66. Bölüm

16 5 5
                                    

Hersey oyle bir zamanda gelirmis ki.. En hazirliksiz ,en zayif anini bulurmus. Ne hazirizdir gitmeye nede kalmaya gönüllüyüzdür.. Bekle beni sonsuzluk gelicem sana.. Ama hayat hazir degil birakmaya...
      Emir tutuklanmisti ama yinede elleri uzundu. Sanirim kafaya koymustu bizi yok etmeyi. Yada yasatabilecegi kadar aci yasatmayi en buyuk hedef edinmisti.. Adamin odaya girdikten sonra silahini bize dogrultmasi.. Daha saatler once yasadigim olaylarin dejevusuydu.. Hangisi prova hangisi gercekti. Sabah yasadigim korkunun aynisini yasamaya basladim.. Korumanin gözümün önümde öldürülmesi yeterince aciydi. Simdi yaninda Alp vardi.. Ya ona birsey olursa. Benim yüzümden ya kardesimde ölürse...
    Yigiti dinlememistim. Beni uyarmisti oysa. " Emir cok tehlikeli" demisti. Bense kafamin dikine gitmistim... Hayatim bir film seridi gibi gecmelimiydi gözümüm önünden.. Bebeklerim??? Size sahip cikamiyordum. Engel olamiyordum kötülüklere.. Kapinin acilip Yigitin iceri girmesini öyle cok istedim ki.. Saniyeler bu kadar uzun gelmemisti bana..
    Bir kum saatine benzettigim kisacik hayatim.. Eger o kum taneleri mutlu anlarimsa ,sadece üç beş tane mutlu anim vardi.. Simdi ise o kumlar dagilmak uzereydi evrenin sonsuz bosluguna...
     Yigite haber vermeliydim.. Ama nasil?? Adam kapinin arkasinda duruyordu. Alp ise tam yanimda ikimizde adamin karsisindaydik.. Alp ,ayagi kalkmis ve elimde telefonu vardi.. Yavasca elinden telefonu aldim.. O sirada adam hastabakici kiyafetinin cebinden cikardigi telefonla birini aradi. Alp en son Yigitle konusmustu neyseki.. Yigit ilk calmada telefonu acti. Yaklastirabildigim kadar yaklastirdim.. Adam bize bakiyordu ama dikkati daginikti.. Konusmaliydim ki Yigit duysun ve anlasin.. Tamda istedigim firsat olusmustu. Adam telefonda konustugu kisiye
- Tamam abi veriyorum.
    Telefonu bana uzatip " konus".
- Kim o?? Kiminle konusucam ben? Emirle mi?
     Yigit konustuklarimizi duyuyor olmaliydi. Cunku arama acikti. Bense olabildigince yuksek sesle konusuyordum. Adama dönüp
- Hoparloru ac. Kardesimde duysun istiyorum..
- Manyak misiniz siz? Zaten öleceksiniz? Acele et kocan on dakikaya gelecek..
- Nerden biliyorsun?
    Yigit hastaneden ayrilmisti yada ayrilmak zorunda kalmisti . Ve bu adam onun gelecek saatini bile biliyordu.Bu yuzdende bu kadar rahatti. Aslinda iyi miydi ,kötümüydü bilmiyorum? En azindan yasiyorduk. Yoksa simdiye ölmüştük..
- Kimsiniz??
- Azrailin.. Ne cabuk unuttun.. Seni öldürcem demistim.. O kocan elimden alamiycak sizi.. O karimi aldi elimden ,bende onunkileri alicam .. Kisasa kisas... Ama senin icin üzüldüm aslinda.. Yigitle karsilasmasan yasamin daha uzun olurdu.. Neyse kader...   Gebert onlari...
- Emredersiniz!!!
   Artik sona gelmistik. Birden kapinin acilma sesiyle adam arkasini döndügünde Alp swrum sisesini almis ve sesinin dibinden bana zarar vermemesi icin kapagindan cekip adama firlatmisti.. Sise adamin kafasina gelmisti. O toplanmaya calisirken Alp uzerine dogru atlamis ve silahi elinden firlayip gitmisti. Kapidan gelense hemsireydi. Serumu kontrol etmek icin geldigi cok belliydi. Ciglik atarak odadan ciktiginda ise birkac izbandut gibi adam odaya dalmisti. Peki bu adamlar disarda ise nasil odaya silahla girebilmisdi?
