Kulaklarimi sağir edercesine patlayan silahlar.. Ne zaman buralara gelmişti ki..
Bana en yakin olan Sinandi. Kafami yere egmiştim, kiprdayamiyordum.. Yigitin başucuma gelip
- İyi misin?? Alaaa!!! Vuruldun mu? dedigini hatirliyorum.Kafami kaldirdigimda Sinan in elinde silah vardi. Bir taraftan bana bakiyor ,bir taraftanda etrafi kolaçan ediyordu. Silah ve Sinan?? Hiç fark etmemistim. Acaba Yigitte taşiyor muydu?
Alp koşarak aşagi indi.Oturdugum yere yanibaşima diz çöktü.
- Canim.. Ala iyi misin? Birseyin var mi? Bana bak.?
Bir taraftan soru sorarken bir taraftanda yerde kan varmi diye bakiyordu. Sesindeki korku ve telas beni dahada ürkütmüştü.
Yigit kara olan gözleri dahada kararmişti. Öfkeden kuduruyordu.
- Nerde burdaki korumalar Sinan?? diye bagirdi.Sana dikkatli ol demedim mi? Neyse sonra konusacagiz. Hadi yukari çikalim. Önce tedbir alalim. Durum degerlendirmesi yapalim..
Sinan ve Alp itiraz bile etmediler. Onlarda korkmuştu. Belki kendi hayatlarindan,belkide benim hayatimdan..
Oldugumuz yer sakin bir mahalleydi. En fazla 4_5 katli olan binalar yanyana inci gibi dizilmişlerdi.Binalarin pencerelerinden insanlar bakmaya başladi. Kimi perdenin arkasindan ,kimi balkona cikarak.. Çok genis olmayan yolda fazla arabada yoktu..
Alp beni tutarak ayagi kaldirmaya çalisti.Ona tutunarak ayakta durmaya çalişiyordum. Sanki dizlerimden aşağisini hissetmiyordum. Alp elini belimden destek.alarak tuttu. Bense onun ceketinden tutmaya çalişiyordum.Birden sendeledim. Alp beni tutmaya çalişirken Yigitin beni kucakladigini farkettim. Merdivenleri nasil cikiyordu bilmiyorum. Yürümek istiyordum ama cesaret edemiyordum. Alp kosarak geldi ve kapiyi acti. Yigit beni odama götürdü . Arkadan Sinan da evi girdi.
Yigit beni yatagima oturttu. Kendimi sakinlestirmeye çalişiyordum. Bir aglama krizi daha geçirmek istemiyordum. Yigit
- Nasilsin? İyisin degil mi?
Sadece kafami sallayabildim. Yüzümu iki elinin arasina aldi. Sanki iyi olmadigimi biliyordu.
- Degilim hiç iyi değilim. Hemde hiç..
Gözyaşlarim yine durmuyordu. Beni dinlemiyorlardi. Birden hickirarak ağlamaya başladim. Yigitin boynuna sarildim.. Ben yatagin üzerinde oturuyordum. Oda yanimda ,ben ona sarilmis ve zamanin bitmesini istemiyordum. Böyle bir anda sadece onu istiyordum. Az once sinirden delirmis adam gitmiş yerine şevkatli biri gelmişti. İceri Alp girdi. Elinde bir bardak su vardi. Yigitin suya uzandigini fark ettim. Bardagi aldi ve beni geri çekti. Hiçkiriklarim arasinda bir yudum su icirdi. Alp çikarken kapiyi kapatti.. Yigit bir eliyle sariliyor diger eliylede saçimi oksuyordu.
- Bitti. Sakin ol. Agla agla ama bitti biliyorsun. Ben varim yaninda.Seni yanliz birakmamaliydim. Hataliyim. Özür dilerim Ala.. Özür dilerim. Bunu kimse bir daha yapamiycak. Hiç kimse...
Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum. Ama onun kollarinda sakinleşmiştim. Huzur neydi? Sevdiginin ,seni sevenin kośulsuz yaninda olmasimiydi... Sanirim öyleydi..
Yigit bir an duraksadi.
-Bana iki dakika ver. Hemen geliyorum. Elleriyle yine yüzümü kavradi.
- Hemen gelicem...
Yigit yanimdan ayrildi. Salona Sinanin yanina gitti. Kapim tam kapanmamisti. Aralikti.Yigit ,Sinanin yakasindan tuttu.
- Ben sana dikkat et demedim mi?Tehditleri unuttun mu? Eger ona birsey olsaydi seni 9ldürürdüm duydun mu? diye kisik bir sesle bağirdi. Benim duymami istemiyordu. Daha fazla korkmami istemiyordu sanirim. Her ne kadar gizlemeye çalişsada anliyordum.
