmaya basladi. Sonra tekrar bize bakti. Eliyle geliyorum anlaminda telefonu göstererek işaret etti. Hamdi Abi bana dönerek
- Yigiti çocuklugundan beri tanirim. Yigitligide vardir adi gibi ama düşmani olmakta istemem.. Gözü karami kara ,bir o kadarda ğüzel bir yüreği vardir.. Adam gibi adamdir.. Arasira buraya ugrar. Efkarlandiginda ,dertleşmek istediginde. Ama son zamanlarda çok gelir olmuştu artik. Sebebini anlatmişti da anlattigi kadarda varmissin be kizim.. Kalp kimi severse güzel odur. Birgun Mecnun çeşmenin birinin başinda oturuyormuş. Onun büyük aşkini duyan birkaç genç Leylayi anlatmasini istemişler. Mecnun anlattikça anlatmiş ,anlattikça dahada dertlenmiş. Birde bakmışki karşidan bir kadin geliyor. " İşte geliyor gönlümün sultani" .. Yanindakiler dönüp bakmislarki kara ,kuru ,çirkin bir kadin.. Bu mu senin aski icin daglara düştüğün kadin demisler.. Mecnun ise " siz sadece gözünüzle bakiyorsunuz onu birde benim gönül gözümle görün " demis.. İste bu aśk oyle birsey bir kere gönül gözünle gördün mü artik dönemezsin..
Hamdi abi sanki beni anlatiyordu. Herkese bakiyordum ama Yigite farkli bakiyordum. Hemde ilk günden beri..
- Yigit bana benim ona baktigim gibimi bakiyor acaba diye mirildandim..
Hamdi abi gözlerime bakti bosalan kadehini doldurdu. Bir yudum aldi
- Korkarsin... dedi bir anda.. Ve devam etti..
- Ben Yigitin Dedesiyle çalistim uzun zaman.. Sonra ayirdik yollarimizi.. Burayi yaptim. Kendi halinde dertliler gelsin diye.. Dedesi çok gelirdi buraya.. Çok içerdi.
- Kötü bir aşk hikayesimi??
- Biliyor muydun??
- Evet.. Hemde sahibinin agzindan dinlemiştim.
- Nadia... Ah Nadia.. İkiside ailelerinden vazgecemedi. Grurlarini bir kenara koyamadilar. Yigitte oglunu.. Öyle bir hikaye işte..
- Yigit??
- Yigit.. Dedesinden hic ayrilmazdi. Dedeside birakmazdi. Buraya ilk geldiginde 14 yaşindaydi. İlk aşkini bulmuştu..
Hamdi abi bir kahkaha atti. Yigitte telefon konuşmasini bitirip yanimiza gelmişti.
- Niye güldünuz?? Muhabbetiniz bol olsun.
- İlk askni anlatiyordu Hamdi Abi..
- Son aşkimida anlatti mi?
- Hayir.. O ne demek anlamadim..??
Yigit yanagimdan öptükten sonra
- ilk gelip anlattigim aşkim sendin. İlk kez seninle geldim. Sonda senle olacak..
Ne diyecegimi bilemiyordum. Şaşirmistim. Yigit beni ilk gördugunde 14 yaslarindaymis. Teyzem anlatmisti bunu ama nedense o zaman çok inandirici gelmemişti..Hamdi Abi lafa girerek devam etti.
- Dedesiyle ilk kez masaya oturdugunda eline bardagi aldi. Bir dikişte bitirdi. O hali hala gözlerimin önünde.. Sonra ara ara gelmeye başladi dedesiyle. Sonra tabi kendisi.. Ama seni çok dinledim.
Yigite bakti. Kadehlerimizden bir yudum daha aldik. Yigit kadehimi tuttu.
- Daha fazla içmesen mi?
- Neden?? Merak etme uslu olurum.
Yigit gülümsedi kadehimi birakti.
- Yarina ayilda gerisi önemli degil. Sonra imzayi sarhosken attim dersin.
Masada bir kahkaha koptu. Hamdi abi
- Yigit izin var mi konuşuyorum ama..
Yigit başini salladi. Sanki herseyi bilmemi ister gibiydi. Bende büyük bir zevkle dinlemeye hazirdim.
- O ilk gelişinden sonra Yigit birdrn büyüdü sanki. Her gelmesinden önce beni arar " abi masama papatya koyar misin? derdi. Başlarda anlamadim ama şimdi gayet iyi anladim sebebini.
Yigit elini omuzuma koydu diger eliyle elimi tutuyordu. Bense başimi onun omuzlarina yaslamıştim . Kendi aşk hikayemizi başka bitinden dinliyordum. Bu kadar eski oldugumuzu bilmiyordum bile.
- Sonra birgun aradi beni. Papatyasini istedi. İlk kadehini içerken " buldu abi beni buldu" dedi. Ogünkü Yigit başka biriydi. Sen iyi geldin ona. Hemde çok iyi geldin.. Birbirinizin degerini bilin. Bir aşk için bir ömür bekleyenler var.. Aşkini hiç söyleyemeyenler var. Kalbine gömenler var.
