Bir yürekte iki duygu olur mu? Biri sonsuz aşk,biri sonsuz nefret.. Nefret aşktan mi doğmuştu, aşk nefrete mi dönüşmüştü.? Nefretiyle boğuşurken aşki yaşayabilir mi yürek??
Yerimden firladigimda hem korkmus hem ürkmüştüm.. Karşimda Sinan vardi.
- Senin ne işin var burda ? dedim..
- Sana bir mesajim var. Onun için burdayim.
- Ne mesaji? Ne saçmaliyorsun? Senin saçmaliklarini dinliycek vaktim yok.
- Saçmalik degil..
Sinanin sıritmasi beni delirtiyordu. Sinsi bir o kadarda ,iticiydi.
- Sen bana ne soyleyebilirsin ki.. Benimle iş dışında hiçbir muhatapligin olamaz..
- Merakli degilim bende zaten. Bunu yapmami Yigit söyledi.
- Na na nasilll yani? Anlamiyorum??
- Yigit iki gündür burda. Kafasini dinlemek istiyordu.Gizli geldigi için uçak bugün gelirken kayboldu. Bunu açiklamak için sessiz kalicak bugun ve bu gece.. Yarin bir basin açiklamasi yapip mantikli birseyler söyleyecegiz.Konu bu degil zaten.
- Benimle ilgisi ne gercekten anlamiyorum.
Sinanin Yigit burda haberini algilayamiyordum bile. Yerimde bir mih gibi çakili kalmiştim.
- Yigit seni görmek istiyor.Konuşmak istiyormuş.Yatta...
Bunu söylerken ifadesi beni çildirtmaya yetmişti. Ama yaşiyordu. Yigit yaşiyordu. Bir anda içimi kaplayan huzuru ,mutlulugu tarif edemiyordum. İki gündür ayni havayi soluyorduk. Tam iki gün..
- Asla...
- Yigit bunuda söylemişti. Yat açikta.. Eger kabul edersen seni limandan alacak. Görunmemesi gerekiyor. Birde seni benim ikna edemeyecegimi söylemişti. Telefonla konusacaksiniz.
- Telefonu kapaliydi. diyerek masum bir çocuk gibi boynumu egdim. Kisa bir şokun ardindan aldigim " yaşiyor" haberi beni yormuştu. Uyumak istiyordum. Ama önce Yiğitin sağ salim olduğunu görmeliydim.
Sinan cebinden bir telefon çikardi.
- Veriyorum..
Sonra telefonu bana uzatti.Elim titrer bir şekilde telefonu aldim.Sesim titriyordu konusamiyordum.
- Ala.. Sadece seni gormek istiyorum.Baska bir niyetim yok.. Özledim.. Bahara ihtiyacim var.Ne zaman istersende limana birakiriz seni.. On dakika bile olsa lütfen..
Yalvarir gibi gelen sesi buram buram hasret kokuyordu.Sadece dinlemiştim.. Özlemiştim.Bende özlemiştim.Arafta kalmak buydu sanirim.. Araftaydim..Grur, aşka yeniliyor muydu?Nerde kaldi inadim.Nerde kaldi dik başliligim..
- Tamam.. diyebildim sadece ve telefonu kapattim. Sinan bana dönerek
- Buyurun Ala Hanim..
Arabaya kadar yürüdük çok nazikti.Kapimi açti muamelesi tipki bir prenses taşiyor gibiydi. Arka kapiyi açtiginda koltugun uzerinde koca bir buket papatya vardi.Papatyalarin tam ortasindada bir tane gül vardi. İçindede bir not:
Teşekkür ederim...
Nasil emin olmuştu gelecegimden.Belkide sadece bir histi..
Marinaya geldigimizde indik ,50 metre kadar yürüdük.Bir yatin önünde durduk.
- Benden buraya kadar.. Buyurun.Malum Yigit çikamiyor..
- Teknede görunen bir çalisan bana yaklaşti. Elini uzatti .Çekinerek elimi uzatti. Üst kamaraya dogru ilerlemeye başladim. Ne işim vardi bu yatta. Kendimi kirlenmiş hissediyordum.Sadece onu gormek istiyordum.Sadece on dakika görüp gidecektim.Arkamdan gelen adama dönüp
- Yat hareket etmesin lütfen. Birazdan gitmem gerekiyor ..
- Baş üstüne Ala Hanim.. dedi.
Adimi nerden biliyordu ki.. Nasilda saygiliydi. Herkese böyle yapiyordu belkide..
- Yigit Bey nerede?
- İçeride sizi bekliyor.
İçeri dogru ilerlerken nasil davranacagimi kestiremiyordum. Yanliz ikimiz pek çok kavga etmiştik bu seferki sebebim neydi?
İçeri girdiğimde Yigit bana bakiyordu. Onu karsimda gormek ,yeniden ayakta ,dimdik..
Gözlerini gözlerimden çekme
Birak hasret gidersinler
Nefesim ol,nefesin olayim
Uzaktanda olsa kalbinde durayim..
- Nasil haber vermezsin? İki gün olmuş geleli tammm iki koca gün..
Yigit bana şaşkinlikla bakip.
- Neden haber vermem gerekiyor ki. Bir sebep mi var.?
- Hayir yani iş için tabi ki..
Yigit bana yaklasti. Aramizda en fazla bir adim mesafesi kaldi..
- İşlerde sorun yoktu. Zaten takip ediliyordu. Ayrica ben sendende haber aliyordum. Hem bilipte napicaktin ki?
- Nasil yani?
- Yani işte..
Yigit sırıtıyordu. Yine damarima basiyordu. Beni sinirlendiriyordu.Birazdan ağzimdan çikacaklardan sorumlu olmayacaktim.
- Senin niyetin beni yine çildirtmak. Ne istiyorsun söyle gidicem ben . dedim.
- Zor gidersin biraz .dedi mirildanarak.
Birden yatin hareket ettigini fark ettim.Gidiyordu yat.İyice sinirlendim.Verdigi cevaplar dahada kizdirdi beni.
- Su adamina söyledim. Beni neden dinlemedi ki.
- Çünkü benim emrimi dinliyor.
Üzerine gidip iki elimde geriye ittim. Ne zannediyorsun kendini sen? Bu saçmaliga son ver artik. Duydun mu? Yeter artik.Benimle oyunmu oynuyorsun.Çildirtma daha fazla..
Gögsüne kaç kere vurdugumu ,ittigimi hatirlamiyorum bile.Birden iki elimide bileklerimden yakaladi ve sirtimda birlestirdi.
- Yeter artik bi dinle beni.. Sadece yanimda ol.İstedigin zaman git.. İstersen hic konuşmayalim.İstersen aramizda üç_ beş metre olsun,istersen ayri kamaralarda olalim yeter ki burda ol yeter kii...
Birden susmuştum.Kulagima egilerek fisildamaya başladigi anda sakinlesmeye başlamıştım bile.Beni sıkıca sardiginda üst üste gelen kalplerimiz bile kavuşmanin tadini cikariyordu.
- Neden bu yata çağirdin beni.? Bu yattan inmek istiyorum .Bu yat kirli..
Yigit şaşkinlikla bana bakti. Yinede bu soruyu bekliyor gibiydi.
- Bu o yat degil?
-Nasil yani?
- Ben o günden sonra o yati sattim. Bunu yeni aldim.Yatin adina baktin mi?
- Hayir bakmadim.Adi ne ki?
- Papatyam..
-Neden? Siradan bir isim iste.
- Hayir degil bana göre degil..
Yigit dahada sakinleşmemi saglamisti. Acaba dogrumu söylüyordu. Bu yat başka yat miydi? Acaba benim söylediklerim için mi satmişti. Bu kadar ince düşünmesinin sebebini anliyordum ama anlamak istemiyor gibiydim..
- Sakinlestin mi biraz?
- Evet..
- Gidecek misin?
- Sana güvenmelimiyim?
- Güvenmelisin. Yada en azindan denemelisin..
Yigit ellerimi birakmisti. Ama ellerini belimden çekmiyordu.
Ödül bekleyen bir kedi gibiydi. Tam sevilesi bir güzellikte.Sanki hep böyle kalmak ister gibi bir hali vardi. Ellerimi kontrol edemiyordum.Usulca yanaklarini avucumun içine aldim ve gözlerimi kapattim.Elinin birini boynumda hissettim.
- Çok özledim..dedi.Hemde çokkk...
Dudaklarimi mühürlercesine öptü,öptü,öptü... O kadar narin öpüyordu ki.. Bir eliylede kaçmamam için sıkıca tutar gibiydi.. Kendimi geri çekip usulca kollarimla boynuna sarildim. Birakma dercesine ,oda gitme dercesine sariliyordu. Mutluluk bu muydu? Adini bilmiyorum ama ona bir şans verecektim herşeye ragmen.Hayat bana her zaman bir şans vermisti.Bende ona bir şans verecektim.. Başimi geriye doğru çekerek kulagina
- Bir şans veriyorum sadece bir şans.. Burda kalicam ama yanimda oturmayacaksin. Sartima uydugun muddetce kalicam.. Son bir kez sımsıkı sarildi. Boynuma adeta içine çekercesine bir öpücük kondurdu.
-Yeter ki gitme..
- Anlaşma başladimi . dedi.
- Neden sordun. Hemen baslayabilir.
- On saniye ver. dedikten sonra dudagimada bir öpücük kondurdu.
- Artik başlayabilir.dedikten sonra iki elinide havaya kaldirdi ve geriye doğru birkaç adim atti.
- Sen istemedigin müddetçe yanina bile oturmayacagim. Bana güvenebilirsin..
Yigit Hanoğlu söz veriyordu.Belkide artik onun attigi adima karsilik vermeliydim ,vermistim de.. Gerisini zaman gösterecekti.
Marinadan uzaklastigimizdan iyice emin olduktan sonra
-Çikalim mi yukari .?
- Çikalim..
Yukari çiktigimizda bir yemek masasi bizi bekliyordu. Masaya oturmam icin sandalyemi çekti. Çok kibardi. Acaba yanlismi tanimistim. Yada kendini affettirmeyemi çalisiyordu. Her neyse ani yaşayacaktim.Kendimi akişa birakacaktim.Yemekmi yiyorduk birbirimize mi doyuyorduk bilmiyordum. Konuşmuyorduk sadece bakışiyorduk. İkimizde yemek yiyemiyorduk.
- Yorgun görünüyorsun?
-Evet yorgunum.Senin yüzünden.
- Ben ne yaptim ?
-Uçagin düştü zannettim. Bennn...
- Sennnn..
- Bennn çok üzüldüm.. Yani sadece biraz üzüldüm..
- O yüzden mi o kadar agladin.
- Bunu nerden biliyorsun?
-Gülümsedi. Neler bildigimi bilsen şaşardin..
Masadan kalktik. Yattaki hamak dikkatimi çekti. Gidip üzerine oturdum. Elinde bir yastikla yanima geldi bana uzatti. Geriye gidip iki kadeh şarap getirdi. Kadehi aldim tesekkur ettim.Kadehi bir dikişte bitirdim ve hamağa uzandim. Yildizlar o kadar güzeldi ki.. Yigit te hamagin karsisina oturdu. O kadar yorgundum ki. Gözlerim kapaniyordu. Huzurdu bu sanirim. Gözlerimi kapatirken
- Sana güveniyorum.Bir şans veriyorum.. dedigimi hatirliyorum.
****
Uzun zamandir bu kadar huzurlu uyumamistim.Uyandigimda üzerimde bir battaniye vardi. Yigitse sabaha kadar beni izlemisti. En son oturdugu yerde bana bakiyordu. Halinden hiç uyumadigi belliydi.
-Günaydin.dedim.
- Seninle uyanmak çok güzel.diyerek gülümsedi.
Kiyiya yaklastigimizi fark ettim..
-Yaklasiyor muyuz?
- Evet yaklasiyoruz.
- Kahvaltiya vaktimiz var mi?
- Malesef..Sinan seni eve birakacak. Ama bir kahvalti alacagim olabilir.
- Tamam olsun.
- Ama sen hazirlayacaksin.
- Tamam. Ben hazirliycam.
- Cok güzel omlet yapiyormuşsun.Omlet sözüde istiyorum.
- Tamam.diyerek gülümsedim.Bakislari o kadar yumusakti ki. Hic oyle görmemiştim. Sanirim oda mutluydu.Söz verdigi gibi yanima hiç yaklaşmadi bile.. Bu beni çok mutlu ediyordu.Güvenmek istiyordum.
****
Yat kiyiya yaklaştiginda Sinan ordaydi. Yigit önce kendi indi. Sonra benim inmeme yardim etti. Sendeledigimde eliyle belime sarildi. Yere biraktiktan sonra
- Afedersin mecbur kaldim.
Onrmli degil anlaminda başimi salladim.
-Bence abartmasan mi artik.Ne demek istedigimi biliyorsun. Öcüymüşüm gibi davranma lütfen..
Hafifçe gülümsedi.Oda farkindaydi zamana ihtiyacimizin oldugunu.Herseyi zaman gosterecekti.
Zamanla herşeyi unutur mu insan.Acilara alisirsin,aşka alişirsin.Bu yüzden mi ilaç derler. Tek bildigim zaman bize iyi gelecek..
Sinanin arabasinin yaninda bir araba daha vardi.Yigit ,Sinanin oldugu arabayi isaret ederek
- Sen bu arabayla gideceksin. Bende digeriyle. Seni birakmak isterdim ama bu defalik böyle. Kahvaltiyi unutmadim.Hatirlaticam.
- Tamam hatirlat.Görüşürüz.
Yigit in yanindan Sinanin yanina giderken buruk bir his kapladi içimi geri döndüm bir kex daha baktim. Geriye döndüm hizli adimlarla Yiğitin yanina geldim. Önünde durdum.
- Çok güzel bir geceydi.Teşekkur ederim..
Parmaklarimin ucuna kalkarak yanaklarina birer öpücük kondurdum. Masum ... Geri döndügümde Yigit birden elimi yakaladi kendine çevirdi.İki elinin arasindaki elimi dudaklariyla birlestirdi. İçine çekiyordu kokumu... Sanki hep orda olmami istiyordu.. Gözlerini kapatmis sadece varligimi hissediyordu.Gözlerini açip elimi birakmaya çalistigi halde elimi birakamiyordu.Sinan seslendi.
- Hadi oglum liseli aşiklara döndün.Geç kaliyoruz.
Ben gitmezsem Yigit gidemiyordu.Elimi cektim .
-artik gitmelisin.dedim.
Yigit istemezce başini salladi. Arabaya dogru ilerleyip bindim. Araba hareket etmeden Yigit arabasina binmedi. Arka arkaya gidiyorduk. Kisa bir mesafe sonra ters yonlere döndük.
Telefonuma bir mesaj geldi.
- Özledim Papatyam...
-