Gözlerimi açıp esnedim. Gözlerimi ovuşturup iyice kendime geldikten sonra kalktım. Banyoya girip işlerimi hallettikten sonra çıktım. Kıyafet odasına geçip üzerimi değiştirdim.
Karnım şiştiği için artık bol ve uzun şeyler giyiyordum. Ama bu sorun değildi, mutlu oluyordum. Odaya geçip saçlarımı taradım. Saçlarımı ensemde bağladım. O sırada Burak uyanmıştı. Uyku sersemi nefes verip etrafına bakındı.
"Günaydın sersem" dedim gülerek.
"Günaydın" deyip güldü. Makyajımı yaptım. O da bu sürede banyoya girip çıkmıştı. Telefonumu alıp Burağı bekledim. O da giyinip saçlarına şekil verdikten sonra aşağıya indik. Mutfağa geçip günaydın dedikten sonra yerimize geçtik. Onlar da bizi günaydın diyerek karşılamışlardı.
"Oğlum bu bantları çıkar artık" dedi Yusuf Bey, aynen ya. Ben bile rahatsız oluyorum o nasıl olmuyor acaba?
"Tamam baba çıkarırım birazdan" dedi, kahvaltıya başladık.
"Eşyalar ne zaman gelecek?" dedi Şevval Hanım.
"Birazdan gelir herhalde" dedim, kafa salladı.
"Ne eşyası?" dedi Yiğit Ege.
"Selin'e beşik aldık canım" deyip gülümsedim.
"Hıı tamam" deyip güldü. Kahvaltıdan sonra Burak bantlarını çıkarmaya gitmişti. Bende ardından gittim. Bantları çıkarmasına yardım etmiştim. Kolay çıkmıştı zaten küçük oldukları için. Burak yüzünü yıkadıktan sonra salona geçiyorduk. Kapının çalması ile gülümseyip gidip kapıyı açtık.
"Eşyalarınız geldi Burak Bey" dedi adam.
"Yukarıya çıkacağız buyrun" deyip odayı gösterdi Burak. Birkaç tane daha adam vardı. Eşyaların hepsini çıkardılar. Bizde peşlerinden çıktık. Parçalara ayırılan eşyaları birleştirip halletmişlerdi.
"İyi günler" deyip gittiler. Odaya bakıp kendi kafama göre bir plan yaptım. Ben tarif etmiştim. Burak ve Yusuf Bey yerleştirmişlerdi. Şu anlık güzeldi ama eksikti.
"Eksikleri sonra tamamlarız" dedi Yusuf Bey, kafa sallayıp gülümsedim.
"Şimdi şu kıyafetleri dolaba yerleştirelim" dedi Burak bana bakarak.
"Tamam" deyip gülümsedim. Yusuf Bey kolay gelsin deyip gitmişti. Bizde yerleştirmeye başladık.
"İçimde tarif edemediğim bir heyecan var" dedim gülümserken.
"Benimde" deyip güldü Burak. O sırada içeriye Kaan girdi.
"Eşyaların geldiğini gördüm hemen koşup geldim" deyip eşyalara bakmaya başladı.
"Bu odanın son halini merak ediyorum" dedi, gülümsedik.
"Bizde" demiştik. Eşyaları yerleştirdikten sonra öbür beşiği de bizim odamızda bir köşeye koyduk şu anlık. Kızımız doğduğunda beşiği benim yatağım ile Burağın yatağının arasına koyacaktık. Bu zamana kadar aldığımız bütün ultrason görüntülerini hediye olarak verilen dolabın bir çekmecesine koymuştum. Odanın kapısını çekip çıktık.