Hamdi Abi sözlerinin arkasindan kadehi tüm kafasina dikti. Demekki aśkina kavuşamayanlardandi oda.. Biz şansliydik. Şimdi daha iyi anliyordum. Başimi kaldirdim yanaklarindan öptüm.. Artik sanirim gercekten sarhoştum.
- Artik gidelim mi aşkim. Biliyorsun yarin uzun bir gün .. Kulagima egildi uzunda bir gece olacak.. Yigite gülümsedim.
- Önce günü atlatalim. Gecesi kolay.. Alp.. Ah Alp...
- Halledicez merak etme sen. Tamam mi?
Masadan kalktik. Yigit belimden sarilmisti. Ama yinede ayaklarim taşimiyordu beni. Kafami Yigitin gögsune dayadim. Montunun kenarlarini iyce basima dogru çekti. Oda hareket edemiyordu. İki eliyle belimden tutuyordu.
- Başim dönüyor. Midem bulaniyor.
- Tamam hadi gel kucagima..
Yanimiza gelen Hamdi abi
- Yigit gitmeyin . Sende sarhossun. Benim yatakta yatin.
Yigit sanirim evet demisti. Beni kucagina aldi.Benimse kafam hala onun gögsünde gömülüydü. Ne ara carsaflar degisti bilmiyorum bile. Yigit beni yastiga yatirdi. Kapi sesi duydugumda sanirim Hamdi Abi gitmişti. Bir türlü yakasini birakmiyordum.
- Hadi birak beni .
+ Hayir. Başim dönüyor.
- Sen ne huysuz bir grlinsin üstelikte sarhoş.
- Bak evlenmem seninle. Henuz imza atmadim.
- Öyle bir şansin yok Küçük Hanim.. İlk aşkimi öyle bir çirpida birakirmiyim? Seninle öyle bir şansin yok.
- İnatçi..
Yigit gülüyordu. Ellerimi çekemeyince yavasca yanima kivrildi. Dönüp başimi tekrar gögsüne gömdüm..
- Çok sıcak..
- Dur montunu çikarayim bari..
Yigit sakince montumu çikartmaya çalişiyordu. Bense çocuklaşa bildigim kadar saçmaliyordum. Montumdan kurtuldugumda biraz rahatlamistim. Yigitte montundan kurtuldu. Kucagina girdim ve sizdim.
****
Sabah olmustu bile. Gözümü actigimda yanim bostu. Gözlerimi ovusturarak yataktan firladim. Neresiydi burasi napiyordum ben? Yigitle beraber oldugumu hatirliyordum ya sonrasi.. Hizlica gidip kapiyi açtim. Yigit masa hazirliyordu. Masanin ortasina papatya yerleştiriyordu.
- Günaydin prenses..
- Günaydin..
- Hadi toparlanda gel. Merak etme nikahtan kaçmam. O kadar kolay kurtulamazsin..
Gülümsedim . Odaya gidip elimi yüzümü yikadim. Toparlandim. Sakince restoran tarafina geçtim. Soba yaniyordu. Çay üzerinde kayniyordu. Masada melemen vardi. Taze ekmek mis gibi kokuyordu. Yigit papatyalarin arasindan bir tane kopardi. Yanima geldi. Sacima takti. Dudaklarima bir öpücük kondurdu.
- Günaydin en güzel gelin.. Aciktin mi?
- Cokkk..
Bir kez daha dudaklarimdan öptükten sonra elimden tutup masaya götürdü. Çok acıkmıştim gerçektende.. Yigit ekmekten koparip agzima bir lokma verdi..
- Begendin mi?
- Himmm çok güzellll!!! Ama acele etmeliyiz. Alplede konuşmaliyix. Hande var daha..
- Ben Alple konuştum.
- Nasil yani ne zaman konuştun?
- Sabah . Onunla konuşmak istedigimi söyledim. Buraya geliyor. Senin burda oldugundan haberi yok. Hande kavga ettigimizi anlatmis. Birazdan burada olur.
Aslinda ne diyecegimi bilmiyordum. Yigitin hayatimi kolaylastirmak icin bu kadar çabalamasi. Nasilda şansliydim.. On dakika gecti geçmedi Alp geldi. Yigit dısari çikti ve onu iceri getirdi. Alp tam bir sinir küpü gibiydi. İçeri girdikten sonra bana
- Bu adam seni üzer ondan uzak dur demistim degil mi? diye bağirdi.
- Kendine gel. Önce bizi dinle .
Yigit geriye dönüp Yigite beklemefigi bir yumruk attiginda ise hersey icin çok geçti. Yigit hizla savruldugu yerden kalkti. Ardi ardina Alpe iki yumruk atti.
