Firtina oncesi sessizligi gibi bir sessizlik var kulaklarimda.Bilmedigim bir yola cikmis ama korkularimdan korkmayacak kadar cesurdu yuregim. Ya firtina cikmayacaksa ya huzurun sessizligiyse bu ayak sesleri.. Yasamadan bilinmez ki.. Her sessizlige firtina gelecek gozuyle bakarsak denize acilamayiz. Dalgalardan korkarsak ozgurlugun tadina varamayiz...
Nasil bir uykuysa artik yattigim anda uykuya teslim olmustum. Gozlerimi acmak istiyordum ama nedense onlar acilmamak icin direniyordu. Yanimda onun varligini hissetmek.. Ve ben her sabah bunu hissedecektim. Üzerimde gelinligimle uyuyakalmistim gece ben uyuduktan sonra Yigitte yanima gelmis oda oylece uzanmisti yataga.. Basim onun gogsunun ustunde eli her zamanki gibi belimde diger eli onun gogsunun ustunde olan kolumun uzerinde.. Bir bacagim onun bacaklarinin uzerindeydi.. Kipirdamaya calisiyor ama elimden baska hicbir yerimi oynatamiyordum.. Yigitinde gozler kapaliydi ama basparmagiyla koluma daireler ciziyordu.
- Gunaydinnn dunyanin en guzel ve en sarhos gelini..
- Hii hiiii..
- Sanirim gunaydin dedin...
Bir anda gulmeye basladim.. Basim cok agriyordu. Ama gitmemiz gereken bir balayi vardi.
- Hadi bakalim Uyuyan Gelin... Gitmemiz gereken bir balayi var. Kahvalti yapip cikmamiz gerekiyor.
- Gitmesek mi acaba? Yada yarin mi gitsek?
- Yok artik hadi uyanma zamani..
Gözkapaklarimla verdigim savasi malesef ki onlar kazaniyordu. Yigit yataktan agir hareketlerle kalkti. Yatagin basucunda ayakta duruyordu. Bir sure bana bakti.
- Ben dustan cikana kadar kalkmis ol . Hemen kahvalti yapip cikicaz.
Yigit banyoya girdiginde kalkmak icin yeltendim ama olmadi. "Bes dakika daha uyuyabilirim" dedim kendi kendime..beni kavrayip kucakladiginda bes dakikanin coktan gectigini anladim.. Bir anda kendimi banyoda buldum. Acik dusun altina girdigimde anladim. Yigit benim uyanamayacagimi anlamis ve sanirim bu sorunu bir bardak suylada cozulemeyecegini hissetmisti. Dusa girmis ama hemen cikmis havluyu beline dolamis ve beni kaptigi gibi dusun altina atmisti.. Su soguk degildi ama sicakta degildi. Sular vucuduma dokundukca ciglik atiyordum. Yigitse bir taraftan beni tutuyor bir taraftanda kahkaha atiyordu. İslanan elbisemi cikardiktan sonra ayildigimdan emin olunca boynuma bir opucuk kondurup cikan Yigitin arkasindan bende ciktim.
- Nasil yaparsin bunu? Hastalanicam senin yuzunden su buz gibiydi.
-Uyanman icin gerekliydi ama .. Hazirlanip cikalim .. Kahvaltiyi yatta yapariz.
- Yatlami gidiyoruz..
- Evet... Kimsenin bizi bulmamasi icin denizin ortasina gidiyoruz. Kim bilir belki bir ada ,belki birkac ulke..
- Demek bu defa gercekten kaciriyorsun beni.
- Eh eninde sonunda bu olacakti.
Apar topar otelden ciktik.. Kimsenin bu tatili engellemesini istemiyordu sanirim.
*"*
Marinaya geldigimizde ben halen daha uyanamadigim icin konusmuyordum. Arabadan inip yata dogru ilerledik. Sinan bizi orada bekliyordu. Yigit beni yata bindirdiginde arkamizdan Sinan da geldi. Ona dönerek
- Yok artik sende gelecegini soylede dusup bayilayim..
Sinanla Yigitin kahkahalarinin ardindan Yigit yanima gelip elini belime sardi. Sinana donerek
- Çok israr ettide askim kabul etmedim..
