Şaşkınlıkla bakakaldım.
"Şerefsiz! Bir kadın istemiyorum diyorsa bitmiştir, zorlamanın lüzumu yok. Hele de evli bir kadın" deyip elimden tuttu Burak. Oradan ayrılıp arabaya döndük.
"İyi misin?" dedi bana.
"İyiyim" diyerek kafa salladım.
"Sen iyi misin? Bir yerine bir şey oldu mu senin?" dedim.
"Bir şey yok merak etme" dedi, arabaya bindik. Kemerlerimizi taktıktan sonra arabayı çalıştırdım.
Eve geldiğimizde arabayı durdurdum. Yoldayken bizi Kaan aramıştı, açıp ona durumu anlatmıştık. Arabadan inip içeriye girdik. Burak anahtar ile kapıyı açtı. İçeriye girip kapıyı kapattık. Salona uğradık, herkes buradaydı.
"Abi yüzüne ne oldu?" dedi Yiğit Ege.
"Bir şey yok aslanım" dedi Burak.
"Biz odaya çıkıyoruz, iyi geceler" diye ekledi. Onlardan cevabı alıp odaya çıktık. İlk olarak makyajımı temizledim. Burak işlerini halletmişti. Banyoya girip işlerimi hallettikten sonra üzerime pijamalarımı giydim ve odaya geçtim. Burak yatağında oturuyordu.
"Gelsene biraz" dedi, gidip karşısına oturdum.
"Ne dedi sana bir anlatır mısın?" dedi, ona anlattım.
"Hiç öyle bir adam da değildir niye böyle bir şey yaptı şimdi?" dedi Burak.
O sırada telefonu çalmaya başladı. Alıp baktı.
"Vedat" dedi ve açtı. Konuşup kapattı. Özür dilemiş, amacının kötü olmadığını söylemişti.
"Ya bende kötü amaç ile dediğini zannetmiyorum" dedim.
"Ben kendimi tutamadım o an, bir de sen ona bağırınca sana bir şey yapıyor sandım" dedi, nefes verdim.
"Tamam boşver, hadi kremini sürelim" deyip kremini aldım ve açtım. Tişörtünü çıkarıp sırtını döndü. Kremi sürdükten sonra yeniden çekmeceye koydum. Burak bana doğru döndü.
"Tam bir dert bitti, kötü hiçbir şey yok diyorum, bir yerden bir şey çıkıyor illa ki" dedi.
"Ben mutluyum, neden biliyor musun? Hani bana demiştin ya, yanında ben varken hiçbir şeyden korkma diye. Ben bu yüzden korkmuyorum, bu yüzden de mutluyum. Şimdi bende sana söyleyeceğim, ben senin yanındayım, ve biz çok güçlü bir takımız" deyip gülümsedim, bir iki saniye baktıktan sonra o da gülümsedi. Şu an içimden ona sımsıkı sarılmak gelmişti. Kollarımı boynuna doladığımda afallamıştı. Sonra o da kollarını belime dolamıştı.
"Sude, iyi ki sen varsın" dedi, gülümsedim.
"Sende öyle" dedim, biraz sarıldıktan sonra geri çekildik. Bacaklarının üstünden atlayıp yanına uzandım ve örtündüm. Bana sorar gözler ile bakıyordu.
"Bir kereden bir şey olmaz" dediğimde güldü ve o da yattı.
"Bu ilk değil yalnız" dedi.
"Her neyse işte" deyip ona yaklaştım.
"İyi geceler güzelim" deyip gözlerini kapattı.
"İyi geceler" deyip gülümsedim ve gözlerimi kapattım.
*
Gözlerimi yavaş yavaş açmıştım. Biraz öyle boş boş bakındıktan sonra kendime geldim. Kafam Burağın göğsünde, elim ise karnındaydı. Burak'da kolunu omzuma sarmış elini elimin üstüne koymuştu. Kafamı kaldırıp Burağa baktım. Uyanıktı. Odaya birinin dalması ile ne yapacağımızı şaşırmıştık. Kapıya baktığımızda Yiğit Ege'yi, ardındaysa Şevval Hanım vardı. Burak ile hemen geri çekildik ama Şevval Hanım bize tuhaf bakıyordu. Üstelik Burağın üstü çıplaktı.
