Uzun bir yolsa hayat ceplerimizde birkaç ani.. Belki mutlu günlerimizi bir cebimize ,mutsuz anilarimizi arka cebimize koymuşuzdur. Önce mutlu anilari görmek umut olur .. Yoldaki duraklar dinlenme tesisleri gibidir. Bir süre mola verip hayata ,kararlar vermek ,yola kiminle yada kimlerle devam edecegimiz tercihini yapmak için. Aslolan kendimiziz. Ara yollar gibi görünsede herkesin ana yolu vardi. Bir örümcek ağı gibi bulusup ,kesisen yollar.. Molalarda rastlastigimiz hani elektrigimiz tuttu dediklerimizle birlestirip yollari devam ederiz. Ya bu yön dogru degilse? Düşe kalka yinede gideriz.. Yolun sonuna ise elini tuttugumuz yoldaslarimizla belkide kaderdaslarimizla variriz..
Artik tesaduf diye birsey varmi yoksa kadermi bilemiyordum. Bu kadar yanliz ve mutsuz insanin biraraya gelmesi tesaduf olamazdi.. Hayir hayir kader diye birsey vardi.
İlk adimlari atmistik. Kocaman bir buzdagi vardi onumuzde eritmemiz gereken. Yuzeyselde az bir kismi gorunsede buz daginin asil buyuklugunun okyanusun derinliginde oldugu bilinir. Bizim yaptigimiz ilk adimi atip kapilari aralamakti. Belkide sancili bir donemin baslangiciydi bu..
Aile oluyorduk.. Gitgide büyüyorduk. Yigitle Yagmur bulusmasinin ,bu kavusmanin ardindan bahceye ciktilar. Oturdugum yerden onlari izliyordum. Belki tutsakligin kelepcesi kirilmisti ama henuz tamda özgürluklerine kavusmamislardi. Onlari izlerken aciktigimi fark ettim. Sanirim mutluluk beni aciktirmisti. Ama burdada kalmak istemiyordum. " Evimi özlemistim". Yagmurda özlemisti eminim.. Teyzemi aradim. Yigitin evine gidip birseyler hazirlatmasini söyledim. Küçük bir aile yemegi olmaliydi bu.. Teyzem buyuk bir zevkle kabul etti. Gözüm birden agacimiza takildi. Ne kadar guzel görundu. Hizlica disari ciktim. Alpte eline kahvesini alip arkamdan geldi. Bahcenin ilerisine gittim. Bir ibrik buldum. İcine tasana kadar su doldurdum.Cok agirdi tasimakta zorlaniyordum. Alp yanima yaklasarak
- Ver ver.. Agirligi senin kadar zaten. İyice diyetemi girdin. Kurudun gittin zaten..
- Yalan söylüyorsun. Ne zayiflamasi baksana kilo aldim..
- Yuhhh Ala... 35.5 beden kaldin. Yakinda görünmez olacaksin..
Agacimizin yanina kadar gülüserek geldik. Sesimize Yigitle Yagmurda dönüp bakmaya basladi.. Alp ,Yigite seslenerek
- Yaktin kendini Yigit??
Yigit hafif gülümseyerek anlamamis gibi basini iki yana salladi " anlamadim " der gibi.
- Ala iste... Hava bulutlu ve biz agac suluyoruz halimize baksana. Hayir oda yetmiyor ibrikte kendinden agir..
Alple beraber Yigitte kahkaha atmaya basladi.. Yagmursa onlarin gülmesine gülümsemeyle yanit veriyordu. Onlarda yürüyerek yanimiza geldiler. Bense agacimizi sulamaya calisiyordum.. Yigit benimle beraber tutup agaci sulamaya basladi. Alp ise bir kahkaha daha atip
- Sözümü geri aldim. Tencere kapak olmussunuz.. Yagmur var diyorum onlar agac suluyor. Basimi kaldirdim
- O bizim agacimiz. O buyudukce bizde buyuyecegiz sanirim. Kocaman bir aile olucaz..
Sozlerim nasilda hasret oldugum duygulari anlatiyordu. Aile olmak? Olabilmek? Kimsenin bunu bozmasina izin vermiycektim. Düşünmek istemesemde bir Emir gercegi vardi ve eninde sonunda tokat gibi carpacakti yüzümüze bu hayat..
Yagmur diger tarafta duran ,salincagin oldugu agaca bakti.
-Bu agacta annemle babamin agaciydi.. sizinde boyle buyuk görkemli bir agaciniz olur.. Sonunuz ayni olmaz dilerim..
Birden herkes sessizleşti. Yigit biraz tehditkar birazda imali bir ses tonuyla " Biz onlarin yaptigi hatalari yapmiycaz. Biz onlar degiliz" .. Sonra bana sarilarak yanagimdan öptü.
Ortamin daha fazla gerginlesmesine izin vermemeliydim.
- HAdi gidiyoruz. Hazirlanin..
- Nereye gidiyoruz karicigim?? Neler planladin ele avuca sigmayan uçuk fikirlerinle?
- Evimizeee!!!
Yüzümdeki sirinliklerle basimi kaldirip ona baktim.. Gulumsedi.
- Hemen mi gidiyoruz " dedikten sonra Alple Yagmura bakti. Onlarda onaylar gibi baslarini salladilar.. Beraber eve dogru ilerlemeye basladik..
Ayri arabalara bindik. Yagmur ve Alp geldikleri arabayla yani Sinanla gittiler. Bizde kendi arabamiza bindik.. Gözümden kacmayan bir noktada vardi. Sinan surekli telefonla görüsüyordu. Yine neler pesindeydi bu Sinan?
Arka arkaya arabalarla gidiyorduk.. Yigit sessizdi. İcinde ne firtinalar kopuyordu acaba.. Sessizlik bazan huzur degildi. Beni korkutanda Onun bu kadar sakin olmasiydi..
Radyoyu actim. Calan sarkiyi dinlerken bir taraftanda manzarayi seyrediyordum. Gelip gecen agaclar sanki kosa kosa bir yere gitmeye calisiyordu. Sarkinin sozlerini soyledigimin farkinda bile degildim..
Sen gecerken sahilden sessizce
Gemiler kalkar yüregimden gizlice...
Bir anda sarkim Yigitin beni kendine cekmesiyle sonlandi.. " Noluyor" dedim korkarak..
- Gel gel korkma..
- Ben seni her gördugumde bir gemi kalkiyordu biliyormusun..
Onu engellemiycek sekilde omzuna basimi koydum..
- Yigit!!! Konusmak ister misin?
- Hangi konuda?
- Yani konusmayacaksin.. sessizlestik.. Belkide hazir degildi.. Radyoda arka arkaya calan sarkilarla ben dahada cok sokuldum Yigite.. O ise arada alnimdan öpuyor elimi tutuyor,avcumun icinden öpüyordu. Demekki bazan konusmaktansa kafa karisimligi gidene kadar yaninda olmakta yetiyordu.Hazir oldugunda nasilsa bana acilacakti. Onun icinde yeni bir durumdu. Daha kendinle çözememisken bana ne anlatabilirdi ki.. Birden aklima Sinan geldi.
- Sinan kimlerle konusuyor??
- O nereden cikti? Yogun biridir Sinan.
- Hadi ya hic gormedim bu kadar yogun calistigini..
Yigit bir kahkaha atti. " Ne yani Sinan calismiyor mu?
- Bilmem calisiyor diyorsan.. Pek yildizimiz barismadida..Ama yinede bir isler dönüyor sanki..
Yigitinde sinsi gulusu beni dahada suphelendirdi. Cikardi ortaya.. Eve geldigimizde arabadan indik. Teyzem beni kirmamisti. Eve girdigimizde herkesin sevdigi yemeklerden hazirlanmis bir masa bizi bekliyordu. Teyzemse butun sevimliligiyle bize bakiyordu.
- Hosgeldiniz cocuklar..
Yigit bir bana bir teyzeme bakti.
-Bunu ne zaman ayarladin dedi bana.
Gülümsedim. Yigitin kulagina egildim..
- Bence herkes sevdikleri icin birseyler yapmali..
Yagmur cekinerek girdi eve.. Sanki hic yasamamis gibi.Cekingen ,bir adimi gitmek isterken bir diger adimida kosmak isteyen.. Teyzemden Yagmurun odasinida hazirlamasini istemistim. Yigite baktim.. Yagmura döndüm.
- Yagmurcugum odanda hazir.. İstersen bir dus al ,üzerini degistir..
Yagmur saskinlikla bana bakiyordu. Once ait hissetmeliydi. Sonrasinda zaten ruhu yerlesecekti oraya.. Yabanci oldugu bir yer degildi.. Yigit birden elini belime atarak
- Tabi tabi iyi olur. Önce bir dus alip hazirlanalim sonra ineriz asagi..Tesekkur ederiz teyzecigim. Nasil oderiz hakkini.. Yagmur hadi gel sende.. Evine girmek icin davet bekleme..
- Burasi senin evin abi??
- Hayir bizim evimiz..
Yigit telasla ustunkoru cevap vermisti..
-Hadi odalara o zaman...
Merdivenlerden elimi tutarak cikardi beni. Arkamizdan Alp ve Yagmur geliyordu.. Alp
- 15_20 dakikaya görüsuruz..
- Acelesi yok Alp.. Biz sirayla dus alicaz. Alada malum bir saatte cikar. Rahat ol yani..
Yatak odasina girdik. Elini biraktim. " bir saatte cikiyomusum muş muş" diye soylenerek banyoya gitmeye basladim. Banyonun kapisini actim. İceri girdim. Kazagimi cikardigimda arkada Yigiti fark ettim.
- Önce senmi gireceksin?
- Yooo!!
- O zaman ben giriyim once..
- Olmaz!!
- Eeee ...
Üzerindeki tisortunu cikarip firlatti. Banyonun kapisini kapatti.
- Nasil yani??
- Beraber dus alsak olmax mi??
- Daha neler??
- Neler??? Diyemeden beni kavramisti bile..Bir eliyle pantolunumun dugmesini acmaya baslamisti..
- Yemege gec kalicaz.
- Bir saatten önce kimse inmez. Bunun olacagini tahmin etmeliydin?
- Ne yaptimda ben?
- Sana kim dedi yol boyunca bana saril.
Elini vucudumda dolastiriyordu,parmak uçlari hafifce cizgiler cizdikce " kim dedi sana arabada o kadar sokul ,öp beni diye.."
- Neee.. Öpmem bundan sonra o zaman..
- Artik cok gec...
Banyonun lavabosu boydan boya uzaniyordu. Siyah ve beyazdi .Aralara serpistirilmis belli belirsiz pariltilar vardi. Banyonun kasvetli havasini dagitiyordu. Ellerini kontrol edemiyordum.. Karsida duramiyordum.. Siyahla beyazin karisimi gibi bizde uyum saglamistik banyonun desenlerine inat... Kiyafetler ortalara sacilmisti. Beni kucagina almak icin kalcamdan kaldirdiginda bacaklarim belinde yerini almisti bile.. Beni kaldirip birkac adim atti.