Sinan gul.eye devam ederek
- Rahat rahat balayinizi yasayin diye ugrasiyorum yenge.. Himmm guzelmis yenge diycem bundan sonra sana...
Dudaklarimi bukup
- Bizimle gelmede .. Ha birde lutfen ama lutfen hic musait olmayiz aramayin da..
Sinan yari saskin yari muzip bir halde
- Emredersin yenge..
- Yengen ne diyorsa o Sinan.. Oglum rahatsiz etmeyin bizi..
Ben kamaraya ilerledigimde Sinan ve Yigit masaya oturdular. Sinan getirdigi evraklari imzalatiyor laptoptan birseyler gosteriyordu. Yaklasik 30 dakika sonra Sinan yattan ayrildi.. Onun ayrilmasindan hemen sonra yat marinadan ayrilmaya basladi.. Sanirim balayimizda yanliz olmayacaktik. Birde kaptanimiz vardi.
Balayi planimiz hazirdi. Akdenizi doya doya gezecektik. Koskoca bir ay bizimdi . Ve Yigit sanki yillardir bu gunu bekliyor gibi heyecanliydi.. Esyalarimi yerlestiriyordum. Kapidan onun sesini duydum. " Acikmadin mi?Kahvalti hazir hadi gel!!"
Kamaradan yatin guvertesine ciktim.. Muazzam bir kahvalti hazirlamisti.
Masallar... Ben masallara yillar önce inanmayi birakmistim. Herkesin bir masali vardi belki. Bense hep masallarin sonunu severdim..
Sonunda mutlu olunan masallardi. Gökten üç elmanin düştüğü herkesin istediklerine kavustugu ,kotulerin cezalandirildigi ,iyilerin kazandigi masallar.. Bir prenses olmasam bile sonu mutlu olan masallar iste...
Kahvaltimizi yaparken davetten bahsedip guluyorduk. Yigitse benim sarhoslugumu anlatiyordu. Ona kizamiyordum bile.. Herkesin icinde sarilip onu opmeme bile kizamamisti..
- Bugun heryerde bizim haberlerimiz var.
- Gercekten mi?
- Cok guzel gorunuyorsun fotograflarda.
Telefonumu alip internetten magazin sayfalarina girdim. Hepsi şok haber olarak veriyorlardi.
- Artik herkes evlendigimizi biliyor.
- Tühhh.. Yazik oldu kizlara..
- Benim gozum bir tanesinde gerisi umrumdami sanki...
-Birde umrunda olsaydi.. Bana bak o gozlerini oyar eline veririm kocacigim..
O kadar naif bir ses tonuyla soylwmistim ki Yigit bile nadil bir tehdit oldugunu sorguluyordu..Kahvelerimizi alip manzarayi seyretmeye koyuldugumuzda Yigitte canima oturmustu. Üşümemem icin uzerime bir sal getirmisti. Hava serindi. Saat ogleden sonra olmustu. Ekim olmasina ragmen hava gunesliydi.
- Bir ay napicaz denizde.. En azindan balayi cizelgemizi anlaticak misin?
- Tabi ki... Önce Yunanistan, Girit sonrada İtalya.. Uzun ,sakin,huzurlu ve en onemlisi bir ay boyunca sen ve ben.. Tabi bir ay yeterse..
- Sonra benden bikma..
- Sen ve bikmak??? Asla.. Ben hep seni bekledim.. Nasil sıkılabilirim ki..
Artik ozgurduk. Deniz ve biz.. Sadece ikimiz.. Ne kadar zamandir boyle huzurlu oldugumuzu hissetmemistik. İkimizde denizi seyrediyorduk. Yigit ,kaptana bir koyda geceyi gecirmemizi soyledi.
****
Basim Yigitin omuzunda koya gelmeyi bekliyordum. Koya yaklastigimizda aksam olmak uzereydi.
- Denize girelim mi? Biraz yüzmek iyi gelir ne dersin?
- Neden olmasi ?
Koya demir attigimizda bikinimi giydim. Bavulumda hersey hazirdi. Olmayanlarida gittigimiz yerlerde alacaktik. Güverteye ciktigimda Yigit sortunu coktan giymis beni bekliyordu. "
-Hadi atlayalim mi?
- Soguk degildir degil mi?
- Tabiki evet.. Yani biraz serin olabilir.
- O zaman girmiycem ben..
- Hmm demek girmeyeceksin.
Beni kucagina almadiyla denize atlamamiz birkac saniye surmustu. Cocuklar gibi egleniyorduk.. Aksam olmak uzereydi. Gunes coktan batmisti. İlerideki koya dogru yuzduk. Sahile ciktigimizda Yigit bir ates yakmak icin odun topladi. Sahilde bir ates yakti. Kaptan bir sepet getirdi. Atesin basina oturdugumuzda gece olmustu.Saraplarimiz elimizde askimiza kadeh kaldirirken gozlerimizden ask akiyordu.Sirt ustu kumsala uzandigimizda ellerimiz birlesmisti bile..
Üstumuzde yildiz yagmuru vardi. Bir geceyi seviyordum birde kara gözlerini. Neden geceyi sevdigimi şimdi anladim. Gecede gözlerin vardi. Yanan ates askimizdi. Aska inanmayan ben simdi askin kölesi olmustum. Bu ben miyim bilmiyorum. Benim görünmez yüzüm.. Aşik Ala...
- Bende askina asigim askim..
- Neee!!
- Sesli dusunmene bayiliyorum.. Seni cozmek icin ugrasmiyorum...
- Haaa yani kolay biri oluyorum oyle mi?
Yigit yerinden dogrulup isaret parmagiyla dudaklarimi susturdu.Burnumdan optu..
- Üşümüşsün. Hadi yata gidelim. Hasta olacaksin. Ayrica sen hicde kolay kadin degilsin. Hicbir kadin beni sabahlara kadar evinin onunde bekletmedi. Ben seni yillarca bekledim...
Parmagiyla kapattigi dudaklarimdan derin bir opucuk aldi..
- Bence yata gitmeliyiz. Dugun gecesi sarhos olup uyuyan bir gelinle evlendim. Telafi edeceksindir umarim..
- Cok ayip.. Sende sarhostun ama..
- Karimin yanina bir geliyorum aa aaa bide bakiyorum ki misil misil uyuyor..
- Yaaa ama cok yorgundum. Hem cektigin fotografi unutmadim..
- Ama cok komikti gercekten.. Tamam tamam sanirim yaninda uyumam icin susmam gerekiyor.
- Bencede. Soyle yola gel..
Sinsice guldugumde Yigit yerinden kalkti. Elimden tutup beni kaldirdi. Atesi sondurdu. Yata ciktigimizda usudugumu fark ediyordum. Uzerimdeki pareo bile yetmemisti. Yigit kaptanin yanina gittiginde ona direktifleri vermek icin ben coktan odaya girmistim bile.. Dusa girip ciktiktan sonra geceligimi giyip yataga yattim.. Ne kadar usudugumu yeni fark ediyordum.Yaklasik onbes dakika gectikten sonra Yigit geldi.
- Yok artik yinemi uyuyormus benim uykucu gelinim?
- Hayir uyumadim.
- Beni bekledin yani..
- Tabiki evet yani hayir.. Of Yigit yaaa...
- Tamam tamam...
Yigit kulagima egilip " sakin uyuma hemen geliyorum".
Dustan cikip yanima geldiginde uzerinde sadece sortu vardi.Pikeyi acip yataga girdi.Benimse sirtim donuk uyumaya calisiyordum. Pikenin altinda sarilan elini hissettigimde " ben sana beni bekle demedim mi".
Nefesini boynumda hissettigimde butun uyku kelebekleri ucus ucus kacmaya baslamisti bile.. Odanin her yerini uyku kelebeklerim kaplamisti bile..
- Cok usudum..
- Ben seni isitirim merak etme...
- Oylemi diyorsun?
- Bak ispatta edicem..
Yigitin fisiltilari beni bastan cikartiyordu. Bir ses nasil bu kadar cezbedici olabilirdi. Bense kendimi onun kollarina birakmistim bile.. İcimdeki ona akan duygularimi kontrol edemiyordum. Sadece onunla ben oluyordum. Her dokunusunda buz kesmis hucrelerimi bir alev sariyor sonra bir volkana donusuyordu. O ise bundan zevk aliyor. Ciktigi zirveye benide cekip cikariyordu. Ve bir kere daha biz olmanin muhtesemligini yasiyorduk.
****
Yunanistanda bir hafta kalacaktik . Geceleri yatta gunduz ise gezecektik. Alisverise cikiyordum. Oda benimle cok sevmesede geziyor ve molalarda kahve iciyorduk. Ben keyiflendikce o daha cok mutlu oluyordu. Klasik iste hangi erkek alisveris severki zaten? Begendiklerimi evdekilerede aliyordum. Yunanistan tatilimiz bittiginde İtalyaya gitmek icin oradan ayrilmistik.
Gunduzleri gunesleniyor buldugumuz uygun yerlerde denize giriyor,geceleri ise geceyi ve yildizlari seyrederek uyuyakaliyorduk. Bazan sarap ,bazan bira ,bazansa sadece kahve icip yanlizligimizin tadini cikariyorduk. İkimizde tatil yapmamistik uzun zamandir. Ben zaten hep calismistim. Yigitse bu kadar rahat gezememisti islerden dolayi. Arada Sinan ariyor onunla konusuyordu.
İtalya ah İtalya..
Como gölü, Pisa kulesi, San Marco meydani,... Trevi cesmesinin basina geldigimizde birbirimize bakip diledigimiz dilekler.. Birbirinden ayri ama dilenmis ayni dilekler. Birlikte ve askla yasamak. Kolezyon ,Floransa Katedrali.. Heryeri gezmistik.. Asiklar sehrinde askimizi doyasiya yasamistik. Yasiycaktikta.. İtalyada iki hafta kalmistik ve bir o kadar kalsak yine yetmeyecekti. Donus vakti geliyordu. Hergun evdekilerle konusuyor ve onlari ozlefigimizi fark ediyorduk...
****
Donus yoluna ciktigimizda bir ay dolmustu nerdeyse. Marinaya gece geldik. Kendimi halsiz ve bitkin hissediyordum. Son iki gun neredeyse tamamen uyuyarak gecirmistim.Yigit elinden geleni yapsada olmuyordu. Mide bulantilarim vardi. Teyzemle konusurken halsizligimden bahsettigimde yorgunluktan olabileceginden soylemisti. Yigit bu aciklamayi pek ikna edici bulmamisti. Marinaya gelmeden kendi doktorunu aramis ve sikayetlerimi soylemisti. Endiselenmisti.
- Sabah ilk is doktora gidecegiz. Renginde bembeyaz..
- Usuttum her halde. Ne kadar buyuttun Yigit.
- Sabah gidiyoruz o kadar...
- Offf konusturma midem bulaniyor sus artik ...
- Tamam ama gidecegiz doktora..
Yattan indigimizde araba hazir bekliyordu. Bizi karsilamaya şoför gelmisti. Bavullarimiz arabaya koyulmustu bile. Bense zorla inip arabaya binmistim.Yigit gelip yanima oturdugunda surekli bana bakiyordu. Endiseliydi. " İyim " dememe ragmen beni dikkate bile almiyordu.
Eve geldigimizde kapidan herkes firlarcasina cikti. Özledikleri belliydi. Bizde onlari cok ozlemistik.. Yagmurla sarildigimizda bir parcama sariliyor gibiydik. Teyzemse beni oldurecek gibi sariliyordu.
- Kixim rengin solmus yorgun musun zayiflamissin da..
- İyim teyze denizden sanirim..
En son Alp kalmisti.. Beni kucaklayip etrafimda cevirdiginde ne oldugunu bile anliyamamistim. İlk kez boyle oluyordum. Beni yere biraktiginda arkamda duran Yigite dogru birkac adim atmistim. Ne oldugunu bile anlamadan kollarinin arasina yigilmistim.. Son hatirladigim ise panikten bagiran Yigitin sesiydi..
- Ala!!! Ala!!! Askim!!!!