Bir yangin yeri ala yüregim
Git desem olmuyor
Kal desem olmuyor
Özlerken hayati duran
Yanindayken kacan
Ala yüreğim...
Yiğite sarildikca hoyrat bir rüzgara yakalanmis gemi gibiydim. O ise bir limandi sanki.. Kim bilebilirdi ki en cok kacmak icin savastigin ,en güvenli limanin olacak.Yorgundum cok yorgundum. Beni yoran başima aldigim darbelermi,yüreğimden yediğim darbelermiydi? Sanirim huzur evimi bulmustum.. Huxur bu olmaliydi. Yillardir boyle bir sukunet hissetmemistim. Yigit kolumu ileri doğru uzatti.
- Hisssttt simdi sakin ol tamam mi? dedi.
Az sonra kolumda hissettigim aci... O bile Yigitin gögsünden kaldiramamisti beni. Ne kadar uyumustum bilmiyorum.Uyandigimda Yigitle Alpin konusmalari geliyordu kulagima.Yigit
-Biraz arastirdim .Bunlar pek tekin degiller. Ala yi buldugumda adam kaçarken bunu yanina birakmiycam diyordu. Eve gitmeniz cok riskli.
-Napalim hayatimiz boyunca her kötü adamdan saklanacak miyiz?
-Tabi ki hayir.Bu oyle birsey degil.Birkac gun biz bu olayi halledene kadar benim evimde kalin. Oradan daha guvenli bir yer yoktur emin ol.Adamlarim hallederler. Sonra yine gidebilirsiniz.
-Ben kabul etsem bile Ala kabul etmez.
- Zaten bu onun iyiligi icin. Ya bugun onu bulmasaydim.Ne olacakti düşündün mü?Adam onu öldürecekti. Manyak bu.Adi bir suçlu. Alayi ikna ederim ben.Ama sensiz gelmez.Sende gelmelisin.Seninde can guvenligin yok.
-Ala uyansin. O ne derse o...
Uyandigimi belli eder hareketle kafami çevirdim.Alp diye seslendim.Alp yanima geldi.
- Ala biz Yiğit Beyle biraz konustukta. Bu adamlar varya sana saldiran pek tekin tipler degil.Birkac gun kendisinde kalmamizi teklif etti. Bende senin fikrinin önemli olduğunu soyledim . Ne dersin?
Kafami Yigite çevirdim. Neden böyle istedi ki diye düşündüm. Yigit bana dogru birkac adim atip
- Can güvenliginiz yok.Birkac gün misafirim olun. Bu olay çözülene kadar.Bu adamlar adi suçlu. Oyle hak hukuk anlamazlar. Lutfen ...
O lutfende oyle bir duygu vardi ki.. Yalvarir gibiydi. Sanki hayir desem surukleyerek götürecek gibiydi.Alpe baktim. Oda boynunu eğip hakli der gibi bakti.
- Tamam o zaman .Birkaç gün sadece...
Bu sözü duyan Yiğit telefonu eline aldi ve odadan cikti.
*****
O gece hastanede kalmistim. Kapida iki korumanin olduğunu odadan cikarken fark ettim.Tekerlekli sandalye getirmislerdi ama ben yürüycem diye inat etmiştim. Tam asansörün önüne geldiğimde odada ailemden kalan ( ailem olmayan ailem) kolyemi unuttugumu fark ettim. Alp ben alip geliyorum derken Yigit yaklasti yanima.. Alp beni onun kollarina teslim ederken ayakta duramiyordum bile. Yigit bir eliyle belimden tutarken diger eliylede elimi tutmustu. Nasil bir ürpertiydi anlatamam.İlk kez elimi böyle sıkıca tutmuştu. Belimdeki eli sanki belime sarilmiyor ,beni kendine adeta mühürlüyordu.Asansöre bindiğimizde bir elimde asansore tutundum. Cok yorgundum,bitkin ,bir o kadarda çaresiz.. Dizlerimin bağinin çözüldüğünü hissettim.Bunu Yigitte fark etmis olmali.Bir anda beni kucağina aldi.
- Saril bana...Sıkı tutun.
İki elimle boynuna sarilmistim. Beni kucaginda bebek narinligiyle taşiyordu. Bu beni dahada kizdiriyordu ama çaresizdim.Ayrica Alp in hayatida tehlikedeydi. Ofkem kendimemi yoksa Yiğitemi bilmiyordum. Kaç kadini daha böyle taşimisti.? Niye bu kadar iyi davraniyordu bana? Yada bizi alt etmenin farkli bir yolumuydu? Kafamdaki onlarca soruyla asansörden indik. Kucagindayken kokusu ustume sinmisti . Cigerlerime kadar işlemişti sanki..
Peki bu hayatsa bugüne kadar aldiğim nefeslerim neydi?
Beni dikkatlice kapinin önündeki arabaya yerleştirdi.Kendiside dolasarak yanima oturdu. O sirada gelen Alpte ön tarafa geçti. Yigitin çalan telefonu sessizliği bozdu.
- Tamam siz devam edin .dedi.
Telefonu kapattiktan sonra açiklama ihtiyaci duydu sanirim.
- Sizin adamlar .. Sanirim izlerini bulmuslar.
Alp arka koltuga basini çevirince göz göze geldik birbirimize baktik.
Bazen sessizlik en guzel anlaşmadir. Bir bakış ,bir nefes...
******
Birkaç gün önce gizlice girdiğimiz evin bugün ön lapisindan giriyorduk. Hemde Yiğit Hanoğlu nun arabasiyla. Kader bu olmaliydi belkide.. Kader neydi ki,savastiklarina siginirken,sevdiklerinin olmamasi mi??
Arabanin kapisini Alp açti. Yigit
- Bir dakika ..
dedikten sonra yanima geldi ve tekrar tekrar kucagina aldi.Elimle durdurmak istesemde beni cidfiye bile almadi.Merdivenleri çikarirken
- Yeter artik bana sakat muamelesi yapma. Yürüyebiliyorum ben..
- Ben sana yürüyemiyorsun demedim.Şu an bitkinsin ve merdivenler var. Bu kadar huysuz ve inatçi olma..
Benmi inatçi ve huysuz der gibi yüzüne baktim.Beni bir odaya götürdü.Odanin kocaman boydan boya penceresi ve birde balkona açilan kapisi vardi. Beni yatagin uzerine birakirken bir taraftanda yastikla sirtimi destekledi.
-Biraz dinlen .İstersen duş al.Sonrada birseyler yersin. Bizim Alp le halletmemiz gereken işimiz var dedi.
Sonra çikip gitti.
Ne kadar kizsamda banyo fikri iyiydi sanirim.Yerimden yavaşça doğruldum. Sakin ve küçük hareketlerle banyoya girdim. Soyunmaya başladim. Banyonun kapisini aralik biraktim. Bayilma ihtimalime karşi.. Neredeyse çiplak haldeydim ta ki kapidaki sesi duyana kadar...
- Kim var ordaaa??
Kimse yoktu.Bencede olmamaliydi çünkü çiplak gibiydim.Ses gelmeyince duşa yöneldim ve odanin kapisinin sesini duydum.
"Taaakkkk.....