Banyodan çiktiktan sonra uzerime bir havlu sarip odadan çıktim. Balkon kapisinin karşısında bir sehpa vardi ve üzerindede bir tepsi içinde en sevdiğim çorba.. Üzerimi bile giyinmeyi bekliyemedim.Oturup tepsiyi kucagima alip hemen içmeye başladim. Az sonra kapi tiklatildi.
- Kim o??
- Benim Ala Hanım Nalan.Yiğit Bey bir isteginiz olup olmadigini sormami istedi.
-Girebilirsiniz...
- Çorba için teşekkür ederim.
-Rica ederim ama çorbayi Yiğit Bey getirmisti. Başka bir isteğiniz var mi?
Yok diyebildim sadece.Demek ki yanlış duymamışim.Bu adamin derdi ne? Acaba beni banyoda ne kadar gördü. Birden utandığımı fark ettim. Olamaz böyle birşey. Nasil yapar bunu? Amaci ne bu adamin?? Görür görmez bunun hesabini soracaktim.İlaçlarimi alip yataga uzandim. Her ne kadar inip hesap sormak istesemde Nalan a Yiğiti sormuştum. Oda "şu an çok meşgul akşam yemehinde sizinle görüşecek "demisti. Kac saat uyudum bilmiyorum.Uyandiğimda hava kararmışti. Kapim çaldi.Nalan in geldiğini umarak
-Gellll!!! diye seslendim.
Bir anda Yigiti karsimda gordum.Yatagin icinde dogrulmaya çalışsamda doğrulamiyordum. Birden yanima geldi yüzü bana dönük bir şekilde bir eliyle belimi tutup diğer eliylede yastigimi düzeltti.
- Birak beni...Ne yapmaya çalışıyorsun ?? Bu davranışlarindan sıkıldım artik.Böyle yardim etmek ister gibi hallerin.Neden kafami çevirdiğimde seni görüyorum.Eger şu an burdaysam bu Alp in iyiliği içindir.Çünkü o beni uyardi ben dinlemedim. Ayrica şu ilk holdinge geldigim gün vardi hatirliyor musun? İste o gün otoparktaydim.Sinanla konuşmalarinizi duydum. Nasil bu kadar çirkin şeyler düşünürsünüz? Çok masum bir niyetle gelmiştim.Ama siz hayalkirikliği oldunuz .. Bu dava ,hersey...
Ellerini belimden çekmiyordu. Çok şaşirdiği her halinden belliydi. Ama yinede öylece duruyordu. Birden diseğini bükmeye başladi.Üzerime doğru egildi.
- Napiyorsun sen?? diye kizgin bir sesle dişlerimin arasindan konuştum.
- Napiyorum.Hiçbirşey yapmiyorum.Sana yardim ediyorum sadece. Ama sen teşekkür yerine birde bana saydırıyordun. Cıkkk cıkkkk...
- Senden yardim isteyen oldu mu?Alp i kiramadigim için burdayim..
Ben bunlari söylerken dahada yaklaşmişti. Elimle itmeye çalıştikça tek odak noktasi olan gözlerimden ,bakişlarini dudaklarima kaydirmisti.
- Birak..Sen sennn sennnn..
- Evet bennn... dedi kisik bir sesle..
-Bu kadar zavallisin iste .. deyiverdim bir çirpida. Belimi birakip nefesini hissettigim yüzümden çekip ..
-Söylediklerine dikkat et.Elde edemedigim kadin olmadi.
Bu dahada çildirtti beni.
- Öyleyse herseyin bir ilki vardir.Birak beni ve çik odadan. Biraz daha buna devam edersen şimdi buradan giderim dedim.
Hiçbirsey soylemeden birden doğruldu ve birkaç adim atti. Arkasindan
-Biran önce şu işide halledebilirseniz ,evime gitmek istiyorum.Burda kalmak istemiyorum. Ayrica burda kaldığim birkaç günde seni görmek istemiyorum. Ayrica seninde bu işle bir ilgin yoktur umarim. Çünkü "Sana güvenmiyorum"...
Bu söz çok ağir olmuştu. Arkasini bile dönmedi ve gitti...
Akşam yemeğine inmefim. Alp yanima çikti .Geldiginde uzaniyordum.Onunla sohbet etmek iyi gelmişti ..
- Biliyor musun Ala? Bu gece dolunay var.
- Gercekten mi?Alp.
