Gözlerimi açıp esnedim ve gözlerimi tavana diktim. Sonunda o ilk haftayı atlatmıştık. Ve Civan her gün bana çiçek göndermiş, mesajlar atmıştı. Bunu Burak'dan saklamak ile iyi mi ediyorum hiçbir fikrim yoktu. Ne zaman söylerim onu da bilmiyordum.
"Günaydın" Burağın sesi ile kendime geldim.
"Günaydın" deyip gülümsedim.
"Hadi hazırlan karıcım, balayına gidiyoruz" dedi, nefes verip kalktım. Banyoya girip işlerimi hallettikten sonra çıktım ve üzerimi değiştirdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saçlarımı düzleştirip makyaj yaptıktan sonra telefonumu aldım. Burak aşağıya inmişti. Neyse ki bavulları akşamdan hazırlamıştık. Bildirim geldiğinde açıp baktım. Yine Civan!
"Günaydın aşkım"
Telefonu cebime koyup aşağıya indim. Mutfağa girip selam verdim. Yiğit Ege'yi öpüp yerime öyle geçtim.
"Oğlum, kahvaltıdan sonra hemen çıkacak mısınız?" dedi Yusuf Bey.
"Evet baba, ikimize de biraz değişiklik iyi gelecek" dedi Burak.
"Bavulları bagaja koydum az önce" dedi Burak bana, ona kafa sallayıp kahvaltıma devam ettim.
"Hemen gelin tamam mı Sude, ben sizi çok özlerim" dedi Yiğit Ege, gülümsedik.
"Tamam birtanem" dedim, o da bana güldü. Kahvaltımızı yapıp kalkmıştık, vedalaşıyorduk.
"Kendine iyi bak canım" dedi Şevval Hanım.
"Sizde" dedim. El sallayıp çıktık ve arabaya bindik.
"Nereye gidiyoruz?" dedim.
"Çok güzel bir yere" dedi ve arabayı çalıştırdı.
"Ne kadar kalacağız orada?" dedim.
"Maksimum 1 hafta" dedi, kafa sallayıp önüme döndüm. Şarkının sesini yükselmişti. Dans etmeye başladım. Gülmüştü. Yolculuğumuz uzun süreden sonra sona ermişti. Burak arabayı durdurduğunda indim. O da inip bavulları aldı. Burak büyük demir kapıyı açtı ve içeriye girdi. Ardından ben girip kapıyı kapattım. Biraz yürümüştük. Karşıma kocaman ve mükemmel bir ev çıkmıştı. Şaşmış kalmıştım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