    Adamlar ,hemsireninde cigliklariyla girdikleri odada karga tulumba adami yakaladilar. Yerden bulduklari silahi ellerine aldilar.. Bir tanesi bana dönerek
- İyi misiniz Ala Hanim??
Bense kendim icinmi ,bebeklerim icin mi yoksa Alp için mi korkmustum?? Alp te iyiydi . Biraz hirpalanmisti. Dudagi patlamisti. Bense ayaklarimi karnima dogru cekmistim. İki elimlede capraz karnimi kucaklamistim.. Korkmamaya calisiyordum ama hickirarak agliyordum. Kapinin acilmasiyla Yigit iceri girdi. Beni gorunce derin bir nefes aldi.. Gözlerinden akan yetisememe korkusu ve pismanlik okunuyordu. Ellerimi karnimdan birakip ona uzattigimda kosup yanima oturdu ve sarildi..  Beni sakinlestirmeye calisiyordu. Saclarimi oksuyor ,öpüyordu..
- Tamam ,gecti.. Gecti... Seni neden biraktim. Birgunde ayni hatayi ikinci kez yaptim. Burada kalmiycaz. Eve gidicez.. Bu olay bitene kadarda cikmiycaksin evden..
     Alpin patlamis dudagini hemsire temizliyordu. Biraz sakinlestigimde ise Yigit doktoru cagirdi. Cikip cikamayacagimizi sordugunda ise doktor" tedbir amacli burada tuttugunu evde buradan daha az stresli olacagimizi " söyledi..
     Yigit kara gözleri dahada derinlesmisti.. Onu anlamaya calisiyordum yada calismamaliydim.. Kendini sucladigi her halinden belliydi. Bu gece baska bir surpriz olur muydu telasi geziyordu yüzünde..Ortalikta derin bir sessizlik hakimdi. Telefonlarda calmasa sessizligin korkuyla dansi basliyordu. Ne olursa olsun herseye hazirlikli olacaktik.. Dusman en zayif anini kollarmis. En zayif oldugun an ise en mutlu oldugun anlarmis..  Yigit bir karar asamasinda gibiydi.. Tarih tekerrur mu ediyordu.? Annemin yasadigi olaylarin gunumuz versiyonunu yasiyor gibiydim. Ama ben hicbirseyden vazgecmeyecektim.. Biz aile olarak kalacaktik..
     Hastaneden cikip arabamiza bindigimizde Yigit hic konusmuyordu. Bu cok garipti. Tamam suclu hissediyordu ama yok bu oyle birsey degildi? Eve gittigimizde adeta kaleye girmis gibiydik. Her agacin altinda korumalar,guvenlik kamwralari  ve kopekler. Yigiti hic bu kadar tedirgin görmemistim... Evin kapisina yaklasabildigi kadar  yaklasmisti .. Arabadan indi . Kapima dogru yaklasip etrafina bakindiktan sonra kapimi acti. Beni kucagina alip hemen eve girdi.. Yagmur evde bizi bekliyordu. Yuzundeki umutsuzluk ve yasananlarin verdigi agirlik omuzlarinada yansimis asagi dogru cekilmislerdi. Hissettigi tamda olanlar karsisinda ezilmislikti. Merdivenlerden yukari cikmaya basladigimizda Yagmurda salondan cikip arkamizdan gelmeye basladi. Yigitin hizina karsilik Yagmursa cok agir hareket ediyordu.. Odaya girip yatagima yattigimda ise Yigit bir bacaginin uzerine oturup" Özür dilerim. Özür dilerim."
      Tek diyebildigi buydu. Cok sey soylemek istiyor ama sanki hepsi bogaxinda dügümlü kalan yere takiliyordu. Elini tutup onun sucu olmadigini söylesemde fayda etmemisti..
      Yagmur kapidan gelip bize dogru yurumeye basladiginda ise Yigit ayagi kalkti.
-Ben su getireyim..
    Aslinda su bahaneydi. Sanirim nefes almaya ihtiyaci vardi. Ben korkmustum ama onun korkularini tahmin bile edememistim..
    Yigitin odadan cikmasinin ardindan Yagmur yanima oturdu..
- Cok gelmek istedim ama abim istemedi. Burasinin daha guvenli oldugunu söyledi..