-Buranin bir terasi varmis. Sen sıkılırsın ..dedi ve bir göz kirpti. Sanirim yanliz dolunayi izlemeyi özlediğimi anlamışti. Yiğitin yaptiklarini söylesem burda bir dakika durmazdi. TAmam anlaminda kafami salladim.
*** Alp gideli birkaç saat olmuştu. Bütün gün uyumuştum. Uykumda yoktu. Ve birden teras fikri geldi aklima.Terasa çikmaliydim ,nefes almaliydim.. Odadan çiktim ve sakince katta dolasmaya başladim. Bina iki katti. Ben ikinci katta kaliyordum.Sakince terasa çiktiğini düşundugum kapidan çikmaya başladim. Yanilmamistim terasi bulmuştum. Çok guzel bir yerdi. Hicbir detaya takilamayacak kadar dolunaya kilitlenmiştim.Sanki dolunay beni çekiyordu. Terasin uç kismina doğru ilerlefim. Teras cok güzel duvarlarla çevrilmişti.Teras kapisinin önünde bulunan rüzgar çani birden çalinca irkildim. Geriye döndüğümde yine oydu.Yigit..
Hizli adimlarla yürümeye başladim. Birden kapiyi kapatti ve kilitledi. Çok şaşirmistim.
-Manyak misin? diye bağirdim.
Sakin sakin adimlarla üzerime gelmeye başladi.Ben geriye doğru gittikçe o daha çok geldi.Tek düşüncem aşağida bulunan korumalara seslenmekti.Ona sirtimi dönmemle arkadan bana sarildi ve..
- Onlar sana yardim etmez. Burasi benim evim unuttun mu? dedi.
- Senin evin diye herkese istedigin gibi davranamazsin?
- Davranirim. Davranacagim da...
Birden beni yuzune doğru çevirdi. Bir eliyle belimden kavramisti. Yukari kaldirmisti beni.Nerdeyse parmak uçlarimda duruyordum.Once dudaklarini boynuma hafifce degdirdi, minik bir öpücük kondurdu. Sonra diger eliyle yüzümü kavradi. Birden dudaklarini dudaklarimda hissettim. Kaçmak istedikce daha cok sariyordu beni. Kurtulamiyordum..İki elimlede itiyordum onu. Ama yetmiyordu ,gücüm bitmişti.Ne kadar devam ettik bilmiyorum. Bir dakika belkide birkaç.. Ama asir gibi gelmişti bana.Dudaklarini dudaklarimdan çektiginde ne hissediyordum bilmiyorum.Karismistim tek farkinda oldugum sey ben siradan biri degildim.Birinin kuklasi hic degildim. Hizla kendimi geri cektim.Bunu ikinci kez yapmisti. O ise beni birakmiyordu.Elimle dudaklarimi silmek istedim ,boşta duran eliyle engel oldu.
- Bu defa hayir.Bu defa olmaz.. Bak burasi benim evim ne istersem olur dedi.
O an ki nefretimi anlatamam.Nasilda igrenclesmisti. Bana yardim ettigi icin kendince haklar buluyordu. Bunlara beni opmeside dahildi. Birden belimi ve elimi birakti.
- Senden gerçekten nefret ediyorum.Senin icin insanlarin duygularinin bir onemi yok mu? Ben bir kadinim ve sen beni zorla öpüyorsun bunuda hak olarak görüyorsun. Gercekten sana olan nefretim dahada buyudu. Bu olay bittiginde bir daha seni gormek istemiyorum. .. nefretimi haykirmistim.
- Dolunayi izle.. Sen sever missin. diyerek kapiyi açti ve çikti. Gözümden akan damlalar içimin acisini anlatmaya yetmiyordu. Sabaha kadar terasta oturdum. Bu evde ne işim vardi? Ve onun bana basit bir kadin gibi davrandigi gerçegi dahada yikti beni..
Terasta bir karar verdim.Ama sabah kahvaltiyi beklemeliydim. Alp bunlari ögrenmelimiydi yoksa öğrenmemelimiydi? Sorularla uyuyakalmisim oturdugum yerde.. Ve güneşin ilk ışiklari yüzüme vurmaya başlamisti. Birden kalktimve asagiya dogru inmeye başladim. Odaya gittim elimi yüzümü yikadim.Koşarak odadan çikip merdivenleri inip salon oldugunu düşündüğum yere girdigimde Alp ve Yiğit oradaydi. İkiside bana bakiyordu. Yigit beni görünce imali bir gülücük atti. Konusmalarina firsat vermeden.
-Günaydinnnn... Ve Alp gidiyoruz dedim....