Duşumu alip yatagima uzandim.Dilimde halen daha "ikinci bahari yaşiyor ömrüm" şarkisi söyluyordu.Gözlerimi kapattigimda halen daha Yiğitin fisildayan sesini duyuyordum. Nefesini boynumda hissediyordum.Belki o an tadini çikaramamiştim ama tekrar tekrar düşündükçe kalbim hizla çarpiyor ,yerinden firlayacak gibi oluyordu.
İlk elimi tutup restoranin ortasina göturdugunde kendimi çoktan birakmiştim ona.. Ellerini belime dolayip gozlerimin içine baktiginda korktugumu hatirladim. Neden korkmustum ki? Ona karsi koyamamaktan mi yoksa kendimi kontrol edememekten mi? İlk kez hayatimda aşka inanmaya başlamiştim belkide..
Özlemişim hemde çok özlemişim oysa...
Hayatimizda yüzlerce göze bakmisimdir.Belkide bunlarin yarisi kara gözdü. Ama bu gözde ki enerji beni bir şelalenin en tepesine çikarmis , gözlerimi kirpincada sanki şelalenin üzerinden boşluga birakmis gibi hissediyordum.Belkide bu yüzdendi gözlerine bakmak istemeyişim.Gözlerimi kirptigimda düşmenin verdiği korku ama bu düştüğüm icin degil gözlerinden uzaklaşmanin verdiği korkuydu. Kollarinda kendimi kaybettim.
Belimdeki eli sirt dekoltemden tenime değdiğinde içimdeki ürperti tarif edilemezdi. Tüylerimi diken diken eden bir dokunuştu bu..İçimde patlamaya hazir bir bomba vardi sanki. Dans biraz daha uzun sürse dudaklarini dudaklarimda sonlandirmasina izin verirdim. Daha öncede opmustu beni ama zorbalikla yapmisti. Belkide dudaklarim aşinaydi...
Kalbinin üzerine aldigi elimle diger elini birakmak istemezcesine tutuşu... Sanki tenimiz hep boyle kalmak için yaratilmisti. Tenlerin uyumu diye birşey vardi. Ve biz ten uyumunu yakalamiştik.Siyah ve beyazin dansi..
Yigit kulagima egilip çok güzel oldugumu fisildadiginda ona dogru nasil aktigimi bilmiyorum bile.. Kurak bir yazdan sonra nasil doğa yağmuru beklerse ,bende onu beklemiśim.Tenime dokunuşu,minik bir fisilti yetmisti. Aylarca verdigim savas ne icindu. Bedeniminde ruhumunda ondan kaçmak için sebepleri varmış ve hakliymişlarda.. Özgürlüklerini kaybedip bir çift siyah göze esir olacaklarini biliyorlarmiş.Dans ederken ayaklarim bulutlarin üstünde gibi basacak yer bulamiyordum. Yigit bir firtina ben ise bir yaprak.. Nereye savurursa oraya gidiyordum. Yigitin fisiltilari kulaklarindan akip kalbime iniyor ,kollarinda titreyen bir yapraga ceviriyordu beni. Kulagima egildiginde boynuma değen nefesi dokundugu yeri alev alev yakiyordu.Kuruyan dudaklarimi islatmak istesemde yapamiyordum.
Kollarindayim... Gögsume degen göğsü sanki beni icine cekecek gibiydi. Belimdeki elinin başparmagi yaramaz bir çocuk gibi daireler çiziyordu.Onun çizdigi her daire ise bir çentikle kaziniyordu sanki...Ben başimi dik tutuyor o ise sağ tarafa egdiği başiyla dudaklarimi hedef aliyordu.. Bana " aşik olunasi bir kadin olduğumu" söylediginde beni dahada kendine yapistirdi. Bacaklarimi hareket ettiremiyordum. Zaman durmuştu ,keske hiçte akmasaydi. Bu dans belki birkaç ay önce olsa tokat atar çeker giderdim.. Ama o kadar özlemiştim ki karşi koymaya bile çalismiyordum...O ne hissediyordu acaba?? Tek vücut olmak bu muydu? Sanki bizden başka kimse yoktu etrafimizda.. Dansin sonlarina doğru artik gözlerinden kopmamak istercesine baktigimda iki eliyle belimi sımsıkı sarmisti.. Diliyle dudaklarini ıslatti. Dudaklari dudaklarimi hedef almisti. İki elimde onun göğüs kafesinin üzerindeydi.Kelepçe gibi sarmisti beni.. Beni opmek istedigi her halinden belliydi.. Gözlerinde ki o kendinden geçmişlik .. İlk kez bir erkekte gördüğüm bir bakışti.Dudaklarimizin birlesmesine birkaç saniye kalmisti. Gözlerimi kapattim.. Gözlerindeki görevi dudaklari devralacakti.. Bakis yerini tensel birlesmeye birakacakti.
Birden müzigin bitmesiyle irkildik. İkimizde şaşkindik.Tatli bir rüyanin içinden kabusa uyanmiş gibiydik.. Elini gevsetti ben geri cekildim.
Bunlari düşündükçe uykum kaçiyordu. Yüzumde aptal bir gülümseme ,kikirdayarak isaret parmagimi agzima goturup ucunu isirdim.. Acaba Yigit ne hissetmisti.. Ruyamin tatli yerinde birden Edayi hatirlamamla uyandim....