Yatagimin üzerinde dizlerimin üstünde oturuyordum.Kucagima yastik almis sariliyordum. Yigitin yerini tutmuyordu ama ...
Yigit ,Sinana birkac direktif daha verdi. Sinan pencereden dışariya bakmaya başladi. Ortaligi kolaçan ediyordu. Yigit Sinanin yanindan ayrildi. Karsidan bana bakti . Odama geldi ,kapiyi kapatti.. Yavaşça yastigi kucagimdan aldi. Yanima oturdu.
- Birkaç saate ihtiyacim var. Bugun olanlari unutturacagim sana. Sen sadece bana güven ve uyu.. Yastigimi düzeltti. Uzanmama yardim etti. Yanima yatti. Gögsune başimi yasladim.. Çok yorgundum. Ruhum yorulmuştu. Uykuya dalmam çok vakit almadi. Ne kadar uyudum bilmiyorum.. Kapi tiklatildi.. Sinan kapiyi hafifçe araladi ve
- Yigit hersey hazir. Gidebiliriz.
- Tamam.. Geliyoruz.
Yigit yanimdan hafif dogruldu. Alnima bir öpücük kondurdu.. Benim uyudugumu zannediyordu.Ama uyanmaya gücüm yoktu.
- Aśkim.. Bundan sonra kimse seni üzemiycek.. Papatyam... Bunu yapan bedelini ödeyecek..
Dudaklari alnimda sessizce fisildiyordu. Başimi hafifçe yukari kaldirdim. Yigit gözlerime bakti.
- Gidiyoruz.. Gel benimle.. Birkaç parça eşya alalim..
- Nereye gidecegiz?
- Sevecegin bir yere.. Sadece sen ve ben.. Birkaç günlüğüne...
İtirax etmek bile gelmiyordu. Belki iyi gelirdik birbirimize. Yigit yataktan yavasca kalkti.. Elimden tuttu. Kalkmama yardim etti. Dolabimi açtim. Birkaç jean,tisort , bir iki sweat ... Küçük bir çanta yaptim. Yigit esyalarimi verdigim çantaya koyuyordu.
- Hazir misin?
-Evet...
Yigit kapiyi açti. Alpi göremedim.
- Alp???
- Guvenli bir yerde merak etme.. dedi Sinan..
Kapiyi acip merdivenlerden inmeye başladik.. Acaba yine tekneyemi götürüyordu beni. Onun sıgınaği denizdi. Yine saçma olaylarla uğraşmak istemiyordum. Sakin sayilabilecek bir hayatim vardi. Ama artik hergun bir aksiyon yaşiyordum. Nereye kadar gidecekti. ? Nasil bir hayatin kapisindaydim.?
Asagida duran arabaya geldik. Korumalar dikkatimi çekti. Yigit direksiyona geçti. Ben yan tarafa bindim.. Alinan onlemlere şaşirmistim.. Bildigim sokaklar bile yabancilaşmışti. Bu sokaklar var miydi? Ben neden bilmiyordum?
Akşam olmak üzereydi. Kaç saat gittik bilmiyorum. Sanirim bir ara uyumusum. Bir ciftlik kapasindan girdik. Bir göl kenarina gelmistik. Göle yakin bir yere kondurulmus kucuk bir ciftlik evi.. Çok güzeldi. Yan tarafinda bir at ahiri vardi.. Burasi harika bir yerdi. Arbadan indim.. Göle dogru yürüdüm.. Gölün kenarlarinda ve ciftlik evinin arka tarafinda ki çam agaclarinin kokusu genzimi yakiyordu.. Ciğerlerime çektim. Yigit arabadan indi. Yanima geldi.
- Begendin mi?
- Ben yata gideriz diye düşünmüştüm.
- Evettt.. Anlasildi toparlanmisiz. Lafimizida soktugumuza göre..
- Yooo hicte bir kere. Tahminlerimi soyledim.
- Yanilacaksin hemde çok yanilacaksin.. Şaşiracaksin..
- Görecegiz.
- Göreceksin..
Yigitteki özgüven beni delirtmişti.
- Çok aciktim ben. dedi Yigit..
Bende acikmistim. Yigit çantami aldi arabadan. Elimden tuttu. Beni eve götürdü.
Evin etrafinda korumalar vardi. Belli belirsiz her yerdeydiler.
- Bu kadar insan neden? Niye böyle oldu?
Yigit elimi birakmadan konuşmaya başladi.
- Konuşmamiz gereken şeyler var. Ama şimdi degil. Yarin. Önce seni doyuralim . Sonra bir güzel dinlen. Sabahta konuşuruz.
Basimi salladim.
- Nasil istersen..
- Neee??
-Ne neeee??