- İyiz biz.. Ama Yigit iyi degil. Onu hic boyle gormemistim..
- Bende...
      Birkac kelime konusamadan Yigit odaya geri geldi.
- Hersey hazir.. Hazirlanmaniz lazim. Sabah gidiyorsunuz..
   İkimizde saskin gözlerle ona bakiyorduk.
- Nereye?? Gidiyorsunuz derken?
- Sen ,Yagmur ve Alp.. Üçünüz buradan gidiyorsunuz. Emir olayo cozulene kadarda gelmiyceksiniz.
- Hayir olmaz. Ne demek gelmiyceksiniz?? Ben gitmiycem Yigit duydun mu??
- Bu defa olmaz Ala. Artik olmaz. Bu yasananlardan sonra Emiri durduramam.. Siz guvende olursaniz ben daha net adimlar atarim. Emirde bunun farkinda.. Bu yuzden gideceksiniz.
- Ne kadar zaman bu??
- Emirle isim bitene kadar.
- Birkac gunde cozulmez bu Yigit. Davaya on gün var. Ya sonrasi buyuk ihtimal uzayacakta. Emir elinden geleni yapacak..
- Biliyorum.. Bebekleri dusun Ala. Emir sizi ... Sizi... Anla artik...
     Yigitin birden sesi yukselmisti ve bendede verecek cevap kalmamisti. İsin kotusu hakliydi. Yanliz olursa dikkati Emirin uzerinde olacakti. Ama bu sure ne kadardi belli degildi...
- Tamam. Sen nasil istersen diyebildim..
      Yagmur ,ben onayladiktan sonra hic birsey diyememisti. Odadan hazirlanmak icin cikti.
     Yigit eline telefonunu alip odanin kapisini acarak balkona cikti. Hafif aralik kalan kapidan sizan ruzgar perdeyi ucuruyordu. Yaktigi sigarasini icerken bir taraftanda telefonla gorusuyordu. Arka arkaya iki sigara yakti. İkinci sigarasi bitince donup bana bakti. Neye hazirlaniyorduk. Neyin gidisiydi bu? Vakitsiz vedalar basmisti evimizi. Gitmekle kalmak arasinda bir yerlerdeyiz. Bu kadar ozleyecekken ,nasil ayriligi kabul edebilirdim. ? Kac gun uzak kalacaktik ,kac hafta ,kac ay?? Sadece ay mi?? Gogsum daraliyor nefes alamiyordum. Hazir degildim vedalara.. Daha kum saatim dolmamisti altin renkli kumlarla.. Aralik olan kapidan iceri dolan ayaz sarmisti butun odayi.. Buza kesmisti. Ama konusamiycak kadar kirgindim kendime. 
      Yigit odaya girip kapiyi kapatti. Gelip yanima oturdu. Elini sirtimdan gecirip kendine cekti. Yanima uzandi. Basimi gogsune dayadi. Saclarimin arasindan optu.
- Biliyorum... Bende istemiyorum.. Ama sen yanimdayken zayif olucam ve oda bunu biliyor. Guvende olacaginiz bir yerde olacaksiniz. Bu sorun cozulunce gelicem. Soz veriyorum hemen gelicem.
- Ne kadar surecek bu?
- Bilmiyorum askim hic bilmiyorum..
- Ya bebekler ,kontroller??
- Yaninizda bir hemsire olucak herseyinle ilgilenicek.. Siz guvende olursaniz daha cabuk biter.. Sen merak etme ben herseyi dusundum..
      Disarinin butun ayazi odaya dolmustu. Emire olan nefretim dahada artmisti. Hep onun yuzundendi yasadiklarimiz..
     Neler olacakti hicbir fikrim yoktu. Ne kadar zaman surecekti. Tek bildigim o yokken bebeklerimde hissedecektim onu.. Peki ya o bizi ozleyince ne yapacakti? Son kez kokusunu icime cekerek sıkıca sarildim ve uyudum.. Bundan sonra kac sabah tanliz uyanacaktim kim bilir??
**""
      Sabah ne ara olmustu bilmiyorum. Yigit yataktan kalkti. Telefonu caliyordu. Telefonu actiktan sonra kisa bir konusmanin arkasindan hemen kapatti. Yatagin kenarina getirdigi bavulun icine esyalarimi koymaya basladi.