- Onu üzen ben degilim sensin anladin mi sen!!!
- Ne sacmaliyorsun sen??
- Saçmalayan sensin Alp. Önce dinlemeyi ögreniceksin.
Yerimden kalkip ikisinin arasina girdim.
- Yeter artik. Napiyorsunuz siz. Alp ,Yigit hakli önce beni dinlemelisin lutfen..
Alpi masaya dogru yaklastirdim.
- Otur hadi. Lutfen..
Yigit bana bakiyordu. Sinirden gözlerinden ates çikiyordu. Yigit kanayan dudagini sildi. Biraz rahatlamak icin disari cikti. Belkide yanliz konuşmami istiyordu. Yigitin attigi yumruklarin biri Alpin dudagini patlatmis digeri ise gözüne gelmisti. Peceteyle dudagini sildim. Gözune dokundugumda elimi itti.
- Ben sana demistim. Ama beni dinlemedin. Bu herif puştun teki. Onun yaptigi herseyi biliyordun. Şu haline bak. Geceden beri delirdim. Anliyor musun?
- Özür dilerim .. Ama konumuz bu degil.
- Ne o zaman..
- Belki bana kizacaksin ama önce dinle.. Bizim Yigitle evlenme kararimizi ben ,teyzem ve sen biliyordun. Ama ogun biri beni aradi ve birseyler söyledi.. ..
Alpe yasadigim herseyi anlatiyordum. Oda sözümü kesmeden herseyi dinliyordu. Taki konu Handeye gelene kadar. Bu kisinin Hande oldugunu söylefigimde birden masadan kalkti. Yigit bizi izliyordu. Kapiyi açip iceri girdi yanimiza geldi.
- Anlattin mi?
- Bu senin fikrin miydi?
- Benim fikrimdi Alp.. Dinlemiyor musun beni. Amaclari beni öldürmek diyorum. Sense neler düşünüyorsun.
- Hande olamaz . Neden yapsin ki?
- Ben bugun evleniyorum Alp. Ve Handenin yada bir başkasinin bunu bozmasina izin vermiycem. Kardesimsin. Yanimda ol ama o kadini istemiyorum. Evlendikten sonra olabilir. Onu asla kabul etmiycem.
- Sana Yigit için konuştugumda ne söyledigini hatirliyor musun? Şimdide ben ayni şeyi söylüyorum. Seninde Handeninde yeri ayri. Tercihini yap.
- Ben sana tercih önermedim Alp. Sen beni tercih yapmaya itiyorsun. Ben ikinizdende vazgeçmedim. Eger sen bunu bir tercih olarak görüyorsan söyleyecek birseyim yok. Nikah teyzemin evinde olacak. Eger dogru karari verdigini düşünürsen biz orda olucaz..
Alp tek kelime bile etmeden arkasini dönüp gitti. Çok üzülmüştüm. Gözlerim dolmuştu. Yigit bana döndü
- Üzülme dogru karari verecektir.
- Üzgunum ama kararini o verecektir. Artik gidelim hazirlanmamiz lazim.. Ben gelin olmak istiyorum artik..
Üzerimize montlarimizi aldik.. Bir taraftan montuma yardim ederken diger taraftanda saclarimi öpüyordu. Hamdi abiye tesekkur edip yola çiktik. Yol boyu hic konuşmadim neredeyse. Hayatimda önemli birkaç kisiden biri olan kardesim bana inanmamisti. Tercih olarak görmüştü. Oysa ben kalbime ikisinide sıgdirmistim..
Teyzemin evine geldigimizde huzunle karisik bir mutluluk yasiyordum. Teyzem bizi görünce kosarak disari çikti.
- Hadi kizim hazirlanman lazim.
Elimden tutup çekmeye başladi. Yigite dönüp
- Hadi sende odana gidip hazirlan. Hersey hazir..
Yukari odama ciktigimda gelinligim yatagin üzerindeydi. Kuafor hazir bekliyordu. Tek eksik bendim. Banyoya gittim. Duş aldim. Çikip gelinligimi giydim.. Kuafore hazir oldugumu haber verdirdim. Saclarim ,makyajim tamamlanmisti. Nikah memuruda gelmisti. Teyzem odama geldi. Beni gördugunde gözleri dolmuştu.
- Çok güzelsin kizim. Tipki prenses gibi.. Ama aglamiycam.. Söz verdim kendime.. Çok mutlu ol çokkk... Ben çikip Yigite haber vereyim. Teyzemin odadan çikmasindan sonra aynaya döndüm..
Gelinligim çok güzeldi. Sade bir o kadarda guzeldi.. Yigit çok zevkliydi. Dantelle bezeli papatyalarla süslü bir taç.. Tam Yigitin istedigi gibi.. Papatyalar aşkimizin sembolu..
Kapinin açildigini duydugumda hafifçe geri döndüm ama kim oldugunu göremiyordum. Gelen sese döndüğümde ise
- Ala.....