Dusakabine girdigimizde bacaklarimi yere koydum. Sirtimi duvara dayadigimda ise artik sicak suda vucudumuza akmaya baslamisti.. Sular saclarimizi islatmis vucudumuzdan asagi sizarken icimizdeki atesi sondurmek yerine dahada yakiyordu.. Dudaklari gogsume dogru indiginde artik su bile sönduremiyordu bizi.. Sular saclarimin arasindan akiyor gögsume iniyor her yerimde damlaciklar birakarak kayboluyordu. Onun saclari suyla duzlesmisti. Bu kadar uzadigini fark etmemistim bile.. Ellerimle saclarini cekercesine tuttugumda kasilan vucudunu farkediyordum.. Bir elim kolunun kaslarinda gezerken diger elimle saclarini birakip sirtini kavradim.. Tirnaklarim vahsi bir kaplan gibi gececek yer ariyordu.. Artik karisma zamani gelmisti.. İkimizinde gozleri kapali birakmistik kendimizi birbirimize.. Zaman ,mekan ne onemi vardi.. İcimizdeki tek vucut olma istegi zirvelenmisti yine.. Taclandirma vakti gelmisti artik.. O ,ben ve su... Arinirken biz olmak.. Soluklarimiz derinlesti ,hizlandi.. Ve gevsedigimiz an... Yigit boynumdan opmeye devam ediyordu.. Bir taraftan nefesini duzenlemeye calisiyor bir taraftanda omuzumdan opuyordu.. Bir eli kasigimda gezerken diger eliyle belimi kacmamdan korkarcasina tutuyordu.. Elimle yuzunu kaldirdim. Dudaklarindan optum.. Su dudaklarimizin uzerinden akiyordu.. Damlalarimiz bile karismanin mutluluguyla dans ediyordu.. Bir anda güldü.
- Bi daha araba kullanirken bu kadar yaklasmazsin? Yoksa arabayi cekmistim bir kenara..
Sinsice guluyordu. Omuzundan isirdim.. Derin bir "ahhh!!" sesi duydum..
- İstedigimi istedigim an yaparim.Sanami sorucam!!
- Meydan okuyoruz demekki..
- Evettt...
İsirdigim yerden optum.. " Hadi gec kaliyoruz"
Dusumuzu alip ciktik. Giyindim.. Bir havlu alip geldi.. Saclarimi kurulamama yardim etti. Havluyla saclarimi kurularken yuzume havluyu kapatti. Dudaklarimi acikta birakacak sekilde.. Ve öptü..
Saclarimi daginip topladim..Aynanin onunde duruyordum. Geldi ensemden öptü.. Bir insani operek sevmek ... Geriye döndüm.. Ellerimi boynuna attim.
- Yagmura haber ver inelim artik. Ben cok aciktim..
- Asagida bulusuruz o zaman tamam..
- Hi hiii...
Yigitin kapidan cikmasiyla beraber aynaya dondum. Uzerime ceki duzen verdim. Ortaliga sacilan kiyafetleri topladim. Kapiya dogru yoneldim. Sonra telefonu unuttugumu fark ettim. Geriye donup yatagin uzerinden telefonumu aldim.. Birkac adim atmistim ki telefon caldi. Arayan numara kayitli degildi. Acmakla acmamak arasi gittim geldim..
- Alooo!!
- Ala Demir...
- Ala Demir Hanoğlu..
- Kimsiniz??
- Emir desem...
- Ne istiyorsunuz??
- Yagmur.. Onu istiyorum.. Sende bana vereceksin...
- Oyle mi? Nasil kapildin bu fikre... Bakalim kardesinimi yoksa kocanin kardesinimi sececeksin??
- Ben bugune kadar hic kimse arasinda secim yapmadim... Yagmur seninle kalmak istemediyse bu senin sorunun. Simdi olmak istedigi yerdeyse buda onun tercihi.. Benlik bir durum yok.. Haaa Yigiti ariyamadigin icin beni aradiysan buda senin zayifligin..
- Ben ve zayiflik... Attigi kahkaha sinir bozucuydu. Ama tuzagina dusmeyecektim..
- Ne istiyorsun?
- Sadece bir kez konusmak..
- Tamm konusalim.. Yer ve zaman söyle...
- Haber vericem..
Telefonu kapattigimda bir an durdum. Onlarca dusunce vardi kafamda. Ben asagi inmeyince Yigit yukari cikmisti. Birden kapi acildi.
- Hadiii nerdesin..?
Lafi dolandirmayaktim. Yigitten saklamamam gerektigini biliyordum. Bu hatayi birkez daha yapamazdim.. İki kelime soyledim.
- Emir aradi...
Yigitse donuk bir o kadarda kizgin ates sacan gozlerle
- Ne hakla seni arar aq serefsizi.. Geberticem onu...