- Acil olanlari koyuyorum. Gerisini oradan alirsiniz?
    Peki anlaminda basimi salladim.
- Nereye gidiyoruz?
- Gidince goreceksiniz?
    Yigit bir sır gibi sakliyordu herseyi..Bana bile soylemiyordu. Demekki durum fazla ciddiydi.Cok fazla. Yagmuru uyandirmak icin onun odasina dogru gitti. Kapidan ciktiginda ayagi kalktim. Telefonu komodinin uzerinde duruyordu. Bazen gereksiz bir merak sarar insanin beynini.. Yapmak istemesen bile seni birseylere zorlar.İste tamda oyle bir duyguydu.. Telefonu alip mesajlari actim.. İlk dikkatimi ceken Emirden gelen mesajdi. Mesajin uzerine tikladigimda donakalmistim.
    Karimi aldin. Bende karini ve cocuklarini alicam senden..
     Mesaj dun gece atilmisti. Yigitin o halinin sebebi buydu demekki. Dupeduz tehdit ediyordu. Bu adam hapiste nasil atabiliyordu bu mesaji. Gerci benimlede konusmamismiydi. Oyleydi demekki Yigit hakliydi. Akli bende kalmamaliydi. Telefonu komodinin uzerine koydum. Banyoya girdim. Hazirlandigimda Yigitte odaya geldi.
- Hazir misin? Gelmek uzere?
- Hazirimda ne gelecek?
- Guvende olacaksin korkma..
    Yavasca Yigite yaklastim ve sarildim. Sadece sariliyordum.. Yorulmustum ayriliklardan . Artik kacmak istemiyordum. Gitmek istemiyordum. Ama baskada yapacak birsey yoktu.
      Son bir kez gozlerinin icine baktim.. Elimi yanaginin uzerine koydum.. Hafifce kendime egdim.. Son bir dokunus olmaliydi dudaklarina.. Her gozumu kapattigimda hatirlayabilecegim.. Dudaklarini birlestirdigimde dudaklarimla hic ayrilmayacakmiscasina kilitledim.. Sanki gunlerin sabrini pesin aliyor gibiydim...
     Biraz sonra duydugum sesle irkildim. Etrafima bakmaya basladim.. Basimi Yigite cevirdim.
- Geldi.. Asagi inelim. Gitme vakti geldi..
    Gelen bir helikopterdi. Yigit isini sansa birakmamisti. Herseyi en ince ayrintisina kadar dusunmustu. Yolda kurulabilecek bir tuzaga karsi onlem almisti. Asagi indigimizde Yagmurda bizi bekliyordu.  Evin arka bahcesindeki genis bosluga bir helikoptet inmisti. Cok hizli yuruyemiyordum. Yigit belimden destekledigi halde agir adimlarla yuruyordum.. Helikopterin yanina geldigimizde Yigitinde yardimiyla bindik. Alp te kosarak geldi. Oda yanimizda olacakti. Baska kime guvenebilirdik ki.?
       Kapilar kapanmadan once Yigite uzun uzun baktim. Vedalardan nefret ediyordum.. Vedalar...
      ***
     Helikopter havalanmisti sehir disinda biryerlere gidiyorduk. Denizin ustunden gecmeye basladigimizda bir anlam verememistim ama Yigit bizi bir adaya gondermisti. Helikopter kucuk bir evin bahcrsine gelip indiginde bizi bekleyen birkac kisi gordum. Yagmurun yardimiyla indim. Eve dogru yurumeye basladik. Kapida bizi bekleyen biri vardi.
- Hosgeldiniz efendim.
- Ben Emine.. Buyurun ... Hersey hazir. Yigit Beyin istedigi gibi.
     Ev iki katli dubleks ,sirin bir evdi. Saklanmak icin idealdi. Bir adada ,gorus alani acikti. Her ne kadar sakin gorunsede iyi korunakli bir yerdi. Ve Yigit herseyi dusunmustu. Boyle bir evi bir gunde bulmasi mumkun degildi. Demekki boyle bir durum icin ya hazirlik yapmisti ,yada boyle bir durum olmustu.
     Bense birkac gun diye girdigimiz bu evde tam 2.5 ay sonra onunla kucaklasacagimizi tahmin bile etmemistim....

    
    

    
   

AlaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin