Sevinçle Şevval Hanım'a sarılmıştım. O da bana sarıldı. Bunu refleksen yapmıştım ama yapmıştım yine de. Geri çekilip gülümsedim, o da gülümsemişti.
"Siz yine de ara ara istirahat etmeyi unutmayın" dedi Sevil Hanım.
"Tabi" dedim.
"Geçmiş olsun, görüşmek üzere" deyip gülümsedi.
"Görüşürüz" deyip çıktık. Hastaneden çıkıp arabaya bindik.
"Bir pasta mı yesek?" dedi Şevval Hanım. Ay, iyi olur!
"Nasıl canım çekti şu an" dedim.
"Tamam o zaman yiyelim" dedi ve Şevval Hanım'a yan bir bakış attı Burak. Bir kafeye geldiğimizde arabadan inip içeriye girdik. Garson menüyü getirdiğinde baktım.
"Ben bir suffle, bir frambuazlı trileçe, bir mozaik pasta, bir de kakaolu milkshake istiyorum" dedim.
"Sude, bunları nerene yiyeceksin?" dedi Burak.
"Oğlum karışma yesin, o iki canlı" dedi gülerek Şevval Hanım.
"Tatlıyı isteyen ben değilim Burak bebeğin" dedim, nefes verip güldü.
"Bize de iki moazik" dedi Burak. Garson gitti.
"Bu haber çok iyi oldu ya" dedi Şevval Hanım.
"Benim için de" deyip gülümsedim. O sırada telefonum çalmaya başladı. Annemdi.
"Annem" deyip telefonu açtım.
"Efendim annecim?"
"Kızım, ne oldu? Doktor ne dedi, her şey yolunda mı?"
"Yolunda annem yolunda. Düşük tehlikem yok artık, ama yine de dinlenmeye devam edeceğim"
"Ayy, nasıl sevindim biliyor musun? Çok şükür annecim, her şey gönlünce olsun"
"Teşekkür ederim anne, görüşürüz"
"Görüşürüz kuzum"
Telefonu kapatıp masaya koydum.
"Beni merak etmiş" deyip gülümsedim, Şevval Hanım'da gülümsedi. Pastalarımız geldiğinde yemeye başlamıştık. İlk olarak trileçeden başlamıştım. Ondan sonra mozaik pastamı yemiştim. Sıra suffledeydi.
"Mükemmel bir şey" dedim.
"Evet canım" dedi Şevval Hanım. Sufflemi de yedikten sonra içimde ki tatlı arzusu yatışmıştı. Derin bir nefes alıp verdim. Burak bir peçete ile bana yaklaştığında yine dudaklarıma bulaştırdığımı anlamıştım. Dudağımın sağ kenarını sildi.
"Teşekkürler" deyip gülümsedim. Hesabı ödeyip kalktık. Yeniden arabaya binip kemerlerimizi taktık.
"Sudecim ben diyorum ki bu güzel haberi akşam bir aile yemeği ile kutlayalım" dedi Şevval Hanım.
"Yani ne bileyim, ne gerek var ki böyle bir şeye?" dedim.
"Ben bunu Yusuf ile konuşsam direk tamam der, bence bunu kutlamalıyız" dedi Şevval Hanım.
"Bence de, güzel olur" dedi Burak.
"E tamam o zaman" dedim, gülümsedi Şevval Hanım. Eve geldiğimizde arabadan inip içeriye girdik. Nergis kapıyı açtığında içeriye girdik. Salona geçip oturduk.
"Çocuklar siz oturun ben Yusuf ile şu yemek işini konuşayım" deyip gitti Şevval Hanım.
"Ben geçen Kaan ile biraz konuştum" dedi Burak.
