Kendimi kaybetmis gibiydim. Bir taraftan Yigitin öldüğü düşüncesi ,bir yandanda intikam gözümü kör etmisti. Belkide duydugum sese inanmak istemiyordum.
- Yigittt!!! diyebildum. Derin bir nefes alip sesin geldigi yöne bakmak istiyordum. Ama korkuyordum da.. Ya yaniliyorsam ya o degilse.. Biraz korkarak birazda umutla basimi sesin geldigi yöne çevirdim.. Köşede tek kişilik yatagi andiran bir yer vardi. Hafif alacakaranlikti. Oda loş oldugu için belli olmuyordu.. Bir el isigi actiginda göz bebeklerim büyümüştü... İnanamiyordum. Gercekmiydi?? Hayat neden bu oyunlari oynuyordu bana?? Yeterince aci çekmiyor muydum??
Yigit kara gözlerini üzerime dikmiş bana bakiyordu.
- Silahin emniyetini acmaliydin?
Sinani omuzlarindan geri ittim. Yigite dogru kostum. Kucagina attim kendimi. Yigitten gelen derin bir ahhhh sesi ve eliyle kolunu tutmasi kendime getirfi beni..
- Ne oldu?? Bu ne?? Vuruldun mu? Yigittt aman Allahim yaralisin?? Yigitttt!!!!!
Gözlerim agla artik hakettin çünkü... Birkaç saat icinde hem ölümü ,hem doğumu yaşamak bu olmaliydi. Derin bir nefes verdim..
- Çok şükür yasiyorsun. Neden söylemedi bu adamlarin.. Beni neden bu kadar üzdünüz. ? Ölüyorum zannettim..
Yigit ne söyleyecegini bilemiyordu. Bu kadar dagilacagini tahmin etmedim.
- Nasil tahmin etmezsin? Ne demek tahmin etmedim??
Sanirim beraber olmaya başladiktan sonra ilk kavgamizdi . Yigitin anlamsiz bakan yüzünde mutlu bir gülümseme oluştu.
- İlk kavgamiz...
İnanmiyorum sana şu an bunumu düşünüyorsun.? Ne varmiş ilk kavgamizsa.?
Yigit ,Sinana başiyla dışari çikmasini işaret etti. Sinan başini salladi ve çikti. Bense ne oldugunu anlamaya çalişiyordum.Dizlerimin üstünde Yigitin yaninda oturuyordum. Bir anda yarali oldugu geldi aklima. Üzerine bir tişört atmişti. Ama belden yukarisi çiplakti. Elimi tişörtüne attigimda çiplakligi ortaya çikmişti.. Vücuduna bakacak halim yoktu. Yinede gözlerim kayiyordu. Dikkatimi koluna vermeye çalişarak
- Bu nasil oldu? Beni Emir aradi. Senin sesini duydum. Silah sesinide ...
Aglamaya basladim. Ellerimle agzimi kapatiyordum. Yaşlarim parmak aralarimdan süzülüp Yigitin üzerine damliyordu.Saglam olan koluyla beni kendine çekti ve gögsune bastirdi. Ama ben hiçkiriklarimi durduramiyordum.Ellerimi vücuduna sarmiştim. Huzur buydu,mutluluk buydu!!! Yigitin yarali olan eli gögsünun üzerindeydi..
- Çok korktum.. Cokkk.. Seni seviyormusum..
- Neee!!!
- ..Muşsun öyle mi??
- Kapat çeneni Yigit kapat...
Yigit kahkaha atarken bir taraftanda caninin yandigini anliyordum.. Yüz şekli degisiyordu. Buna ragmen gülüyordu.
- Küçük bir siyrik. En fazla bir haftaya geçer. Sinan üzerinde antreman yaptigina göre artik benimle devam edebilirsin. Yanliz başka biriyle antreman yasak sana.. O şeref bana ait.. Şu pozisyonlari geliştirmeliyiz..
- Gerçekten iyisin degil mi?
- İyim birseyim yok.. Antreman için sabirsizlaniyorum.
- Bu halde hiç birsey yapamazsin?
-Sen öyle zannet.
Daha sözümü bitirmemiştim ki belimden kendine çekti . Dudaklarimiz birleştigindeki an ise tarif edilemezdi.. Yigit bu anin büyüsünü yaşarken bense " ya onu kaybetseydim" diye düşünüyordum.. Yigit yarali olan kolunun acisina aldirmadan elleriyle yüzümü kavradiginda
- Dur canin yanacak .diyebildim mirildanarak.
- Birsey olmaz.
Bir elim Yigitin ensesine gittiginde ise kendimi yatagin üzerine yatarken buldum.. Tek eliyle tutmasina ragmen beni kontrol ediyordu. Belkide etmesine izin veriyordum.. O anın büyüsüne birakmiştim kendimi.. Burda olmak bile mucizeydi benim için.. Yillarca annemin babamin geri dönecek hayaliyle beklerken gelmeyeceklerini anladigimdaki çareresizligi Yigittede yaşamıştim. Ama o gelmişti. Bense kendimi onun kollarina birakmiştim.. Anlar sadece bir kez yaşanirdi ,tekrari yok,dönüşü yok ... Sadece mutlu olmaliydik.. O yüzden teslimiyetti aşk,şartsiz ,koşulsuz,sebepsiz teslim olmak değil miydi?
Kapinin tiklatilmasiyla Yigit " bir dakika " dedi.. İstemeyerekte olsa kendini benden uzaklaştirirken toparlanmama yardim etti. " Gelll!!" dedikten sonra kapi açildi. Korumalardan biriydi bu.Sinanda yanindaydi.
- Abi adresi bulduk.
- Kimmiş peki.
Koruma ve Sinan ayni anda bana bakti. Yigit
- Söylesenize oglum. Hadi...
- Abi adresleri elimizde istersen gidip ,konuşturalim. Kimlermiş,nelermiş,dertleri neymiş ögrenelim .
- Tamam ama iyi bir plan yapin. Bu kadar ortada olmalari garip. Emin olmadan hamle yapmayin.
Sinan söze karisarak
- Çok zeki olduklari belli. Benim telefonumu alip seni aradiklarina göre bayagi bi zekiler.
- Sen telefonuna nasil sahip çikamadin . Onun hesabini soracagim daha . Dur sen..
- Telefonumu ayni telefonla degistirmisler ne zaman oldugumu bile bilmiyorum. Eve gittikten sonra desem heryer kilitliydi. Alarm vardi. Dısarida ise kalmadim holdinge gittim sonrada ev..
- Demekki iki ihtimal var ya evde ya holdingde.. Holdingse ,orda adamlari var. Köstebegimiz hayirli olsun. Yok eger evdeyse alarm varken girip çiktilarsa güvende degiliz demektir..
- Aynen iki ihtimal.. Beni bile kandirdilarsa..
- Burasi ne kadar güvenli ??
- Telefon çekmiyor. Zaten hepsi kapali.. Nerdeyse dumanla haberleşicez.
Bir anda kahkahayi patlatti Sinan..Bana döndükten sonra
- Yenge sen niye hirpaladin beni?
- Birde utanmadan soruyor musun? Seni sevmiyorum. Sebepsiz.. Eger Yigite birsey olsaydi ölmüştün.
Sinan donmuş bir ifadeyle yüzüme bakti.
- Birdi iki oldu bunlar..
Yigit bir kahkaha daha atarak. - Oglum yengenle düzgün konuş . Akşam benide hirpaladi biraz..
Yigit anlamli bir gülüş firlatti..
- Artik konuyu degistirelim. Yediginiz dayaklari övmeniz bittiyse. Kim bunlar ve ne istiyorlar?
Yigitinde Sinaninda ifadeleri sertleşti. Yigit sohbeti bitirmek istercesine
- Bulucaz ve hesap sorucaz. Hepsi bu. Sen üzülme artik..
Şimdilik konuyu kapatmaliydim. Yigit çok yorgun görünüyordu. Bende çok yorgundum. Sadece Yigitin omuzunda uyumak istiyordum.. Yigit konuyu toparlayip kapatmak için son bir hamle yapti.
- Sinan gündüz gözüyle adamlari alamazsiniz. Saglam bir ekip kur. Adresi takibe al. Holdingide incelemeye aldir. Biran önce köstebegi bulmaliyiz.Holdinten giden e_mailleri incelet. Şirkete ait telefonlarin aranan ve arayan kayitlarini incelet.. Gece oluncada adamlari toplayin. Yanliz her zamanki yere degil farkli bir yere götürun. Bu kadar şey bilen o adreside biliyor olabilir. Ayrica sonuncu ve en önemlisi burasi. Halen daha benim peşimdeler.Burayi güvene al ama çok kalabalik olmasin. Dikkat çekmeyelim. Geliş gidişleri dikkatli yapin..
Yigiti ikiside dikkatli dinliyordu. Tabiki bende.. Hem yakişikli hem zeki...
Sinanla koruma disari çikip kapiyi kapattilar. Yigit bana dönüp
- Nerde kalmıştik?? dedi..
- Uyku da...
- Ne uykusu??
- Hadi dinlenmen lazim. Yorgun görünüyorsun.
Yatagin yastigini düzelttim. Onu omuzundan tutup yavaşça yataga yatirdim. Bende başimi omuzuna koyup gözlerimi kapattim..
- Bu kadar mi? dedi Yigit.
Gulumsedim .
- Bu kadar daha ne olsun.. Birkaç dakika önce seni kaybettim diye ağliyordum. Birakta tadini çikarayim. Uyu simdi..
- Emredersin aşkim.. Nasil istersen.. Ama birgun odama geleceksin..
Dahada sıkı sarildim.. Ve gözlerimi kapattim..
*****
Kaç saat uyumuştuk bilmiyordum. Dizimde bir aci hissettim. Yigitin yüzüne baktim. Uyuyordu bebekler gibi hemde. Yanindan hafifçe siyrildim. Pencerenin önüne gittim. Disari baktim. Garip birsey vardi. Korumalar yoktu. Emin olmak için bugulanmiş cami tekrar silerek daha dikkatli baktim. Yoktu evet gercekten yoktu. Yigit uyanmişti.
- Ne oldu? diye sordu.
- Korumalar yok!!! Nerdeler bunlar. Sinanlami gittiler.
- Hayir hepsi gitmiş olamaz.
- Ama yoklar burda.
Yigit yerinden kalkti. Bir eliyle diger bileginden tutarak yanima geldi.
- İste ordalar baksana..
O kadar iyi kamufle olmuşlardi ki görememiştim.
- Burayi ögrenmiş olabilirler mi?
- Hayir olamazlar.
- Daha önce kullandiniz mi?
- Evet ama...
- Bilme ihtimalkeri yüksek. Bence burdan gitmeliyiz. Hemde hiç ummadiklari bir yere.
- Nereye?
- Eve mesela..Oraya gidecek kadar aptal oldugumuzu düşünemezler.
- Ama gidecegiz.
- Yaniii... Sen her kaçtiginda yatla açilmiyor muydun?
- Evet ama yat kismini geçsek..
- Bence geçmeyelim. Eger holdingte köstebek varsa ve haberi alirlarsa yani gityigimizi yatla..
Yigite bakisimdan anlamisti ne demek istedigimi..
- Şimdi anladim. Hedef şaşirtiyoruz desene.. Seninle çok güzel işler yapacagiz desene...
- Bilemiycem artik..
- Bak sen nazda yapiyoruz. Zor askim benim..
Yigit kapiyi acti. Bir islik çaldi. Agaclarin arasindan korumalar çikmaya başladi. Yanlarina gitti. Giderkende " sen burda kal" dedi. Yanlarina gitti. Onlarla on dakika kadar süren bir konuşma yapti. Yanima geldi
- Hadi gidiyoruz. Plani uygulayalim..
Üzerimize birseyler aldik. Klubenin arka tarafina dogru yürüdük. Onbes dakikalik bir yürümeden sonra su sesi duymaya başladim. Bir irmak vardi. Oraya baglanmis bir tekne.
- Demek bununlami geldiniz? Bende o kadar yolu bu halde nasil geldin diyordum.
Yigit fark ettirmesede gergindi. Bir eliyle elimi tutuyordu. Diger elini kullanmiyordu. Tekneye bindik. Sadece ikimiz vardik. Korumalar sanki Yigit varmiş gibi geldigimiz yoldan devam ederek ormana girmislerdi. Yigitle tekneye bindik. Motoru çalistirdi. İrmakta yavasca ilerlemeye basladik. Sehre yaklastigimizda sig olan bir yere yaklasti Yigit. Luks olmayan bir araba bizi bekliyordu.
- Napicaz simdi.
Tekneden inip arabaya dogru yürümeye başladik. Arabaya bindik.. Yigit telasliydi.
- Acele et Ala..
- Planimiz ne??
- Planimiz söyle. Aslinda plansiziz .. diyerek bir kahkaha atti..
- Yigitttt!!! İstersen kizdirma beni..
- Tamam tamam... Ayni eve gidiyoruz. Sinan holdingte yatla çiktigimi yayiyor olmali şu an. Yat marinadan ayrildi. Bana benzer biri bindi yata. Yat ayrildiktan sonra iki tane tekne ayni anda marinadan ayrildi. İki kişinin ayni anda bir numaraya mesaj attiklarini öğrendi. Numarayi araştiriyorlar. Bizse burdan direk malikaneye degil başka bir eve gidiyoruz. Güvenligi biz yokmuşuz gibi azaltacaklar.Biraz zaman kazanicaz.
- Peki malikaneye girdigimizi görürlerse?
- Hayir onuda ayarladik.
- Vayyy ne ara yaptin onu.
- Bazan böyle önlemler aliyorum
- Dikkatli olmaliyiz.
Malikaneye yaklastikca heyecanim artmisti. Malikaneye giden son duzluge geldigimizde Yigit yola sapmadi. Yan yola girdi. Merakla izliyordum. Yolu dolandirdi. Malikanenin arka tarafina denk gelen yerde durdu. Korumanin biri agacin arkasinda bizi bekliyordu. Yigit
- Hadi Ala.. Hizlica iniyoruz.
Araba durunca seri hareketlerle indik. Koruma ayni hizla arabaya bindi ve hic birsey olmamis gibi devam etti. Yigit elimi tuttu. Agaclarin arasindan malikaneye girdik. Girdigimiz yer bulunmasi zor ama bilen icin çocuk oyuncagiydi. Arka kapi gibi ama daha gizliydi. Şifreli girilen bir kapiydi. Yigit şifreyi girdi. Kapiyi açti . iceri girdik.Uzun koridorlardan geçtikten sonra mutfaga gelmistik. Evdeki herkes izinliydi. Gercektende Yigit yatla gitmiş görüntüsü verilmisti. Mutfaktan çikip salona ulastik. Yigit etrafa bir baktiktan sonra merdivenleri çikmaya başladik. Yigit önde ben arkada.. Elimi tutmuş sımsıkı kavramisti.. Kolunun acisi hafiflemisti. Asagi dogru birakmisti. Üst kata çiktigimizda yatak odasinin oldugu yere yöneldik. Koridorda yine ayni tablo vardi. " Kaplumbaga terbiyecisi" Hafifce gülümsedim. Yigit geri döndü.
- Ne oldu? Yine ne geldi aklina?
- Hiç.. İlk kez buraya geldigimde bu tablo dikkatimi çekmisti. Gizlice girdigim eve şimdi senin ellerini tutarak ayni resmin önünden geçerek giriyorum..
- Hayat garip degil mi?
- Evet garip aşkim..
Yan yana yürüyorduk. Odanin kapisina geldigimizde Yigit kapiyi açti ve bana öncelik verdi. Tekrar bu odaya girmek nasil guzel bir mutluluktu... İçeri girdigimizde birden Yigitin beline sarildim. Şaşkindi.
- Dur dur .. Ne oldu?
- Bilmiyorum. Ama seninle bu odaya girmek nasil guzel birseymiş.
- Yaaa...
-Hi hiiii... Önce bir duş alalim sonra ..
- Sonraaa...
- Çok açım birseyler yiyelim.
- Hadi yaaa..
- Ne oldu? Neden oyle dedin.
- Beraber duş aliriz diye demistim ama..
- Bence deme.. Sen yan odaya git..
- Odamizdanda kovulduk..
- Sen burda kal Yigit ben giderim. İstersen kendi evimede giderim.
- Sacmalama . tamam gidiyorum.
Yigit odadan çikti. Yaklasik kirk dakika geçmişti.Duşumu alip giyinmiştim. Kapi tiklatildi.
- Efendimmm..
Sesi duyunca Yigit kapiyi açip içeri girdi.
- Hazir misin?
- Hazirim...
Yanima geldi . İki elini belime sardi. Saclarimi kokladi.
- Mis gibi olmuşsun.. Hadi bakalim yemegimizi yiyelim. Madem açiz..
Boynuma bir öpücük kondurdu. Ve o kisik sesiyle
- Çok açim çokkk...
Elimden tutup kapidan çiktik. Merdivenlere yaklaştikça egilip koluna baktim.
- Nasil daha iyi misin?
- Seninle her şekilde iyim..
Merdivenleri ortaladigimizda kapinin çalan zili ikimizide mih gibi çakildik. Burda oldugumuzu bilen sayili kisiler vardi. Yigit hizlica merdivenlerden indi. Ve kapinin kenarindaki bosluktan disari bakti. Şaşirmisti. Bana döndü.
- Nerden ögrendi ki burda oldugumuzu?
Bense anlamsizlasmis gozlerimle ona bakiyordum...