Ona dik ve ters bakışlarımı gönderdim. Kıyafetlerimi işaret etti, Burak ile aynıydık.
"İyi misin?" dedi Burak, ona baktım.
"Evet iyiyim" deyip gülümsedim. Kahvelerimiz gelmişti.
"Kahve seviyorsun değil mi?" dedi.
"Evet, çok" dedim. Civan'a bakmak yok!
"Burak, dün için gerçekten özür dilerim. Senin korkacağını düşünmemiştim, o an zaten çok paniktim" dedim.
"Konuştuk bunu, bitti, tamam mı? Düşünüp moralini bozma" dedi, kafa salladım. Kahvemizi içip kalktık. Civan'ın olduğu yere baktım. Burağa dik bakışlar ile bakıyordu. Burağın koluna girip önüme döndüm. Arabaya geldiğimizde arabaya bindik. Telefonuma bildirim geldiğinde açıp baktım.
"Yanına hiç yakışmıyor, daha iyisini hak ediyorsun aşkım"
Nefes verip telefonu kapattım.
"Eve mi gidelim yoksa gezmek istiyor musun?" dedi arabayı çalıştırırken.
"Eve gidelim" dedim.
"Hay hay" dedi, güldüm.
Bir sokaktan geçerken pamuk şekerci görmüştüm.
"Ayy" dedim.
"Ne oldu?" dedi Burak.
"Bana pamuk şeker alır mısın?" dediğimde güldü ve arabayı durdurdu.
"Ciddi misin?" dedi.
"Canım çekti Burak ya. Az önce yanından geçtik" dedim, gülüyordu.
"Bekle" deyip arabadan indi. Kısa bir süre sonra elinde pamuk şeker ile geri döndü.
"Al bakalım" deyip pamuk şekeri uzattı.
"Teşekkür ederim" deyip gülümsedim ve aldım. Paketini açıp yemeye başladım.
"İster misin sende?" deyip ona uzattım. Bir ısırık almıştı. Yiyememişti. Kahkaha atıp yemesine yardımcı oldum. Hepsini yiyip bitirmiştim. Çubuğu pakete sarıp koydum, inince atarız. Burak ıslak mendil uzattığında aldım.
"Teşekkür ederim" deyip güldüm ve ağzımı temizledim. Eve geldiğimizde arabadan inip içeriye girdik. Kapıyı açıp içeriye girdik ve salona geçtik.
"Hoşgeldiniz çocuklar" dedi Şevval Hanım. Yine bir misafir gelmişti.
"Hoşbulduk" deyip gülümsedik.
"Sudecim benim liseden arkadaşım Dilek, eşi Mustafa" diyerek tanıttı Şevval Hanım.
"Memnun oldum, hoşgeldiniz" deyip onlarla selamlaştım.
"Hoşbulduk canım" dedi Dilek Hanım, oturduk. Burak ile de Mustafa Bey tokalaşmıştı. Sordukları soruları cevaplıyorduk, sohbet ediyorduk. Onlarla baya vakit geçirdikten sonra odaya çıktık. Odaya baktıktan sonra yeniden aşağıya indik.
"Görüşürüz Şevvalcim, hayırlı olsun yeniden" dedi Dilek Hanım.
"Saol canım, kendinize iyi bakın" deyip gülümsedi. Onlar gittiklerinde birbirimize döndük.
"Abi" diye ağlayarak geldi Yiğit Ege.
"Ne oldu aslanım?" dedi Burak.
"Tabletim açılmıyor" dedi, gülümsedim.
"Allah Allah, gel bir bakalım" deyip Yiğit Ege'nin elinden tuttu Burak. Onlar yukarı giderken bizde salona geçtik.
"İyi vakit geçirdiniz mi?" dedi Şevval Hanım.