- Şaşirdim hemde çok.. Avukat Hanim hiç itirazsiz kabul ettin. Bugünün tarihini bir yere kazimaliyim..
Yigit elimi birakti. Çantami köşedeki komodinin üzerine birakti. Mutfak oldugunu sonradan fark ettigim yere gitti. Eline bir çaki aldi.
- Hadi gel!!
-Nereye gidiyoruz?
- Gelll!!!
Yigiti takip etmeye başladim. Gölle çiftligin arasinda duran ağacin yanina geldi.. Ve birseyler yapmaya başladi.. Gercektende bugunun tarihini kaziyordu. Gülmeye başlafim. Yigit geri döndü bakti. Bana göz kirpti. Kaç saattir gülmeyen yüzü benimle gülmüştü. Birkaç dakika sonra beni çagirdi.
- Gel yanima..
Yanina yaklaştim. Gerçekten bugunun tarihini kazimisti agaca..
20 EYLÜL 2018
ALA ❤ YİĞİT
Agacin önunde durdum. Ne yapacagimi bilemiyordum. Ellerimi çenemin altinda birleştirdim. Yigit in sesini duydum kulaklarimda..
- Bugun milad artik. Hersey degisecek hrmde hersey.. Sen ,ben hayatimiz.. Sadece bana güven..
Geriye döndüm.. Ellerimi beline sardim. Bir eliyle bana sarilirken ,diger eliylede gözlerimin önüne gelen saçlarimi düzeltiyordu.
- Milad olacak..
Yigit bunlari fisildarken g9zleri yine dudaklarima kayiyordu. Sanki hipnotize olmuş gibiydi. Atese ucan pervane gibiydik. An durmuştu.. Biz orda hapsolmuştuk.. Gunlerce böyle kalabilirdim. Birden duydugumuz bir sesle irkildik. Yigit mirildandi.
- Tam sirasiydi..
Bense gülüyordum. Kendimi durduramiyordum.
- Gülme..
- Tamam başka birsey söyle onu yapiyim.
Kafasini çevirip
- Ne var? dedi.
Hersey kontrol altinda Yigit Bey.. Ayrica yemekte hazir..
Yigit adamini onayladiktan sonra bana döndü.
- Olurrr.. Başka seylerde isterim bellimi olur..
Yüzüne şaşkin bir halde bakiyordum..
- Gel hadi gel.. Yemegimizi yiyelim..
Elimden tuttu sanki ben yaramaz bir çocuktum heran kaçacakmis gibi iyice kavramisti. Yemek verandaya hazirlanmisti. Daha önceden talimat verildigi belliydi.Çok açtim gercektende..Her zaman kibardi. Sandalyemi çekti. Tabagima yemeklerden koymaya baśladi. Yemegin ne oldugu umrumda bile degildi.Sadece yiyordum.. Yigitse beni seyrediyor arada tabagindan birseyler yiyordu.
- Burasi cok guzel biryermiş.Ben deniz beklemistim.Ama bu daha iyi. Ama şu agacin altinda bir salincak harika olurdu aslinda.
- Salincak mi istiyorsun?
- Hayir. Sanki huzurlu konsept tamamlanirmis gibi geldi. Ama eksik birseyler var daha..
- Farkindayim. Zamanla tamamlanacaga benziyorlar.
Hafifce gülümsedim. Yigit herseye elimin degmesini istiyor gibiydi.
-Sabah atla gezelim mi?
- Gercekten mi??
- Tabi ki.. Birkaç gün burdayiz. Küçük bir kaçamak iyi gelir ikimizede.
Verandadaki koltuga oturmustuk. Yemekten sonra kahve içmiştik. Çok konuśmamistik . Uykumun geldigini fark ettim..
- Artik yatalim mi?
Yigit yüzüme bakti.
- Tabi ki.. Buraya dinlenmeye geldik.Yerinden kalkti elimden tuttu bir kez daha . Salondan gecip bir odaya girdik. Basit ,bir o kadarda şik eşyalar vardi. Çok sade ama huzur veren bir odaydi. Yigitte benimle odaya girdi. Arkami döndümde
- Agacin altindaki sohbetimiz yarim kalmisti sanirim .
Bense şaşirmistim. Elimden tutup kendine çekti. Dudaklari dudaklarimdaydi. Dur demeliydim. Nereye gidiyorduk. Birden uzerimdeki hirkami asagi dogru çekerek çikardi. Boynuma dogru kaymaya baslayan dudaklarina söz geçiremiyordu.Belimde olan eli sivanan tisortumden iceri dalmisti bile.. Beni daha çok kendine çekmişti. Ve kulagima beni cezbeden fisiltisi ulaşti.
- Bizim için milad olacak demiştim....